Yöneticilerimiz haftanın birinde faizleri düşürürler bir başka haftanın birinde de faizleri çıkarırlar. Sanki sanırsınız ki bu iş basit bir amelden öte değil. Fakat şunu yapmazlar; üretimi hayata geçirmezler. Halkın gözünde bir şeyler yapar gibi gözükürler.
Faizle dolar euro bir elin tırnakları gibidir. Biri inerken diğeri çıkar diğeri inerse diğeri yükselir. Yani faiz inerse dolar çıkar dolar inerse faiz yükselir. Bunlar ayrılmaz bir ikilidir. Bu amelin hiçbiri ekonominin düzelmesi için bir enstrüman aracı değildir. Sadece göz boyamadır.
Ekonominin düzelmesi için mutlaka üretimi hayata geçirmemiz lazım gelmektedir. Üretimi hayata geçirdiğimiz zaman sizlerde göreceksiniz ki gerek faiz , altın ve gerekse dolar otomatik olarak düşecektir. Korkmayın üretim deyin. Niye üretimden bu kadar korkarız inanın bana anlamış değilim. Üretmezsen yine faiz artacak yine dolar akıl tutulması bir miktara ulaşacak. Niye korkuyorsun?!
Üretim için her vilayete en az beş tane olmak üzere fabrika yapmamız lazım gelmektedir. Bakınız Almanya'da her vilayette onlarca fabrika var. Adamlar üretiyor. Ondan olacak Avrupa'nın en zengini ülkesidir. Bakınız Almanya ikinci dünya harbinde yerle bir oldu. Adamların ülkesinin altı üstüne geldi. Fakat ne yaptılar yılmadılar çalıştılar ve bugünkü ekonomik gelişmişliğe ulaştılar. Yada Çin'i yazayım. Adamlar uçan'ın kaçanın fabrikasını yapmışlar. Bugün gelinen noktada Çin Amerikayla bile baş edebilecek bir ekonomik güce ulaşmış durumdadır. Yada dünyanın en fakir ülkesi olan Hindistanı yazayım. Hindistan halkı dünyanın en fakir halkıdır. Fakat burada bir durun. Hindular devlet bazında yazılım yaparak devletlerinin zenginliğine katkıda bulunmaktadırlar. Yazılım nedir dediğinizi duyar gibiyim. Yeni nesil uçaklar, bilgisayarlar ve arabalar vb. gibi teknolojik araçlar dediğimiz.
Yahu kardeşim bulgar parası bile bizim paramızdan birkaç lira daha değerli. Yöneticilerimiz hiç bu durumdan muzdarip oluyorlar mı diye düşünmüyorum değilim.
Gelin memleket dahilinde fabrika seferberliği yapalım. Niye korkuyoruz?! Çekinceniz nedir?! Eğer gerçekten çekinceniz önemli ise bizimle paylaşında bizlerde sizlerin yanında olduğumuzu eğer geçerli bir mazeretiniz varsa olalım. Ama eminim ki geçerli bir mazeretiniz yok ki sadece fabrika diyenlere bize ne diyorsunuz.
Rahmetli Atatürk'ün ve rahmetli Erbakan'ın hayata geçirdiği fabrikaları sattık ta ne oldu?! Hiç bir şey olmadı. Yapılanlarıda kaybettik başkaca bir şeyde olmadı.
Niye anlamıyoruz?! Üretim olmadan hiçbir ekonomik araç düzelmez. Çok daha kısır döngüyle uğraşırız. Yok benim tükürüğüm daha uzağa gitti yok benim ki daha uzağa gitti.
İki bin iki yıllarında çeyrek altın yirmi beş lira civarındaydı. Bugün ise çeyrek altın sekiz yüz tl civarında. Hangi ekonomiden bahsediyoruz. Olmaz kardeşim üretmedikden sonra hiçbir ekonominin aracı yani dolar , faiz ve altın gibi enstrümanlar düşmez. Gerisi lafı güzaf. Bu artışlar ne demek biliyor musunuz manası şu her malzemeye zam başkaca bir şey değil. Dün bir liraya aldığımız bir mal bugün en az yirmi lira civarında.
Cumhurbaşkanım sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'dan şunu istirham ediyorum; Her vilayete en az beş fabrika hayata geçirilmesi kurtuluşumuzun adıdır...
Üretim olmadan kurtuluşumuz biraz zor gibi duruyor...