Çocuğun sosyal yaşamını, iletişim becerilerini ve genel olarak birçok insani yeteneğini geliştirmesi için ilk anne babasıyla daha sonra da sosyal çevresiyle sağlıklı iletişim kurması gerekmektedir.  

Elbette bu çerçeve içinde, çocuk gelişimi için zengin eğitim kaynağı olan, internetten de faydalanılmalıdır. Bu alanda alacakları yardım ise, zamanı iyi kullanma, ilgi alanlarına ve doğru kaynaklara ulaşmadır. Bu konuda da ebeveynleri yanlarında ve de gözlemci olmalıdır.

Telefon, tablet ve televizyon gibi araçların esiri olan, çocuğuna bir öğretici ve denetleyici olmayan ebeveynlerin çocuklarının, bir müddet sonra, sadece dijital cihazlara sığınması, yaşam alanlarını internetle sınırlandırması sağlıksız bir gelişimin ve dijital bağımlılığın da habercisi oluyor. 

Bağımlılık psikolojik bir hastalık olup iki kelimeyle “kontrolün kaybedilmesi” şeklinde tarif edilebilir. 

Dolayısıyla çocuklarını, sırf vakit geçirsin ya da meşgul olsun düşüncesiyle tablet ya da telefon benzeri teknolojik aletlere teslim eden ilgisiz ailelerin çocuklarında oluşan rahatsızlıktan ve bağımlılıktan birinci derecede sorumlu aileleri ve de yakınlarıdır.  

Yapılan araştırmalara göre 6-15 yaşları arasındaki çocukların çok büyük bir kısmının interneti sadece oyun oynamak amaçlı kullandıkları tespit edilmiş. Dolayısıyla günümüzde artış gösteren internet bağımlılığının asıl sebebi internetin yaygınlaşmasından ziyade anne babaların çocuklarına yeterli yönlendirmeyi yapamaması ve doğru örnek olamamasıdır.

Ebeveynler kendi bağımlılıklarını kabullenmedikleri gibi çocuklarının da bir bağımlı olduğunu ancak onlarla iletişim kuramadıklarında anlıyorlar. 

Günün önemli bir kısmını ekran karşısında ve telefon başında geçiren çocuklarda en çok görünen dikkat eksikliği ve iletişim bozukluğu oluyor. Duruş bozuklukları, göz rahatsızlıkları, öfke problemleri, sorumluluktan kaçınma, olumsuz kimlik gelişimi, içerisinde teknoloji barındırmayan her aktiviteden sıkılmak gibi durumlar ortaya çıktığında ise aile paniğe kapılıyor, karşılaştığı sorunlarla baş etmeye çalışıyor. 

Şikâyetler başladığında yapılacak ilk şey, ailenin de bağımlılıkla yüzleşmesi, nasıl mücadele edileceği konusunda yardım alması olmalıdır. Zira bu sorunla çocuğun tek başına mücadele etmesi mümkün değildir.  

Çocuğun günlük kullandığı internet süresini sınırlandırmak için büyüklerinin de onlarla birlikte hareket etmesi… Çeşitli sosyal faaliyetleri çocuklarıyla paylaşması, onlarla keyifli zaman geçirmesi, arkadaşlarıyla iletişim kurmalarına fırsat verilmesi gerekiyor.  

Sosyal medya ödül olarak sunulmamalı. Çocuğun bir başarısı varsa ona farklı aktivitelerden ödül verilmeli… Sinema, tiyatro, spor, kitap gibi…   

Sonuç olarak; Eğer bir çocuğun anne babası çocuğun yanındayken sürekli internet kullanıyorsa, bilgisayarı ve telefonuyla meşgulse ya da hep televizyon izliyorsa, bu durum çocuğu da etkileyecektir. Bu sebeple çocuklarınız yanınızdayken dijital araçları kontrollü kullanmanız gerekir… Çocukların özellikle OKULLARINDA sanat ve spor dalında yer almasına teşvik edilmesi, keyif alabilecekleri yeni uğraşlar edinmeleri, çevresiyle sağlıklı iletişim kurmaları ve dijital bağımlılıklarının engellenmesi açısından çok önemlidir.  

Teknoloji bir güçken, elimizde patlayan bir bombaya dönüşmesin.