Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Bilgin, “Türkiye geçtiğimiz aralık ayının sonunda tarihi bir asgari ücret sözleşmesine imza atmıştı. Bundan bütün toplum, asgari ücretli olsun olmasın hatta sadece çalışan değil, orta sınıflar da memnun olmuştu. Asgari ücret, sadece asgari ücretlilere sınırlı etkileri olmayan, toplumsal etkileri olan bir ücret birimdir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin geçen yıl enerji kaynaklarına 50 milyar dolar ayırdığını ve miktarın bu yıl 100 milyar doları geçtiğini bildiren Bilgin, “Bütün bunların yanı sıra bir de döviz fiyatlarındaki dalgalanmaların ekonomideki olumsuz etkilerini dikkate aldığımız zaman enflasyonun gerçek sebeplerini daha objektif şekilde görmemiz mümkün. Türkiye bu enflasyon ortamında enflasyondan çıkış yolları konusunda belli bir kararlılıkla mücadele ediyor” dedi. Bakan Bilgin, sorunların çözümü konusunda kararlı adımlarla ilerlediklerinin altını çizerek, “Enflasyon var ama biz üreterek enflasyonu aşacağız, ihracat yaparak aşacağız. Döviz üretemeyen bir ekonomide enflasyonu aşmak mümkün değil” dedi. "Çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız" “Biz çalışanlarımızı, emekçilerimizi, Türkiye’nin üretim gücünün en önemli temeli olan emekçilerimizi koruyacak sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz” diyen Bakan Bilgin, "Muhtelif şekillerde açıklamalarda bulunduk geçtiğimiz dönemlerde. Hep asgari ücretin normal sürede toplanması gerektiğini, şu anda yeni bir şeyin olmadığını söylemiştim. Bugün geldiğimiz noktada çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bunun için de elimizdeki en önemli araç asgari ücretin yeniden belirlenmesidir” diye konuştu. "Komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak her şeyden önce emekçilerin korunması için çalışmak zorunda olduklarının altını çizen Bakan Bilgin, “İşletmelerimizle sosyal barışı korumalıyız. Bunun için de örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyeti yıkmamız lazım. Bunun ötesinde de yasal mevzuattaki sorunları aşmamız lazım. Bizim bugün başlattığımız komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum. Bu çalışmayla Türkiye’deki gelir dağılımındaki negatif etkiye karşı çalışanların lehine ortaya çıkan olumsuz etkileri aşmakla kalmayacağız, aynı zamanda bir sosyal transfer yapma imkanını da bu vesileyle bulmuş olacağız” değerlendirmesinde bulundu.