Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun faizi yüzde 18'den yüzde 16'ya düşürmesi kararının ardından dolar, tekrar hızlı bir yükselişe girdi. Güne 2,26'dan işlem görerek başlayan dolar, TL karşısında rekor tazeleyerek 9.52 seviyesini gördü. Öte yandan euro ise 11 TL'yi geçti. Merkez Bankası'ndaki üst düzey yönetim değişiklerinin ardından haftaya yükselişle başlayan dolar, 9.27'lik tarihi zirveyi aştıktan sonra üst üste tarihi rekorlar kırmıştı. Bugün toplanan Merkez Bankası ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK), 200 baz puanlık indirimle politika faizini yüzde 18'den yüzde 16'ya düşürdü. Bu kararın ardından piyasalar hızlanırken, dolar ve altın ise TL karşısında hızlı bir yükselişe geçti. Karar öncesi 9,29 seviyesinde bulunan dolar, 9,49'a fırlayarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Saat 21.50 itibariyle 9.52 seviyesine yükseldi. PİYASA BEKLENTİSİNİN ÜZERİNDE İNDİRİM Merkez'in yaptığı 200 baz puanlık indirim piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ekonomistler Merkez Bankası'ndan 50-100 baz puan arasında bir indirim bekliyordu. Merkez'den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle gerilemeye başlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.