AK Parti Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Metin Genç, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.

Genç’in Trabzon ile ilgili projelerini açıkladığı programda yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şu şekilde oldu;

Siyasetin en tehlikeli yönü rehavettir. Her vatandaşımızın çok saygıdeğer bir oyu var. Sandık bir oyla başlar bir oyla tamamlanır. Siyaset iddia işidir. Yapacaklarınızla güven ortamı oluşturacaksınız ve o iddianız etrafında halkınızı toparlayacaksınız. Cumhurbaşkanımız ne diyor 'kapı kapı' diyor. Biz hep o anlayışla hareket ettik. Hamdolsun halkımızdan hiç kopmadık. 'Bu seçimi alıyoruz' diye bakışımız yok bizim. Gece, gündüz demeden Cumhur İttifakı olarak büyük bir gayreti ortaya koyuyoruz. Hizmet ve eser siyaseti konusunda AK Parti belediyeciliğin sorunu hiçbir zaman olmadı. 2019 yılında tevazu, samimiyet ve gayret dedik. Belediyecilik sadece altyapı hizmeti yapmak veya proje üretmek değil. Vatandaşın doğumundan ölümüne kadar muhatabıyız.

"TRABZON TURİZM TRENDİ OLAN BİR ŞEHİR"

Trabzon kadim tarihi olan bir şehirdir. Fatih'in fethettiği şehirdir. Yavuz Sultan'ın 22 yıldır şehzadelik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 3 kez ziyaret ettiği bir şehirdir. Biz de göreve gelir gelmez tarihi şehir unvanına müzeler yaparak başlamak istedik. Tarihi şehir unvanımıza ait olmak üzere özellikle arkeolojik kazılar da yapılıyor şehrimizde. 1. yüzyıla ait bulgular var. Şehrimiz doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehir. Gelişen trendi turizm olan bir şehirdir.

"BORDO-MAVİLİ BALIKLARI GETİRDİK"

Başka bir Uzungöl yok, başka bir Sümela Manastırı yok. Şimdi hem Ayder hem de Uzungöl'de ciddi dönüşüm çalışmaları yapılıyor. Bu alanları korumamız lazım. Koruyarak geleceğe devretmek lazım. Şehrimize gelen ziyaretçi sayısının artırılması yoluna gittik. Tabii ki kendi vatandaşlarımızın mutluluğu için çok çok adımlar attık. Şehrin ekonomisini düşünme adına Trabzon Belediye Başkanı olarak gelen ziyaretçinin kalma sayısını da artırmam lazım. Dünyada bir tünelin içerisine ilk kez tünel akvaryum yaptık. 1,5 yılda 502 bin kişi ziyaret etti. Gürcistan'dan Trabzon'a ziyaretçiler buradaki destinasyona geliyor. Tünel akvaryumda bordo mavi balıklarımız var. Bordo mavi balığı Mozambik'te bulduk.

"TURİSTİN, ARAP'I, İNGİLİZ'İ, ALMAN'I OLUR MU?"

Bütün şehirlerde olan ulaşım talepleri şehrimizde de var. Temel mesele ulaşım ve istihdam. Fındık rekoltesinin yüzde 8-9'u bizim coğrafyamıza tekabül ediyor. Geçen yıl Trabzon'a gelen ilk kez yabancı ziyaretçi yerli ziyaretçiyi geçti. Bunlar şehrin gücü. Trabzon'a gelen ziyaretçilerin tercih sebeplerinin birincisi güveni oluşturuyor. Turistlerle dilleriyle konuşmak için Arapça öğreniyorum. Turistin Arap'ı, İngiliz'i, Alman'ı olur mu? Bu manada güçlü bir şehir. Kayak tesisi kurarak turizmi yıla yaymak istiyoruz. Bu zenginlik var bu şehirde. Özel bir yatırımcı olacak. Bakanlarımız destek oldu. Sümela Manastırı'ndan yayla zirvesine kadar 12-13 kilometre yolu yapılmış durumda.

"GÜNEY ÇEVRE YOLUNU BAŞLATTIK"

Kadın istihdamını teşvik etmek amacıyla bir tekstilkent projemiz var. Sağolsun Cumhurbaşkanımız talimat veriyor. Bakanlarımız destek oluyor. Trabzon bir sanayi şehri değil. Ekonomi daha ziyade tarıma ve son yıllarda turizme dayalı ekonomi. Şehrimiz biraz sahil bandına sıkışmış bir şehir. Bir güney çevre yolu başlattık. 44 kilometre. Bu hem transit trafiğe katkı sağlayacak hem de şehrimizi güneye taşıma, yeni yaşama alanları ortaya koymak açısından yeni bir projeksiyon ortaya koyacağız.

"YILDA 3 MİLYON KİLOWATT SAAT ÜRETİYORUZ"

Küresel ısınmanın negatif etkilerini izale edecek proje güneş enerjisi ise bu dönem yaptık. Ortahisar Belediyesi olarak bütün enerjisini güneş enerjisinden elde ediyoruz. Bu yenilenebilir enerji ve enerji arzı konusunda devletimiz de bunları destekliyor. Yılda 3 milyon kilowatt saat enerji üretiyoruz. Şu anda çocuğumuza, gencimize, yaşlımıza, engellimize, sokak hayvanlarımıza, yeşile, ağaca karşı sorumluluğumuz var. 17 engelli derneğimizi bir araya topladık. Hem engelli istihdamına katkı sağlıyoruz hem de onların rehabilitasyonu. Şimdi de ciddi Otizm Yaşam Merkezi. Bunlar özel bireylerimiz. Annenin şu sorusuna cevap vermemiz lazım; ben öldükten sonra bu çocuğum ne olacak? Oradaki yaşam merkezinde yaşayacak.