Bağdat’tan şiddetli sırt ve sol göğüs ağrısı ile Ankara’ya gelen Ali, hem Bağdat’ta hem de Ankara’da birçok hastaneye başvurdu. Başta Kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, nöroloji olmak üzere bir çok polikiliniğe başvurup, hatta kalp ile ilgili akla gelebilecek tüm tetkikleri yaptırdı. Yaptırdığı tetkiklere rağmen Rabbah Hüssein Ali’ye hipertansiyon dışında bir tanı konulamadığı belirtildi. Ağrısının kronikleşmesi nedeniyle anti psikotik ilaçlar da kullanmaya başlayan Ali, Medicana International Ankara Hastanesi’ne geldi. Uzm. Dr. Aziz Denli, hastanın şikayetlerinin kronikleştiğini, umutsuzluğunu gördükten sonra bütünsel bir şekilde fiziki muayene yaptı. Denli, muayeneden sonra kalbi saran zar olan perikard dokusunda ve kas-fasya zincirlerinde fonksiyon bozuklukları tespit etti. Uzm. Dr. Aziz Denli, zamanla kalbin sırt bölgesinde yansımasını bulan alanda eklem blokajları ve ciddi kas spazmları yani halk dilinde ‘kulunçlar’ ortaya çıktığını ve kas-fasya zinciri üzerinden yayılım olduğunu, sol kola, sırta, sağ kalçaya, sağ dize kadar yayıldığını açıkladı. Denli, bunların üzerine sıkıntı ve çaresizlikte eklenince problemin daha da sıkıntılı bir hale geldiğini söyledi. ‘6. seanstan sonra hasta kendini iyi hissetti’ Denli, hastaya tedavi metodu olarak Nöralterapi ve problemli kasların gerekli germe, güçlendirme egzersizleri seçildiğini ardından sırt ve belde ortaya çıkmış eklem blokajları için manuelterapi yöntemi uygulandığını anlattı. Denli, tedavisini 3 günde 1 olarak düzenledi ve 4. seansa gelindiğinde şikayetlerinin çok önemli oranda azaldığını ve hastanın elde uyuşma, karıncalanma, sırta bıçak saplanır gibi bel ve kalça ağrılarının yüz güldürücü bir hal aldığını ifade etti. Hasta 6. seansından sonra kendisini son derece iyi hissettiği için tedavisini sonlandırdıklarını açıkladı. “Hastalık yok hasta var” Uzm. Dr. Denli ayrıca hastayı 1 ay sonra tekrar kontrole çağırdığında iyilik halinin devam ettiğini ifade eden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon hekimi ve Nöralterapi Uzmanı Uzm. Dr. Denli, “Uygulanan yöntemlerden ziyade bir hastaya yaklaşım çok önemlidir. ‘Hastalık yok, hasta var’ fikri ile kişiye yaklaşım ve Hipokrat’ın dediği gibi ‘önce zarar verme’ vicdanı ile hekimlik yapmak en doğrusudur ifadeleriyle noktaladı” dedi.