Merhaba Haberlobi takipçileri
Bu hafta ne yaziyim diye düşünürken önüme bir belgesel düştü BBC'nin karadeniz bölgesinde yaptığı HES ile ilgili belgesel...İzlediğim videoda özetle HES'ler sonrası bölge halkının ve doğanın geldiği durum anlatılıyor.
Ne çabuk unutmuşuz HES'leri ve verilen kavgayı.Gazetecilik yaptığım dönemde uzak durduğum bir konuydu çünkü ben bu tür konuların alanında uzaman hocalarımız,bölge halkı,siyasetçiler ve odaların içinde bulunduğu bir ekip tarafından yararları ve zararları ile tartışılmasından yanayım.
Ülkemizde elektrik enerjisi üretmek amacıyla kurulan “nehir tipi tesisler”e kısaca HES deniliyor. HES ile Baraj arasındaki fark nedir? Barajlar da HES'ler gibi nehirler üzerine kurulan yapılardır ancak HES ve baraj arasında bazı farklar vardır.
Baraj yapılarında akarsuyun önü bir “baraj” yapısı ile kapatılarak, barajın gerisinde bir rezervuar oluşturulur. HES’lerin ise barajlarda olduğu gibi biriktirmeli yapıları yoktur. Bu özellikleriyle “baraj” olarak bilinen depolamalı yapılardan ayrılırlar.
Peki bu şekilde bir yapı nasıl oluyorda doğaya zarar veriyor..?
Yapım aşamasında, üzerine inşa edilecek dere, kanallar ile başka bir yöne akıtılmaktadır ki bu işlem sırasında da çevre ormanlara zarar veriliyor,yeşillik yok olurken yapılacak alanlara destek sağlaması için taş ocakları,taş yığınları doğanın tüm dengesini bozuyor.
Derelerin bozulan debisi içindeki canlılarıda yok ederken bu derelerde yıkanan,su içen faydalanan hayvan eko düzenini de yok ediyor.HES’in bulunduğu çevrelerde hastalıklarda artışlar görülürken,HES’lerin inşa edildiği bölgelerde erezyon ve sel oluşumunda artış gözleniyor.Suda ki artan tuz oranını mafolan ekolojiyi hiç söylemiyorum bile.Sadece doğal dengeye değil bölge halkınada büyük sorunlar oluşturuyor.
dağlarda değil bu yapıların köyün içinde yapılması bozulan denge sebebiyle dereler kuruyor,çamur deryasına dönüyor,en ufak yağışta seller oluşuyor, toprak toz bulutları mafolan bahçeler hasta olan hayvanlar.Kuş sesleri,rüzgar sesleriyle dolan vadiler yerlerini taş, kepçe seslerine bırakıyor.
Basın Susuyor,Siyasetçiler Susuyor, Halk ?
Bölge halkı pişmanlığını dile getirirken söyledikleri beni gerçekden çok etkiledi.Mikrofon uzatılan teyzem ''Tayyip bize bunu yapmaz başkarı yaptı bunu bize bunu yapanlarla görüşeceğiz diyor'' öyle inanmışlar öyle güvenmişler ki.Karadeniz halkı hep içerler susar devlet der,millet der bayrak der başkada birşey bilmez.
Hala diyorlar bu kadar zarara rağmen olsun yapılsın ama denetlensin deremiz geri gelsin...Yine mikrofon uzatılan bir arkadaşımız ise ''Ben bu işin destekçisiydim savunduk olsun yapılsın dedik buralara gelen siyasetçilere inandık onları Ankara'ya biz gönderdik biz köylüyüz aklımız ermez onlar bilir dedik.Bize iş sahibi olacaksınız dediler çocuklarınız boş gezmeyecek dediler rant için herkez kandı camiye,okula yardım ettiler köylüyü bu şekilde kandırdılar'' dedi.
Peki bu HES'leri yapanlar ne diyor?
Firmalar ÇED Raporuna göre mi çalışıyor?
Firmaların bu çalışmaları hangi mekanizmalar tarafından ,takip ediliyor?
HESİAD Yönetim kurulu başkanı Fahrettin Emir Arman
''Bölgenin doğal yeşilliği oradaki doğal suyun yok olmasının telefisi tabiki mümkün değil ama orada akan sudan enerji sağlanabiliyorsa onu orada almak lazım ülkeye kazandırmak lazım.Bundan 5 sene önce kimse ÇED raporlarını umursamıyordu bir formalite gibi bakıyordu ama şuan ayda bir gerek bakanlık gerekse bölgede ki il çevre müdürlükleri olsun ayda bir kontrol yaparak sıklıkla inşaatları denetliyorlar'' diyerek HES'leri savundu.
Çevre ve Şehircilik bakanlığı ise konu hakkında ''HES'lerin ÇED raporu sürecinde Koruma Kullanma dengesini gözettiğini ve bu raporların uygulanabilirliğinin artırılması için etkin bir izleme ve denetleme çalışması yürütüyoruz'' dedi.
Yararları ve zararları
Günahları ve Sevapları
Yapanları ve Denetleyenleri
En önemlisi halkımızın dertlerini burada dile getirdik.Artık sözde ,yorumuda sizlere bırakıyorum.
