Türkiye 'nin dört bir yanı yanıyor...

Oksijen kaynağı Ormanlarımız ne yazık ki göz göre göre kül oluyor...

Kızılçam, sarıçam, meşe, çam ağaçları, birbirinden güzel ağaçlar barındırır ormanlar...

Peki Türkiye 'de Ne oluyor ?

Yemyeşil doğa yerini kapkara bir tabakaya bırakıyor...

Arada hiçbir suçu günahı olmayan, alevler içinde kalan yaban hayatın mucize canlıları..

Hayvanlarımız....

Onların o çaresiz bakışları, korku dolu gözleri....

İnsanın gördükçe gözüne uyku girmiyor...

Kim verecek hesabını, kim geri getirecek onları, bilinmez...

Ya sahipliler....  Onlar birer evlat, can, bebek, ekmek teknesi...

Çaresiz çiftçilerin gözleri önünde can veren, canı yanan büyükbaş, küçükbaş hayvanları...

Cana mı yansın, emeklere mi yansın, çaresizliğine mi kızsın, ne yapsın bu çiftçi...

Sadece canlılar değil artık yerleşim yerlerine de sıçramaya başladı.

İnsanlar evlerini, yazlıklarını, barınaklarını korumak durumunda ve korku, telaş içinde...

Kimisi hiçbir bilgi verilmediğinden, kimisi ne yapacağını bilemediğinden şikayetçi....

Oysaki Bakanlar ve devlet yetkilileri bölgede olduklarını, koordinasyon sağladıklarını belirtiyorlar...

Görüntü olarak mı ? Ses olarak mı ? 

Bilemedim...

Şimdi sizi iki farklı noktaya taşımak istiyorum ; 

1 ) Sosyal medyada bilgi kirliliği

2) Yangın doğal mı, Sabotaj mı ?

Bu iki husus çok önemli....

Birincisi sosyal medyada muhteşem bilgi kirliliği var....

Paylaşılan fotoğraf ve videoların birçoğu güncel değil, birçoğu da Türkiye 'den değil...

Öncelikle bu kısmı netleştirelim....

Bunun için sizlere TEYİT.ORG adlı sayfayı tavsiye ederim...

Güncel tüm konuların doğru yada yanlış olduğunu sizler için araştıran, derleyen ve açıklayan bir topluluk....

Sosyal medyada tüm platformlarda var.. Kesinlikle takip edin ve her gördüğünüze atlayıp doğru sanmayın....

Antalya diye Avustralya' da ki orman yangınlarının fotoğraflarını paylaşırsınız, haberiniz olmaz....

İşte Size şu birkaç günde sosyal medyada gördüğünüz ve güncel sandığınız birkaç fotonun hikayesi ;

Ben söyleyince hemen yanlış anlaşılıyorum, üstüme geliniyor ama ne yapayım ben yine demek zorunda hissediyorum...

Eleştirmek için pusuda beklerseniz, her şeyi eleştirirseniz, söylediklerinize sadece yanınızdakiler inanır, unutmayınız...

Karşınızdakini yanınıza çekiyorsanız, Ne mutlu, Ne güzelsiniz.... 

Türk Hava Kurumu da sosyal medya gündeminde..

Öncelikle THK devlet kurumu değildir... Dernektir... Üyeler arasından seçimle gelen yönetim ve başkanları vardır...

Geçmişte önemli bir kurum olmakla birlikte son 10 yılda içi boşaltılmış sadece kağıt üzerinde hayatını idame eden bir kurumdur...

Taşınmaz anlamında mal varlıkları bulunduğundan birilerinin gözdesi ve ilgi alakasındadır.... Kayyum atanmıştır....

Yani baktığınızda öyle çok da güvenip sırtınızı dayayabileceğiniz, gel kurtar bizi diyeceğiniz bir kurum değildir...

Milyonlarca insan neden THK ' dan hala medet umuyor, anlamış değilim.. Eyy Ahalii, bu kurumun içi çoktan boşaltıldı...

Uçak ve helikopter konusunda da yine söylemek isterim... İlla da uçak, uçak diye neden takılıp kaldık anlamadım....

Aşağıya suyu boşaltabildikten sonra neyle boşalttığınıza neden bu kadar takıldınız anlamadım.... İlle de uçak, uçak demek neden...

Türkiye Cumhuriyeti, ille de THK ' dan yardım alarak bu işleri yapacak diye bir durum söz konusu değildir...

Eğer tartışacaksak bu yangınları Neden AFAD, İtfaiye Birimleri, TSK, Ormancılar, Orman Bakanlığı hala söndüremiyor diye tartışalım, çıkın THK ' dan o ölmüş ağlayanı yok...

THK niye bu durumda, nasıl bu hale geldi, diyecekseniz de onun için çok geç kaldınız Efendiler, 10 yıldır neredeydiniz diye sorarlar adama...

İkincisi yangın doğal yollarla mı yoksa sabotajla mı oldu meselesi.. Bir nevi terör saldırısı mı sorusu....

İlk görüntülere bakıldığında hepimizde terör şüphesi, sabotaj yapılıyor duygusu oluştu...

Hemen milliyetçi duygularımız kabardı, haklıyız, nasıl kabarmasın ki ?

Şimdi derin bir nefes alıp olaylara baktığımızda kafamızda bazı soru işaretleri oluşurken bazı soru işaretlerinin de kalkar olduğunu gördük...

Şimdi gelin birlikte beyin fırtınası yapalım...

Var mı elinde şüpheli materyallerle yakalanan terör örgütü üyesi ? Var mı tutuklanan terör sempatizanı ?

Bilgi, belge, görüntü (güncel) delil, ispat, şüpheli....

Ortada elle tutulur bir bulgu yok... Sosyal medyada dönenlerin hepsi yanıltıcı, eski, farklı ülkelere ait veya eski görüntüler....

Gelin bir de iki üç gün sonrasında elimizde olan net bilgilere göz atalım...

Türkiye dışında farklı ülkelerde de yangınlar gerçekleşiyor.... Ege ve Akdeniz ülkelerinde aşırı sıcak ve rüzgarlar yangın etkisi gösterdi...

Şu an Türkiye ' de yangın çıkan bölgede aşırı sıcak ve fön rüzgarları hakim, bu nedenle yangınlar durdurulamaz boyutlara çıkıyor...

Ormancılar diyor ki, ormancılar olarak bizler Yangınlara karşı bazen '' Karşı Yangın Çıkarma '' taktiği uygularız..

Nedir bu ? şöyle ki, karşıdan gelen yangının ilerlemesini durdurmak için tam karşıt yönden bir yangın başlatırsınız ve bu iki yangın çarpışır ve güçlü olan diğerini iter ve bastırır...

Yani siz karşı tarafa daha büyük bir alev topu gönderdiğinizde aslında o yangının ilerlemesini durdurur ve yangının zaten yanan alanda kalmasını sağlayarak diğer bölgeyi kurtarmış olursunuz....

Şimdi buradaki en büyük sıkıntı ormancılar bunu yaparken vatandaşlar tarafından görüldüğünde vatandaşın tepkisi şu oluyor ; İşte yangını çıkaran, alevleyen adam bu, vay hain terörist yaktın ormanı..

Hal böyle olunca hem ormancıya yazık oluyor hem de yanlış algılara sebebiyet veriyor... Ormancıya mı yanasın yoksa sosyal medyada bunu paylaşıp ortalığı ayağa kaldırana mı yanasın, kime nasıl, ne anlatasın ?

Gel ayıkla pirincin taşını....

Ayrıca uzmanlar şunu da dile getiriyor ;

Doğanın dinamizmini iyi anlamak gerekir... Doğa canlıları barındırır ve canlı yaşamına tanıklık eder, yön verir....

Akdeniz ormanları gibi birçok ormanlarda yüzyıllardır yangınlar gerçekleşir...

Aslında bu da bir nevi doğa olayı, yenileme olayıdır...

Bazı türlerin toprak üstü kısımları yanarken toprak altı kısımları kendini korumaya alır ve sonrasında yeniden canlanır....

Kozalaklar da öyledir, çam ağaçları yangın esnasında kozalaklarını kapatır ve sonrasında yeniden açabilir....

Belki saçma gelecek ama uzun süre yangın olmazsa nesli tükenecek türlerin bile olduğunu söyleyebiliriz..

Doğaya saygı duymak gerek... İnsan vücudu gibi doğa da kendini yenileyecek birçok sebep bulabiliyor...

Hemen ayağa kalktık ve ilk saniyede fidan dikme projeleri üretmeye başladık.

İki kaya parçasının arasında açan çiçeği, iki tuğlanın arasından kıvrılan otları, kaldırım taşlarından fışkıran yeşil fırlamaları ne çabuk unuttunuz....

Doğa kendini besler, büyütür, yeniler ve inanın siz olmasanız da yaşar hatta siz olmasanız daha sağlıklı, daha iyi, daha temiz yaşar, Eyyy İnsanlar....

O nedenle önce sükunet, önce tespit, gözlem, rapor, bilimsel çalışma.....

Öyle sosyal medya dedikodularıyla, asparagaslarıyla iş değil bilimsel ve mantıksal icraatlar....

Kimsenin şovuna doğanın ihtiyacı yok...  Ben bunu söyler bunu bilirim.... Hiç demogoji yapamayacağım...

Canla başla siperane çalışan emekçi kardeşlerimize öncelikle teşekkür eder, bu olaylar da ihmali olan, eksik yapan,

önlem almayan, zamanında suçu olan, olduran, sorumlu, suçlu kim varsa onları da Allaha havale ederim...

Er yada geç hak yolunu bulur... Devran döner, hesap kesilir, Müsterih olunuz....

Bu yangınlar doğal yollarla mı yoksa sabotaj, terör saldırısı gibi sebeplerle mi çıktı en kısa zamanda yetkililerden cevap bekliyoruz...

Umarım iki gündür uykuya dalan Bakan Danışmanları uykularından uyanır da bakanların sosyal medya hesaplarından bizlere ufak da olsa bilgi paylaşırlar !!!!

#TürkiyeYanıyor