Hani siyasetçiler her seçim döneminde derler ya, "zengin kaynaklarımızı halkımızın hizmetine sunacağız; gelir dağılımına ve sosyal adalete öncelik vereceğiz; ihracatı şu kadar dolara çıkaracağız, yolsuzluğa ve yoksulluğa son vereceğiz" gibi nutuklar nafile, nafile!

Hem de çok yazık bu ülkenin siyasetçilerine...
İktidar olan herkes gün gelir halkı unutur; eş dost siyaseti zirveye çıkar; işadamları siyasetçinin sırdaşı olur ve gün gelir sevgili dostum; hepsi de "yanıldık aldatıldık" diyerek günah çıkarır...

Çıkarır çıkarmasına ama günah defterlerinde yer kalmamıştır.  

Tepeden tırnağa kadar uzanan bütün makamlarda bir lakaytlık ve acizlik ve de ihale çeteleri her yerde...

Bazı yerlerde beşli, bazı yerlerde dörtlü,  bazı yerlerde ise üçlü çeteler; devletin ve halkın kanını emiyor. Herkes biliyor bilmesine ama adalet mekanızmasının yapacağı hiç bir şey yoktur. Adalet, adaletsizliğe mahkum edilmiştir; siyasetçiler ve onların sırdaş ortakları, rahatça at koşturmaya devam ederler...

Ederler etmesine ama "tuz henüz kokmadı" diyen vatanseverler çıkar meydana...Bunlar ne milliyetçidir ne de dinci ya da başka bir görüşten; sadece bozulan düzeni rayına oturtacak mücadele adamıdırlar,  artık  korku devri bitmiştir; üstelik  de yaz mevsimidir, sıcak, sinir, stres...Kurumlar çalışıyordur;  bozuk düzenin çarkları işlemektedir nasıl olsa!

Ama artık birlik beraberlik masallarına kimse inanmıyor...

Dindarlık ise bağlayıcı olmaktan çıktı. 
Velhasılı kelam sevgili dostum; bir devir çok yakında kapanacak elbette!

Ama sen nerdeysen, ordan başlayacak yeniden yarınki Türkiye hayalleri..!