Hürriyet yazarı Uğur Meleke, köşesinde tarihi maçı değerlendirdi ve 17 Ağustos 1999 Depremi ile ilgili bir detayın altını çizdi.

Trabzonspor ile Basel arasında oynanan UEFA Avrupa Konferans Ligi son1 6 play-off turu maçı, 6 Şubat günü ülkemizi derinden sarsan deprem felaketinin etkisiyle bambaşka bir boyutta oynandı.

Günler öncesinden yapılan çağrılar sonucunda Akyazı Stadyumu farklı takımların taraftarlarıyla doldu. Tribünlerde Türk bayraklarının yanı sıra Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Yeni Malatyaspor, Hatayspor gibi kulüplerin bayrakları dalgalandı. Maç öncesinde şehir merkezinde buluşan 4 büyük takım taraftarları şehri gezip birlik beraberlik mesajları verdi.

DUYGULANDIRAN KOREOGRAFİ! KÖPEK 'PROTEO' DA UNUTULMADI

Maç öncesinde tribünlerde deprem felaketinde akıllara kazınan anların resmedildiği bir koreografi yapıldı. Koreografi'de Yunan arama kurtarma görevlisinin kucağındaki bebek, enkazdan çıkan Türk bayrağı, vinç, arama kurtarma çalışmaları sırasında enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Meksika arama kurtarma köpeği Proteo da unutulmadı. Arama kurtarma görevlisinin kaskında ise yardıma gelen ülkelerin bayrakları yer aldı.

63ef04bd4e3fe02ad48db503

ETKİLENEN ŞEHİRLER TEK TEK ANILDI

Tribünleri dolduran her renkten taraftar karşılaşma öncesinde tezahürat yapmazken deprem felaketinden etkilenen 10 ilin plaka numalaranın geldiği dakikalarda tüm stadı inletti. 1. dakikada Adana ile başlayan tezahüratlarda taraftarlar bir yandan o şehrin ismini söylerken diğerleri hep bir ağızdan “Burada” diye bağırdı. Depremin yaşandığı saat olan 04.17’de ise tezahürat yapılmadı ve tüm stat sessizliğe büründü.

'HEP BİRLİKTE KAZANDIK'

İşin sportif tarafına geçildiğinde ise Trabzonspor, iki ayaklı turun ilk maçında İsviçreli rakibini 1-0 mağlup etti. Bordo-mavili temcilsimizin golünü 65. dakikada Larsen kaydetti. Son 16 turuna yükselecek takımını belirleyecek rövanş maçı ise 23 Şubat'ta İsviçre'de oynanacak.

GOL SEVİNCİNDE TÜRK BAYRAKLI TİŞÖRT

Maça ikinci yarıda dahil olan ve 65’inci dakikada fileleri havalandıran Larsen, golün ardından takım arkadaşlarıyla birlikte tribünlere giderek üzerinde Türk bayrağı olan tişört açtı. Tüm futbolcular tişörtün önünde durdu. Uğurcan Çakır, bayrağımızı öperek kalesine döndü.

BAŞKANLARDAN BİRLİK MESAJLARI

Trabzonspor - Basel maçını, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Süper Lig kulüplerinin başkanları da tribünden takip etti. Başkanlar, maç öncesinde birlik beraberlik açıklamaları yaptı.

63ef04f64e3fe02ad48db508

MEHMET BÜYÜKEKŞİ: TÜM RENKLER TRABZONSPOR ATACAK

6 Şubat'ta meydana gelen Deprem bizi çok derinden etkiledi. Gerçekten yüreğimiz yanıyor. Vatandaşlarımızın bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu meydana çıkardı. Biz de aynı duyarlılığı futbol ailesi olarak gösteriyoruz. Trabzonspor'un Basel ile yapacağı maç bizim için son derece önemli. Tüm dünyaya mesaj vermek istiyoruz. Acımız çok büyük. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet; yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Bugün bütün renkler hepsi Trabzonspor atacak.

DURSUN ÖZBEK: ORTAK OLMAK İÇİN GELDİK

Futbol ailesi böyle bir günde, Trabzonspor'umuzu desteklemek, güç vermek ve başarısına ortak olmak için buraya geldik. Bu akşam Trabzonspor'a başarılar diliyorum. Bu acı günde, Türk insanına bir nebze olsun güzel bir gece yaşatmasını diliyorum.

GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ: DESTEK İÇİN BURADAYIZ

Sözün bittiği, boğazın düğümlendiği bir durum. Trabzon'da bir milli maç edasıyla buradayız. Tüm başkanlarımızla destek için buradayız

ALİ KOÇ: DAYANIŞMA RUHU

İlk günden beri yaralarımızı birlikte saracağız diyoruz. Takdire şayan bir dayanışma ruhu. Biz futbol ailesi olarak elimizden gelen her şeyi yaptık. Burada Trabzonspor'u desteklemeye geldik. Hayat bir şekilde ne yazıkki devam ediyor. Depremin yarattığı bu dayanışma ruhu inşallah futbolda biraz daha kalıcı olur. Bu bize ders olsun, inşallah futboldaki dayanışma ruhu daha fazla güçlenerek devam eder.

AHMET AĞAOĞLU: AMACINA ULAŞMIŞTIR

Bizim sorumluluğumuz çok büyük. Sorumluluğumuzun gereğini elimizden geldiğince ve ötesinde yerine getirmeye çalıştık. Şu tabloyu gördükten sonra benim için bu maç amacına ulaşmıştır.

ARDA TURAN: BUGÜNÜN RENGİ OLMAZ, TEK YÜREĞİZ

Galatasaray ve Milli Takım'ıne ski futbolcusu Arda Turan da maçı stadyumda izleyenler arasındaydı. Maç öncesi açıklama yapan Turan; "Zor, çok sıkıntılı günler. Bugünün rengi olmaz. Tek yüreğiz. Deprem bölgesine elimizden gelen her şeyi yapacağız. Oradaki çocukların sporu futbolcu sevmesi için elimizden geleni yapacağız. Bizim ülkemizin insanı, birliği ve beraberliği çok güzel şekilde ortaya koyar. İnşallah bu günleri unutmayıp daha güzel günlere yelken açarız. Sadece bugün değil, bir sene sonra da Deprem bölgesinde olacağız. Erden Timur'la da daha önce konuştuk. Ülkemizin başı sağ olsun." dedi.

UĞUR MELEKE: YÜZ BİN AVUSTURYA ŞİLİNİNİN HİKAYESİ

Futbol konuşmanın çok zor, hatta imkânsız olduğu bir gündü.

Türkiye, kısa bir süre önce sabaha karşı yaşadığı büyük felaketle sarsılmış, 15 milyon vatandaşımız depremden doğrudan etkilenmişlerdi. Çeşitli kaynaklara göre 7,4’le 7,7 arasında bir şiddette olduğu açıklanan doğal afetin üzerinden henüz 10 gün geçmiş, arama-kurtarma çalışmaları hâlâ devam ediyordu. Avrupa’nın tümü acımızı paylaşıyordu ancak futbolun patronu UEFA, bu müsabakanın oynanması gerektiğine karar vermişti. Kimsenin futbol düşünecek ya da konuşacak hali yoktu elbette.

'ACINIZI PAYLAŞIYORUZ' PANKARTI

Sadece temsilcimiz değil, rakip takım yetkilileri de aynı görüşteydi. Öğleden sonra yurda gelen misafir sporcular depremle sarsılan ev sahibi halkın yaralarını sarmaya kendilerini adamış, maça “acınızı paylaşıyoruz” pankartıyla çıkmışlardı. Afetzede yardım hesabına 100 bin Avusturya şilini yatırmayı da ihmal etmediler. “Avusturya mı? Şilin mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Zira yukarıda yazdıklarımın dünkü maçla alakalı olduğunu zannediyordunuz bu iki kelimeyi görene kadar... Oysa yazının buraya kadarki bölümü, 25 Ağustos 1999 günü Galatasaray’la Rapid Wien arasında oynanan Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında yaşananlarla ilgiliydi. 17 Ağustos felaketinden kısa bir süre sonra oynanan o müsabaka günü de hissedilenler, konuşulanlar, acılar, gözyaşları, ne yazık ki hepsi bugünle aynıydı. Takvimler 23 yıl ileriye sardı, ama maalesef hiç ilerleyemedik.

DEPREM DEĞİL HIRSIZLIK ÖLDÜRÜR

O gün yaklaşık 20 bin, bugün de 35 bin yurttaşımızı Deprem değil, ihmal öldürdü. Sokakta silah ya da uyuşturucu madde satmakla, inşasında deniz kumu kullandığınız daireyi satmak aynı şey. İkisi de taammüden cinayet. 1999 depremi sonrasında Düzce Ersoy Apartmanı’nda 36 kişi hayatını kaybetti, dava zaman aşımına uğradı. Ömür Hastanesi’nde 11 kaybımız vardı, dava zaman aşımına uğradı. Yalova Ceylankent Sitesi 98, Kocaeli Ubay Apartmanı 58 vatandaşımıza mezar oldu. Müteahhitlerin aldığı cezalar ertelendi. Deprem öldürmez, adaletsizlik öldürür. Deprem öldürmez, hırsızlık öldürür. Acımız çok büyük. Ulusumuzun başı sağ olsun.