İnsan papilloma virüsü (HPV), dünya genelinde yaygınlaşan ve cinsel yolla bulaşan en yaygın viral enfeksiyon olarak kabul ediliyor. Cinsel açıdan aktif kişilerin yaklaşık %50 ila %70'inin hayatlarında en az bir kez HPV enfeksiyonu geçirdiği tahmin ediliyor. Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ömer Fatih Çelik, "HPV'nin kalıcı olması durumunda kanser riski mevcut. Virüsler genital bölge, anal bölge, gastrointestinal ve solunum yollarında kansere neden olabilir," diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekiyor.
225'e kadar türü olduğu bilinen HPV'nin bazı türleri kanser açısından yüksek risk taşırken, bazıları düşük risklidir. HPV'nin rahim ağzı kanserlerinin neredeyse %100'ünden, penis kanserlerinin ise %36 ila %40'ından sorumlu olduğu biliniyor. Op. Dr. Çelik, HPV'nin erken teşhisinin ve aşılamanın kanser riskini azaltmada büyük önem taşıdığını belirtiyor.
HPV'nin kesin ve başarılı bir tedavisi olmamasına rağmen, bağışıklık sistemi güçlendirici ilaçlar, cerrahi yöntemler ve çeşitli topikal ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılıyor. Ancak bu tedavi yöntemlerinin kesin sonuç vermediğini, siğillerin tekrar ortaya çıkma riskinin yüksek olduğunu ekliyor.
"HPV'nin kontrol altına alınması ve bulaşmasının önlenmesi için tek eşlilik önerilirken, prezervatif kullanımı da korunmada etkilidir. Ancak en etkili yöntem, profilaktik aşılar ile bağışıklık sağlamaktır," diyor Op. Dr. Çelik. Bununla birlikte, HPV'nin erkek kısırlığına etkisinin de tartışmalı olduğunu belirterek, erkeklerde seminal HPV enfeksiyonunun sperm anormallikleriyle ilişkilendirildiğini ifade ediyor.
Son olarak, Op. Dr. Ömer Fatih Çelik, HPV'nin bulaşma riskinin yüksek olduğunu ve düzenli taramalar, erken teşhis ve koruyucu önlemlerle kanser riskinin azaltılabileceğini vurguluyor. "HPV'ye karşı bilinçli olun ve korunma yöntemlerini ihmal etmeyin," diyerek sözlerini tamamlıyor.