Kuduz köpeklerin saldırısına uğrayan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in vefatı, başıboş sokak hayvanları konusunu bir kez daha hatırlattı. Her gün bir güvenlik ve sağlık haberi ile gündeme gelen sokak hayvanlarıyla ilgili sorun, ilk adımda hayvan popülasyonu ile başlıyor. Resmi olarak Türkiye genelinde başıboş kaç sokak hayvanı olduğu bilinmiyor. Ancak tahminlere göre bu sayı 10 milyona dayanıyor.
İSTANBUL’DA EN AZ 129 BİN SOKAK KÖPEĞİ VAR
Bazı illerde geçmiş yıllarda yapılan sayımlar bile sorunu ortaya koymaya yetiyor. 2018 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mahalle muhtarları aracılığıyla yaptığı sayımlara göre, kentte en az 162 bin kedi, 129 bin sokak köpeği bulunuyor. Sayının en az yüzde 30 artmış olabileceği belirtiliyor. Köpeklerin kaçının aşılanıp küpelendiği ise net olarak bilinmiyor. Ankara’da da tahmini sayılara göre sadece sokak köpeği sayısı 100 bini aşıyor.
İZMİR’DE VAHİM TABLO
İzmir’de tablo daha vahim. 2017 yılı verilerine göre İzmir’de 500 bine yakın sokak hayvanı var. İzmir’deki bu sayı bazı ilçelerin nüfusundan bile daha fazla. Türkiye genelinde diğer illerde kaç başıboş hayvan olduğu konusu da muğlak. Büyükşehirlerde yapılan “sokak hayvanlarını kayıt altına alma çalışmaları” küçük şehirlerde neredeyse hiç olmadığı için, kırsal bölgelerde durumun daha endişe verici olduğu belirtiliyor.
KUDUZDA 1 NUMARA KÖPEKLER
Türkiye genelinde her yıl ortalama 250 bin ila 300 bin kişi kuduz şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Bunlardan sadece 1 veya 2’sine kuduz teşhisi konulsa da temas sayısı endişe verici olarak görülüyor. Ancak hayvanlarda kuduz vakası sıkça görülüyor. Sığırlar, yük hayvanları (at-eşek) ve yabani hayvanlarda görülse de kuduz vakalarında başı köpekler çekiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre kuduz hayvan vakalarının yaklaşık yüzde 44’ünü köpekler oluşturuyor. Sokak hayvanlarından insanlara bulaştığı bilenen diğer hastalıklarla ilgili bir istatistik ise bulunmuyor.
Alfa köpek alınınca sürü dağılıyor
Fatih Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Ayşegül Coşkun, sokak aralarındaki köpek sürülerine karşı uygulanan yöntemi anlattı: “Sürüler içinde ‘alfa köpek’ diye adlandırılan lider köpekler var. Bunların ayrılması, sürüyü dağıtıyor. Belediye ekiplerinin özellikle dikkat ettiği husus, sürü içinde küpesiz köpeğin olup olmadığı. Eğer küpesiz köpek varsa alınıp rehabilitasyon işlemlerinin yapılması gerekiyor. Sürüdeki tüm köpeklerde küpe mevcutsa, yerel hayvan koruma görevlilerimize bilgi vererek alfa köpeklerin yer değişimlerini sağlıyoruz. Alfa köpek yer değiştiğinde sürü psikolojisi bitiyor.”
Sorun böyle çözülür
Uzmanlar sokak hayvanlarının potansiyel bir tehlike olmadığını, alınacak önlemlerle riski en aza indirmenin mümkün olduğunu belirtiyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erman Or, sokak hayvanlarının popülasyonunu düşürmek için belediyelerin yapması gereken işlemlere işaret etti. Prof. Or, “Bunların başında kısırlaştırma geliyor. Hayvanların mutlaka çiplenerek, haklarında bilgi sahibi olduğumuz hayvanlar olmaları gerekiyor. Eğer bu önlemler alınırsa, çevreden bulaşma da engellendiği takdirde çok başarılı sonuçlar alabiliriz” dedi.
YABAN HAYVANLARI AŞILANMALI
İnsanları da tehdit eden kuduz hastalığının sokak hayvanlarına yabani hayvanlardan bulaşabileceğine dikkat çeken Prof. Or, “Yaban hayatında gerekli önlemler alınmadığı, yeterli ölçüde sağlık kontrolü uygulanmadığı ve ağızdan aşı (yemleme yolu ile) yapılmadığı için bu hayvanlar aç kaldıklarında merkeze doğru hareket ediyor. Kurt, tilki gibi hayvanlar bir çiftlik hayvanı, kedi ya da köpeği ısırdığı ya da tırmaladığında hayvanlar hastalanabiliyor. Kuduz virüsü taşıdıklarında ise insanlar için potansiyel risk oluşturuyor” diye konuştu.
KONTROLSÜZ YEMLEME SAĞLIKSIZ
Sokaklara kontrolsüz şekilde bırakılan yemlere de işaret eden Or, şunları söyledi: “Hayvanseverlikle sokakta hayvan beslemek aynı şey değil. Bu tip mamaların bazıları hayvanlara zararlı parazitleri, ara konakçılar için de besin görevi görüyor ve hastalıkların taşınması için ortam oluşuyor. Bilinçli beslenme gerekiyor, her bulduğumuz yere mama bırakmayı sağlıklı bulmuyorum.”