Doç. Dr. Adem Palabıyık, gündeme ilişkin İHA'ya yaptığı açıklamada, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık konusunda yaşadığı sorunların iyice ayyuka çıktığını ve Kılıçdaroğlu’nun en önemli rakibi olan İmamoğlu’nu ekarte ettiğini ifade etti. Palabıyık, “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için her şeyi yaptı. Bakanlıkların önüne dikildi, Diyarbakır Anneleri karşısında gülünç duruma düştü, duran adam protestolarını gerçekleştirdi, yürüyüşler yaptı, karanlıklarda yatıp-kalktı ve daha birçok siyasi fiyaskoya imza attı. Bir genel başkan olarak bu kadar eziyet çeken, rezalete imza atan ve siyaset sosyolojisi açısından kaos siyaseti yürüten bir ismin, başka bir adayın kendisini geçmesine yahut öne çıkmasına izin vermeyeceği açıktı. Kanaatime göre İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kumpasına düştü. İmamoğlu’nun, ziyaret ettiği illerde üzerinde Ekrem İmamoğlu yazan otobüsle dolaşması, adaylığın ilanıydı. İstanbul belediye başkanı hiçbir yere kendi adı yazan bir araçla gitmez, sadece belediyenin logosu olan bir araçla yolculuk yapabilir. Lakin İmamoğlu tam tersini yaptı. Karadeniz’e İBB başkanı olarak değil Cumhurbaşkanı adayı olarak gitti. İmamoğlu’nun bu tavrı, yani Karadeniz ziyareti aslında Kılıçdaroğlu’na yönelik bir sivil darbe girişimiydi" diye konuştu. “İmamoğlu, İBB’deki terör skandalının üstünü kapatmak için Karadeniz ziyareti yaptı” İmamoğlu’nun, İBB’deki terör skandalını unutturmanın yollarını aradığını sözlerine ekleyen Palabıyık, “İmamoğlu, İBB’de terör skandalını bir şekilde unutturmak zorundaydı. Çünkü sürekli olarak bu mesele ile gündeme gelmek istemiyordu. Karadeniz ziyaretiyle gündemi değiştirmeyi tercih etti ama büyük bir hata yaptı. Bu hatayı nasıl unutturmaya çalışır, orası bilinmez ama İBB’deki terör skandalı İmamoğlu’nun sonunu getirecekti. Bu konuda hiç konuşmadı ve konuşmaktan kaçındı. Hatta bir ara Kılıçdaroğlu’nun kanatları altına girdi. Fakat bazı isimler tarafından gaza getirilince ve Meral Akşener’in pohpohlamasıyla bir adım atmayı tercih etti. Aslında bütün çaba terör ile anılmak yerine Cumhurbaşkanlığı adaylığını kaybetmiş ama terör ile anılmayan bir isim olmaktı. Bunu başardı mı bilinmez ama daha büyük bir kayıp yaşayacağını hesap edemediği aşikâr oldu. Ayrıca Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın memleketini tercih etmesi de bilinçli bir tercihti. Oradan vereceği mesajların da önemli bir anlamı olacaktı fakat bu tavır karşılık bulmadı, çünkü CHP çoktan kararını verdi ve İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun ‘önümden çekilin’ sözleri sonrası İmamoğlu’nu ekarte etti” dedi.