Trabzon’un Yomra İlçesi’nde sahil donattı alanları ve düzenlemesi açılış törenine katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, AK Partililerle ilgili, “Bu hassasiyeti taşıyacağız. Siyaset bizim için kin garez işi değildir. Bugün kendisine rakip olduğumuz AK Parti’deki arkadaşlarımız bizim düşmanımız değildir. Onların rakipleriyiz. Siyaseti nefretle husumetle, kinle garezle yapmıyoruz” dedi. Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, şunları kaydetti; YOMRALILARA MÜTEŞEKKİRİM İyi bir Türkiye için döktüğümüz emeklere, alın terine, hürmeten bizim böyle güzel günlerimizde, bizimle bu coşkuyu paylaşan Yomralı hemşerilerimize müteşekkirim. TENEFÜS EDECEKLERİ ALANLAR Siyaset burada yapılan işler gibidir. Hayatı kolaylaştırmak. Daha yaşanılabilir hale getirmek. İnsanların yaşam şartlarını daha huzurlu daha mutlu teneffüs edebilecekleri alanlarla insanları buluşturabilmektir. TEBESSÜM EDECEĞİZ Siyaset park yapmak gibidir. İçinde huzur içinde olabileceğimiz kendinizi güvende hissedebileceğiniz ait olduğunuz yerde tebessüm edebileceğiniz bir yere dönüştürmektir. İNSANCA YAŞAMAK Bunun merkezde yapılanıyla mecliste yapılanıyla ilçede yapılanı, belediyede yapılanı televizyonlarda konuşulanın hepsinin merkezinde insanca yaşayabilmeyi kolaylaştırma iradesi vardır. AK PARTİLİ ARKADAŞLARIMIZ Bu yüzden biz bu hassasiyetin insanlarıyız. Bu hassasiyeti taşıyacağız. Siyaset bizim için kin garez işi değildir. Bugün kendisine rakip olduğumuz AK Parti’deki arkadaşlarımız bizim düşmanımız değildir. Onların rakipleriyiz. Siyaseti nefretle husumetle, kinle garezle yapmıyoruz. Siyaseti rekabet duygusu ile yapıyoruz. Arı duru bir dil, bir siyasi nezaket ve bu rekabetten memlekete ciddi bir yaşama imkanına dönüşsün istiyoruz. HUZURSUZLUK HİSSETMEMEK Hayalimiz var. Hayalini kurduğumuz memleket, insanların vazifelerini yaptıkları için teşekkür beklemedikleri, siyasetin kavgaları içerisinde taraf olurken huzursuzluk hissetmedikleri bir memleket istiyoruz. HAYAL KURUYORUZ Hayalleri kurduğumuz ülkenin içerisinde bir partiye mensubu olmanın değil, bir millete mensup olmanın büyüklüğünün yaşanmasını arzu ediyoruz. Mensup olduğunuz partiye göre değili ait olduğunuz milletin büyüklüğüne, mensubu olduğunuz devletin ihtişamına göre huzur içinde yaşayabileceğiniz bir memleket hayali kuruyoruz. HUZUR DOLU YAŞAMAK Kimlik kartlarınızla her ihtiyacınızın görülebildiği memleket hayali kuruyoruz. Memleketimizi bizi yetiştiren öğretmenlerimizi, bize emek eden ceddimizi büyüklerimizi, unutmadan. Kendilerine memleket teslim edeceğimiz çocuklarımızı hangi değerlerle büyüteceğimize gafil olmadan siyasette mücadele edeceğiz. Yani işimiz gücümüz alın terimiz gayretimiz Türk milletine ait bin yıldır varolduğumuz bu topraklarda ait olduğumuz değerlerle içinde huzur dolu yaşadığımız ev gibi yapabilmektir memleketi.. Biz sizin evladınınızız. Burda Ahmet bey var Hüseyin bey var. İlçe Başkanlarımız var. Hem CHP’den hem İYİ Parti’den ilçe başkanlarımız var. Millet ittifakına oy vermeyen, başka partilere oy vermiş Yomralı hemşerilerimiz vardır. Önemli değil, hepimiz bu memleketin şerefli mensuplarıyız. AYIRT ETMEDEN HİZMET 83 milyonu Yomra’da bir hanede mutluluk soluklar gibi yönetmek zorundayız. Mustafa başkan Yomra’yı ayırmadan kayırmadan, benim partilim, oy vermeden tasnif etmeden nasıl hizmet için sarıp sarmalamak zorundaysa bizde aynı duygularla, bizim partilimiz oy verdi vermedi demeden 83 milyonu bir aile gibi sarıp sarmalamak zorundayız. Trabzon’u Trabzon’dan ahlakamıza bir mecburiyet bir vazife duygusuyla taşıdığımız ilkeleri unutmadan, siyaset yapacağız size söz veriyoruz. Yomra’yı utandırmayacağız. Size söz veriyoruz. Bu memleketin bu kadar hırpalanmışlığına bu kadar yorulmuşluğuna, bu kadar örselenmişliğine rağmen, memleketi coşkuyla karşılayıp, yarınlara taşıyacağız. Söz veriyoruz. Hayatımız boyunca elimizde ne iş olursa olsun Trabzon’a Trabzon’dan olmaya, edindiğimiz ahlaka mugayet iş yapmayacağız. Size söz veriyoruz. İnşallah varlığımızla iftihar edersiniz. İnşallah bizim varlığımız sizin evlatlarınızın varlığının esenlik sebebi olur. Yaptıklarımız hem Yomra’nın hem Trabzon’un hem Türkiye’nin yarın endişeye kapılmış insanlarımıza inşallah iyi gelir. Emek edeceğimiz yerde bizi gayret ederken göreceksiniz. Alın teri dökerken göreceksiniz. Kabalık yaparken görmeyeceksiniz. Mücadele ederken göreceksiniz terbiyesizlik yaparken göremeyeceksiniz. Hak mücadelesi yaparken göreceksiniz hak yerken görmeyeceksiniz. BEN HATIRLI DEVLET TANIYORUM Haksızlığa uğramışların yanında haklarını almak için göreceksiniz bir haksızlığı meşrulaştırırken görmeyeceksiniz inşallah. Kendisine hatırlı adam arama ihtiyacı duymak zorunda bırakılmış bu milleti ben çok hatırlı birini tanıyorum devleti tanıyorum diyebilecek bir sistemle buluşturacağız. Bunu yaparken göreceksiniz bizi. Ankara’dan tanıdık ihtiyacı duymadan yaşanabilecek bir memleket ihtiyacımız var. İlla bir tanıdık bulmadan hatırlı bir dost bulmadan kuvvetli kudretli bir adam bulmadan iş görülemez bu memleketi ben hatırlı birini tanıyorum devleti tanıyorum çünkü devlette beni tanıyor diye bir sistemi kuracağız söz veriyoruz. Siyaset iyi başlamak işi değildir. Siyaset iyi bitirmek işidir. Hak mücadelesi vereceğim diye başlar. Siyasette mücadeleyi kirletenler yolun başında verdiği sözü unutanlardır. Yolun başında herkes mütevazidir. Herkes tevazuyla başlar. Herkes tasarruf edeceğim diye başlar. Yol sonra israfa döner. Yolun başında herkes alçak gönüllüdür. Yolun sonunda kibire döner. Dolayısıyla Allah başladığımız gibi bitirme imkanı versin bize. İnşallah yolun başındaki tevazuyla bitirsin Mustafa başkan. Yolun başındaki size verdiği sözü unutmasın vekillerimiz. Onlar sizin içinizde gezecek kadar sözlerine sadık olsunlar. Uzunca zamandır siyaset problem çözmek yerine problemlere hakaret etmeye tercih ediyor. İktidarın karşısında bizi kararlı yapan şey şudur. İktidarın görevi problem çözmektir. Memleketin derdi vardır çözeceksiniz. Geçim şartları zorlaşmıştır kolaylaştıracaksınız. Emeklileriniz bu pahalılıkta yaşayamıyorlarsa onları daha konforlu yaşatacaksınız. Çocuklarınızın ümidi kesilmişse bu memlekette çocuklarınızın ümidini memlekete bağlayacaksınız. Tarlaya tohumunu düşürdüğü gün çiftçiye ne kazanacağını görebileceği bir vatan kuracaksınız. Asgari ücret gibi bir utançtan bu memleketi kurtacaksınız. Efendim memlekette terör sorunu var bitireceksiniz. Memlekette kalkınma sorununu çözeceksiniz. Uzun zamandır vazifesi bu olan ve millete verdiği sözleri tutmak zorunda olan iktidar problem çözmek yerine, çözemediği ne kadar problem varsa bunları muhalefete ciro etme kolaylığına düştü. TEFLON GİBİLER ÜZERLERİNE BİR ŞEY YAPIŞMIYOR Diyorsunuzki memlekette işsizlik var; diyorlarki Kemal Kılıçdaroğlu. Diyorsunuzki memlekette terör var; diyorlarki Meral Akşener. Diyorsunuzki çocuklarımız işsiz; diyorlarki şer cephesi yüzünden. Diyorsunuz ki faiz çok yüksek diyorlarki faiz lobisi. Diyorsunuzki memlekette geçim zorluğu var; Diyorlarki hep bu dış mihraklar. Teflon gibiler maşallah üstlerine bir şey yapışmıyor. PROBLEMİ ÇÖZEN KALIR SÖVEN KALAMAZ Teflon kaplanmış gibiler. Sorumluluk merciidir iktidar. Biz memleketin meselelerini çözebilmek için burdayız. Türk yaşadığı coğrafyada problemleri çözebilmeyi başarabildiği için Türk’tür. Bizi bu topraklarda vatan sahibi yapan bin yıldır hüküm sahibi yapan şey problem çözebilme kapasitemizdir. Problemi çözen kalır ümidi yöneten kalır probleme söven kalamaz. Biz ümit kadrosu olamaya dua ediyoruz.