İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun son çıkışına Trabzon’dan destek geldi. Trabzon Büyükşehir Belediye Bağımsız Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu, “HDP’ye atfedilen mecburiyetin sokakta karşılığı yoktur” dedi. Çakıroğlu şunları söyledi. 

BİZİM "YAVUZ"

İnsan yergiye de övgüye de mazhar olur ancak bu bir gayretin değil duruşun sonucu olur.

Siyasi hayatım boyunca da hep kendim olmaya, kendim kalmaya gayret gösterdim.

Tenkit eden de oldu, öven de oldu.

Ancak Değerli dostumuz Yavuz Ağıralioğlu'nun dediği gibi, hareket merkezimiz Millet oldu.

Rüzgarala  yön değiştirmedik, kimse bizi mevki ile terbiye edemedi.. edemezdi..

Sesimiz çıktı, kendi mahallemizin çocukları bize taş attı.

Elin attığı taş bizi hiç incitmedi de, bizim uşakların attığı taşlar üzdü.

Parladın dediler, gölge ederek bizi söndürmek istediler.

Bugün ortalıkta çok "Yavuz" var.

Kendi silik, sinsi kimliğini gölgelemek için kapalı kapılar ardında bizim sesimizin çok çıktığını, sesimizin kısılması gerektiğini söyleyen stepne Yavuz'larda var siyasette.

Her dönem kendini gaza verip, kendini en garanti yere yazan, sonra da karar vericilerin onu kendi gerçekliğiyle yüzleştirmesine küsüp, bir iki yıl ortalarda gözükmeyen "Yavuz"lar çok.

Siyaseti Ülke menfaati için değil kendi hesabına dizayn eden, birinin adamı olmayı adam olmaya yeğleyen bu tarz profiller çok.

Onun içindir ki siyasete güven azalıyor, onların tuttuğu köşeler yüzünden kalite bir türlü artmıyor.

Daha vahimi her dönem aday adayı veya stepne aday olmayı, mertebe yükseltmek olarak görüyorlar.

Bunları tipleri ne güzel tanımlamış Yunus Emre;

"Eşek derviş olmaz odun çekmekle tekkeye Deve hacı olmaz gidip gelmekle Mekkeye ne demek.?" diyerek..

Tam bu karamsarlıkta siyaseti takip ederken adeta Tanrı Dağı'ndan kopan Kürşad ruhuyla "itirazım var" diyerek "Bizim YAVUZ" siyasete karşı umudumuzu yeşertti.
Duruş size mevki kaybettirir ancak mevzideki yeriniz, bunu belirtmeniz Ülke'ye savaş kazandırır.

Mutlaka her gür sese karşı bir cephe açılır, her konuşana karşı birileri ses kesme gayretine girer, her cesaretli duruş bedelsiz kalmaz ancak bilmediğiniz bir şey var.

Herkes sizin gibi değil.

Bayrağın altında mevzilenenleri siz mevki ile terbiye edemezsiniz.

Gördük, duyduk, konuştuk ve şahit olduk ki bu Ülke'nin çakma Yavuz'lar ile yürüyeceği yol, varacağı hedef, kazanacağı zafer yoktur, olamayacaktır.

Ama ne mutluki asil evlat, Devlet Adamı, Devlet Adabı bilen, bunu sergileyebilen Sayın Yavuz Ağıralioğlu gibi isimler var.

Millet bu isimlerin varlığı ile siyaseten soluk alıyor.

Siyasete ilgi, güven bir nebzede olsa yeşerebiliyor.

Demokrasi dediğimiz tam da budur.

Bir yerde herkes aynı şeyi söylüyorsa esasen orada bir kişi vardır.

Siyaset sokaktan koptu ve sokağın dilini, tutumunu, beklentisini unuttu.

Hdp merkezli ve yeni sistem üzerinden, seçim kazanmak için Hdp'ye atfedilen mecburiyetin sokakta karşılığı yoktur.

Dertler ortaktır, sorunlar vardır ve çözüm yekün olarak siyasettir.

Kazanmak için terörün kapısına gidemezsiniz.

Bunu, bu denli net söyleyebilmek için dün de İstanbul seçimlerini kazanmak için teörden medet umanlara iki çift laf etmiş olmanız gerekiyor.

Yavuz Ağıralioğlu tam da bu noktada konuşmaya namzettir.

Dün de bugün de, duruşu, sözleri nettir.

Siyaseti kazanmak veya kaybetmek olarak görmeyen, Millet merkezli bakan herkesin sözleri sert ve net olur.

Kimlikli ve kişilikli siyaset anlayışı bunu gerektirir.

Üzülerek söylüyorum ki maalesef bu duruşu sergileyecek siyasetçi azdır, kendimi de dahil edip sayımızın az olduğunu görüyorum.

Duruşunu durumuna göre ayarlamak sadece siyasetçi etiği açısından değil insan onuru için de zedeleyici bir düşüncedir.

Kendi âli makamı için Devlet'i aliyye'nin paye paye dağıtılması kabulümüz değildir.

Devletin bir avuç pkk destekçisi siyasetçinin ağzında pelesenk edilmesinden hoşnut değiliz.

Biz, tam da Bizim YAVUZ gibi düşünüyoruz..

Bedeli ne olursa,o bedeli seve seve ödemeye razıyız ancak ödeyeceğimiz hiç bir bedel, Devletin ve Milletin birlik ve beraberliğinin sekteye uğratılması kadar ağır olamaz.

Bunu görüyoruz, oyunu görüyoruz..

Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğunu biliyoruz ve biz de Bizim YAVUZ gibi onuncu köyün davulcusu olmayı göze aldık, alıyoruz, alacağız..

Bu tarz seslerin gür ve hür çıkmasını umuyorum.

Sayın Yavuz Ağıralioğlu'nun söylediklerine, noktası virgülüne kadar, katılıyorum.

Değerli dostumuzun kıymetli sözlerinin siyasette de karşılık bulması gerektiğini düşünüyorum.

Hassasiyetlerine hasssasiyet gösterilmesini umuyorum.