Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ve Gümüşhane Başsavcısı Veli Eciri makamında ziyaret etti. Ziyaretlerinden sonra açıklamalarda bulunan Sağkan, Türkiye Barolar Birliği’nin görevi ve yetkisinin avukatlık kanunda belirlendiğini belirterek şöyle konuştu: “Avukatlık kanunu açıktır. TBByi bir meslek örgütü olarak, mesleğin sorunlarını çözmek, çözümü için çaba sarf etmek ve meslektaşların sorunlarıyla ilgilenir. Bunların yanına hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, insan haklarını korumak ve bu kanunlara işlevlik kazandırmaktır. Genel kurulumuzda bir söz vermiştik. Baro, avukat yalnız ve hiçbir yurttaşımız savunmasız kalmayacak. Bu sözümü kanundan aldığımız yetki çerçevesinde yerine getirmeye çalışan bir meslek örgütüyüz.” TBB’nin önceki dönem Başkanı Metin Feyzioğlu’nun özel bir televizyon kanalında birlik hakkındaki açıklamalarını da değerlendiren Sağkan, şu ifadeleri kullandı: “Tabi ki seçimler kazanılır ve kaybedilir. Ancak kaybetmenin travmasını atlatamamış olmayı kamuoyunun takdirine bırakmak gerekiyor. Sayın birlik başkanı konuşmasında kendisini sayın Cumhurbaşkanı ile eşitleyen bir söylemde bulundu. Bu travmanın artık bu noktaya gelmesini üzüntülüyle karşıladığımı ifade etmek istiyorum.TBB’nin siyasi iktidarlarla hiçbir zaman bir alıp veremediği durum olmaz. TBB bu ülkede hukukun üstünlüğünün sağlanmasında garanti merkezi olan bir kurumdur. TBB insan haklarının savunmasında yurttaşı yalnız bırakmayacak bir kurumdur. Bizim sınırlarımız, yetkilerimiz, görevimiz kanunla belirlenmiştir. TBB kanunla belirlenen görevlerini sorumluluklarını en iyi şekilde yapmaya çalışmaktadır.” Sağkan'ın yanıt verdiği Feyzioğlu, "Metin Feyzioğlu meslektaşlarına kırgın mı?" sorusuna şu yanıtı vermişti: "Hayır. Hiçbir kırgınlığım yok. Zaten bunun üstüne bir hizmet aşkıyla yanan bir insanım, hizmet ettim, o dönem benim için bitti, kapandı. Şimdi diyeceksiniz ki, neden eleştiriyorsun yeni yönetimi… Çok kısıtlı eleştiriyorum. Eleştirmeye girecek olsam bunun 10 katını, 100 katını hak edecek işler yapıyorlar ama başkaları yapsın istiyorum eleştiriyi… (…) Bu arkadaşlarımızın talip olurken tek projeleri Metin Feyzioğlu'nun 'altı benzemez' olarak devirmek olduğu için, bir proje geliştirme durumunda değiller. Bunların bir tek ortak noktası vardı, Metin Feyzioğlu'nu gönderelim, yerine ne yapalım, başka projeleri yok. Seçildiği günden bu yana bu arkadaşlarımız, Metin Feyzioğlu'nu devirdik sıra diğer tek adamda. Doğrudan doğruya siyasettir bu. Metin Feyzioğlu'nu devirdik şimdi sıra Tayyip Erdoğan'ı devirmekte! Metin Feyzioğlu gitti, diğer diktatörün devrilmesine sıra geldi gibi… CHP'nin programlarına katılma, HDP'nin programlarına katılma… Özetle şu: benim üstümden, bana vurarak ve artık eleştiri sınırını çok zorlayan cümleler ve saldırılarda bulunarak siyasetlerine devam ettikleri sürece, ben de gördüğüm her şeyi değil, ama artık görmemenin mesleğime saygısızlık olacağını düşündüğüm fahiş konuları dile getiririm. Çünkü benle siyaset yapmaya devam ediyorlar, projeleri yok!"