Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Marmaris’te akşam saatlerinde alevlerin evleri tehdit etmesi nedeniyle tedbir amaçlı ikametlerini boşaltan vatandaşları ziyaret etti. Bakan Kirişçi yaşlı bir kadın ile de uzun uzun sohbet etti. Uçak ve helikopter sayısı hakkında yaşlı kadına bilgi veren Bakan Kirişçi, gündüz saat 11.00’a kadar her şeyin normal olduğunu ve soğutma çalışmasına geçme aşamasında iken sıcaklığın arttığına dikkat çekti. Bakan Kirişçi yaşlı kadına yangının tekrar neden büyüdüğünü anlatırken, “Yangın ile ilgili çok az emareler kalmıştı. Bir saat daha çalışırsak ondan sonra soğutma moduna geçeriz. Burada kaç tane uçak helikopter var. 20 helikopter, 14 uçak var. 34 tane hava aracı vardı. 5 tane daha geldi. 39 hava aracı var. Yer araçlarımız ise istemediğimiz kadar. Hava aracı buraya, hava aydınlandıktan sonra geliyor. Bizim başka illerimizde olan hava araçlarımız buraya geldi. Onlar da gün ağardıktan sonra geldi. Bunların gece karanlıkta veya sabah aydınlanmadan çalışma imkan yok. Yoksa bu millet için, sizler için bu uçaklar helikopterler alınıyor, kiralanıyor. Saat 11.00’a kadar helikopterler hepsini izledim. Dedim ki bir saat daha çalışırsak artık soğutma moduna geçer, yangın durur. Ama yeniden güneş ile beraber hava anormal derecede ısındı. Hava ısınınca da kozalak atma deniliyor, onu attığında da hangi mesafeye giderse, zaten çam tutuşuyor. Bunlar hiçbirimizin istemediği şeyler. Yukarısı o kadar da sarp bir yer ki, uçağın kullanacağı yer düz ama helikopterin kullanacağı yer çukurlar, yükseltili yerler. O konularda müsterih olun. Çünkü sizler için yolları, köprüleri, barajları, hastaneleri yapan bir iktidarın bu uçakları da almaması diye bir şey asla düşünülemez. Uçağımız yok derseniz havada 40 tane uçak var şu anda. Hava karardı diye birazdan ayrılmak zorundalar. Ama 40 tane hava aracı var şu anda burada. Komşu ülkeler de öyle. Hepimiz sosyal medyaya girdiğimizde Yunanistan’ın kaç uçağı var, kaç tane helikopteri var görürüz. Çok şükür artık bunlar var ülkemizde. Ve bizim çalışan insanlarımız var” dedi.