Esnaf'dan Yeni Beste 'Belki Yarın Belki Yarından da yakın'

Yazmaya nereden başlıyayım,neresinden tutayım,hangi cümle ile konuya giriyim bilemiyorum.

Esnaf bir abimizin 'Bizi virüs değil kapanma bitiriyor' sözü bir başlangıç veya kısa bir özet gibi.

Koronavirüs tüm dünyayı olduğu kadar Türkiye ekonomisinide vurdu.Süreç iyi yönetilmeye çalışılsada ılımlı,insanları bunaltmayan yasaklama politikaları çogu zaman suistimal edildi.Bu yanlışlar bizi bugün ki noktaya getirdi.

Aslında herşey güzel başlamıştı.Özellikle Sağlık bakanı Fahrettin Koca ve bilim kuruluna büyük bir saygı ve güven vardı.Ama gözü körolası siyaset sağlığımızada karıştı.Bilim kurulundan ayrılıklarla başlayan süreç farklı açıklamalarla vatandaşı adeta çıkmaza soktu.Üstüne birde rakamların doğru aksedilmediği insanlara zerk edilince vatandaşın bu kurumlara zerre güveni kalmadı.Aşının ülkemize geliş macereasının bu kadar sekteye uğramasının aslında başlıca sebepleride bunlar.


İnsanlar 50 Milyon denen aşının binlerle gelmesi,seçenek sunulacak derken sadece Çin aşısının temin edilebilmesi,temin edilen aşınında kısıtlı sayıda olması, üstünede bilgisiz bir kaç bilim insanının açıklamaları işi içinden çıkılamaz bir hale soktu.Bu belirsizlikler ekonomiyede inanılmaz zararlar verdi.Gerçek rakamların açıklanamsıyla yasaklar artırıldı,işyerlerine kapama zorunluğu getirildi.Bir çok sektör ise topu zaten atmış durumdaydı.

İyi niyetli şeyler yazmak istiyorum ama ne yazık ki böyle bir durum yok.Küçük esnaf adeta can çekişiyor.Mart ayından başlayan darlama süreci Temmuz ortası serbest bırakılmış ardında rakamlar ve durum kötüleşince Eylül 6 da yeniden yasaklara geri dönülmüştü.

Bu darlama sürecinde iş yerleri ekonomik sıkıntıya girince gelirler azalmış,verilen paraların kesilmesi ile işssizliğinde hat safalara ulaşmasıyla,birde üstüne zamlar gelince vatandaşın alım gücü yerle bir olmuş.Vatandaş alamayıncada esnaf perişan olmuş durumdaydı.

Yapılan kısa ve kısıtlı yardımların esnafın yarasını bırakın kapatmayı sızısını bile dindirmesinin mümkün olmadığını burada rakamaları yazarak sizleri sıkmak istemiyorum.Bir esnafımızın haber ihbar hattımıza yazdığı bir mesaj sebebiylede aslında bu yazıyı kaleme aldım.

Esnafımız mevcut kira yardımlarının kendisi dahil bir çok esnaf tarafından alamadığını, başvurularının reddedildiğini belirtti.Çok zor durumda olduklarını ve seslerini duyurmamızı bizden rica eden bir yazı gönderdi.Bu mesajı okudukdan sonra daha çok üzüldüm esnafımıza.Düşünsenize aylardır darbir boğazda jiletden keskin bir ip üstünde canı yana yana ayakta kalmaya çalışırken uzanan bir el ile ümitleniyor, ama onuda gelen bir mesajla kaybediyor.Büyük hayal kırıklığı.

Türkiye'de esnaf sayısı aslında hiç azımsanmayacak kadar fazla.

Türkiye'de esnaf sayısı, toplam nüfusun yüzde 2,3'ini oluşturuyor.

Nüfusumuzun % 50 bandının oy kullana bildiğini düşünürsek bu rakam çok daha ciddi yerlere geliyor.Peki bu kadar oy oranı yüksek bir meslek grubuna iktidar partisi nasıl yok gözüyle bakabiliyor anlamak mümkün değil.

Sözü bağlarken senelerce siyasetin içinde yer almış biri olarak şunu söyleyebilirim ki esnaf bu kez sandıkda konuşacaktır.Basına yansımayan intiharlar,borcundan dolayı kapanan dükkanlar,bunalıma giren esnaflar...

İktidar basını yazmasada biz yazmaya devam edeceğiz...

Esnafın sesini duyuracağız,bu yangını söndüreceğiz

Saygılarımla...