Merkez üssü Kahramanmaraş olan 2 büyük depremin üzerinden 2 haftadan fazla zaman geçti.

Bu süre zarfında devletin bütün kurumları ve STK'lar depremzedelerin yaralarını sarmaya devam ediyor.

Binlerce canımızı kaybettiğimiz depremde, yine binlerce bina yıkıldı ya da hasar gördü.

"Eşya almak için kısa süreli olsa bile binalara girişler tamamen yasaklandı"

Hasar gören binalara girmek ise çok tehlikeli olmasına rağmen bu uyarıya uymayanlar olabiliyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Hatay'da Afet ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamalarında bu konuya değinerek şunları söyledi:

"Bu saatten sonra acil yıkılması gereken binalara her ne şartla olursa olsun girmek yasaktır. Eşya almak için kısa süreli olsa bile girişler tamamen yasaklandı. Dün akşamki depremler bize göstermiştir ki deprem hareketliliği devam ediyor. Bu riski ve sorumluluğu almamız doğru değildir."

"2-3 gün sonra eşya yardım miktarı açıklanacaktır"

Depremzedelere eşya yardımı da yapılacağını açıklayan Bakan Soylu şöyle konuştu:

"Daha önceki uygulamalarımızda olduğu gibi hem AFAD hem de Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığımız eşya yardımını birlikte yapacaktır. 2-3 gün sonra eşya yardım miktarı açıklanacaktır. Her yıl yılbaşında miktarları revize ederiz ve revize ettiğimiz miktarlar üzerinden çalışma yaparız. İstişareler sonunda bu miktarı işletmeye başlatacağız."

"Fahiş veya vatandaşı sıkıştırıcı bir kusur görülürse gereği yerine getirilecek"

Nakliye ve kiralardaki fahiş artışa ilişkin de konuşan Bakan Soylu şu ifadeleri kullandı:

"Bunun hesabını devlet de sorar Allah da. Burada insanlar canını zor kurtardı. Bunun üzerinden bir istismar yapmak kötülüktür. Bu konuda OHAL'in çerçevesinde gerekli talimatları verdik. Fahiş veya vatandaşı sıkıştırıcı bir kusur görülürse gereği yerine getirilecek. İlgili sivil kuruluşlarının, ilgili ticaret odalarının da bu tespiti yapması gerekir. Bu ahlaki bir meseledir. İşini iyi yapanlara da haksızlıktır. Ben meslek odalarının yerinde olsam, bunları tek tek tespit eder ve bir daha üye olmamalarını sağlardım. Keşke şöyle bir kanunlarımız olsa da ömür boyu ticaretten men edilseler. Öteki dünya korkusu yok olmuş insanlar, bu konudan istifade etmeye çalışıyorlar. Kiraların ciddi bir şekilde yükselmesi ayrı bir istismar. O enkaz altında saatlerce, günlerce kalıp Allah'ın lütfuyla hayatta kalanların ahı tutar. Bu paranın hiçbir hayrını görmezseniz. Bu kirayı artıranlar vicdan sahibi değillerdir. Çünkü bu 1 yıl boyunca hep birlikte yükleneceğimiz bir süreçtir. Bu sadece bir kanun meselesi değildir, etik meselesidir."