Sevgili dostum; eğri oturup doğru konuşmanın zamanıdır artık!

Yıllardır, siyasiler ve yerel yöneticiler, bölgenin gelişiminde turizmin önemini vurgulayıp dururlarken, iş sahadaki uygulamalara geldiğinde, tam bir muammadan ibaret! Bakıyorsunuz bir karar veriliyor; Trabzon Müzesi (Kostaki Konağı) tadilata alınıp kapatılıyor; tadilat bir türlü planlandığı gibi bitirilemiyor; bakıyorsunuz ani bir kararla Sümela Manastırı'nın kayaları güvenlik sorunu yaratıyor başlığı ve gerekçesi altında, ziyarete şu tarihe kadar kapatılıyor haberi; bakıyorsunuz yüzbinlerce gezginin ziyaret ettiği Ayasofya Müzesi camiye çevriliyor; bakıyorsunuz, Atatürk Köşkü  gündeme getirilip üzerinde restorasyon yapılması gerekçesiyle kapatılacak haberleri...Olmuyor  sevgili dostum olmuyor. Ben öyle karar aldım ve yapıyorum demekle bu işler olmuyor. Neden olmadığını basitçe açıklamak şart...Mesela, siz böyle kararlar aldığınızda basın yoluyla bu haberler turizm camiasına yayılıyor; doğal olarak bölgeye tur düzenleyen seyahat acentaları, tur programlarını yaparken şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemiyorlar. Çünkü  Karadenizde her an her şey olabilir korkusu var artık onlarda! Neden Karadeniz turu yapalım ki, gerek yok? Orası kapalı, burası kapalı derken gezecek ne kaldı ki? Bakış açısı ve sorusu gündeme geliyor ister istemez. Sonuç olarak bölgeye gelen tur ve turist sayısında önemli azalmalar yaşanıyor. 

Şu bir gerçek ki, bölgedeki turizm hareketliliğini, kamu aklının iyi idare edemediğini çocuklar da uçan kuşlar da biliyor artık. Şöyle bir baktığınızda yüzlerce otel ve yatak kapasitesine ulaşmış bir bölge, sadece otellerle mi turizmi yürütebilecek? Bakıyorsunuz, Boztepe'deki Kızlar Manastırı büyük gayretlerle ziyarete açılmasına rağmen, bazı bölümleri eksik kalmış, aslında tadilât bitirilmemiş, binaya ulaşan doğru dürüst bir yol ve otopark yok...Seyahat acentalarının gezi programına bu tip noktaları alabilmeleri için otobüslerin rahatlıkla yanaşabileceği alanlar da oluşturmak şart! Yani iyi şeyler yapıyoruz; insanlar gelsin gezsin diye ama bir bütünlük içinde konuya bakamıyoruz; eksikler tamamlanmadan açılışlar yaparak hizmet yaptığımızı zannediyoruz. Öyle olmuyor bu işler sevgili dostum! Bu bölgede artık bir turizm kültürü oluştu; beğenin ya da beğenmeyin. Bu sektöre katkı sunan her kesimin görüşleri artık önemli; kulak vermek gerekiyor düşüncelere ve aykırı görüşlere..."Ben yaptım oldu demek" sadece düşüncesizlikten ibaret bir iş...

Trabzon şehir merkezinde gezilecek çok mekân  olmasına rağmen, şehir içi turları bir türlü başaramıyoruz. Çünkü araçların şehir içine girme şansı yok gibi...Turizm işi bir hizmet işi olduğu kadar,  beklentilere cevap verme işidir sevgili dostum...
Bizim aklımız bu kadar, gerisi Allah kerim!