Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 12 Eylül 1980 askeri darbenin 42. yıl dönümü için bir mesaj yayınladı.

12 Eylül 1980 darbesinin Türk Milleti üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığının altını çizerek şu sözleri kaydetti:

“Devletlerin ve milletlerin tarihlerinde, hatırlamak dahi istemedikleri karanlık dönemler bulunur. 12 Eylül 1980 darbesi, anayasanın, demokrasinin, millet iradesinin, insan haklarının ve insanlık onurunun, daha doğru bir deyişle topyekun hukukun askıya alınmasına sebep olmuştur. Türkiye’nin, ekonomik, askeri ve sosyal istikameti Batı tarafından belirlenen, Batı'ya bağımlı bir tüketim toplumu ve açık pazar haline getirilmesine yönelik yapılan düzenlemeleri üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen üzüntüyle, acıyla hayal kırıklıklarıyla hatırlıyoruz.”

“O döneme dair pek çok provokasyon, suç ve komplo aydınlatılamadı”
Geride, söz konusu karanlık günlerle birlikte sayısız mağdur ve mazlum kaldığını ifade eden Destici, 12 Eylül döneminde milyonlarca insanın etkilendiğini ve pek çok suç ve provokasyonun hala aydınlatılamadığını vurgulayarak, o döneme ait istatistiki veriler paylaştı.

Destici, “650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210 bin dava açıldı. 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı ve 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Darbe esnasında; kuşkulu ölüm olarak tanımlanan 144, açlık grevinde 14, kaçarken vurulduğu açıklanan 16, çatışmada öldü şeklinde kayıtlara geçen 74, doğal ölüm raporu verilen 73, intihar ettiği bildirilen 43, nedeni belirsiz olarak kayıtlara geçen 2 ve işkence sonucu 171 kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 7 bin kişinin hakkında idam cezası istendi, 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı ve Askeri Yargıtay, 124 kişinin idam cezasını onayladı. Meclis’te 259 idam hükümlüsünün dosyası bulunuyordu. 50 kişi idam cezası ile infaz edildi” ifadelerini kullandı.

"Ankara’da açlık grevi yaptığımızda, tarihler 1987’yi gösteriyordu"
Darbe günlerinden doğan ve hala etkisini hissedilen problemlerin farkına varılması, çözülmesi ve ağır işkencelerin önüne geçebilmek için açlık grevleri yaptıklarını ifade eden Destici, “O dönemde bünyemize sokulan ve bedellerini hala ödediğimiz hastalıklar; din, mezhep, bölge, ideolojik ve etnik kökenlere dair farklılıkların çatışma zemini haline getirilmesi, bugün hala tamamı ile çözemediğiniz problemler olarak önümüzde duruyor. Siyasi tutuklulara uygulanan işkence uzun yıllar devam etti. Mamak Askeri Cezaevi’ndeki sistematik ve ağır işkencelerin bitirilmesi için, tutuklu aileleri ile birlikte, Türkiye’nin başkentinde, Ankara’da açlık grevi yaptığımızda, tarihler 1987’yi gösteriyordu. Kanlı ve hain PKK Terör Örgütü o dönemin sonuçlarından biri olarak, vatandaşlarımızın hayatlarını, milletimizin kaynaklarını, ekonomimizi, huzurumuzu, güvenliğimizi, umutlarımızı hatta ormanlarımızı yok etmeye devam ediyor” dedi.

"12 Eylül Darbesi’nin 42. yılındayız"
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrası acıların dinebilmesi için birlik ve beraberlik mesajı veren Destici, “42 yılda yaralarımız kapanmadı, acılarımız dinmedi. Millet olarak ciddi bir muhasebeye, camia olarak ise hatıralarımızı yaşatmaya, hatıralarımıza sarılmaya, ortak hikayemiz, ortak acılarımız, ortak sevdalarımız, ortak ideallerimizin etrafında bir araya gelmeye ihtiyacımız var. 12 Eylül’ün 42. yılında, 12 Eylül öncesinde, alçakça, haince, vahşice şehit edilen tüm arkadaşlarımızı; darbecilerin, hukuksuz ihtilal mahkemeleri aracılığıyla şehit ettikleri, Mustafa Pehlivanoğlu’nu, Cevdet Karakaş’ı, İsmet Şahin’i, Fikri Arıkan’ı, Cengiz Baktemur’u, Ali Bülent Okan’ı, Ahmet Kerse’yi, Halil Esendağ’ı, Selçuk Duracık’ı işkencelerde ve ağır cezaevi şartlarında şehit edilen tüm dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Darbe mahkemelerinde, cezaevlerinde, 12 Eylül sonrasında, hep Ülkücü Hareket’in yüz akı ve gururu olmuş, Rahmetli Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu da tekrar, sevgiyle, saygıyla, şükranla, hasretle ve rahmetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.