Türk futbolunda 2000’li yılların başından itibaren büyük bir değişim yaşanıyor. O eski futbol anlayışı, o eski futbolcular, eski dinamikler ve eski düşünceler değişiyor. Değişmek de zorunda. 

Futbol, dünyanın her yerinde pozitif bilimlerle yapılıyor artık. Eskisi gibi futbolcuların alt alta yazıldığı, tahtada 4-4-2’nin durduğu, futbolculara “sahaya çıkın ve oynayın” denen dönemler bitti artık. 

Guardiola, Mourinho, Klopp, Simeone gibi isimlerin başarısının altında yatan en önemli faktör futbolu pozitif bilimlerle buluşturma, birleştirme ve uygulama becerisidir. 

Ülkemizde ise bunu uygulayabilen veya uygulamaya çalışan antrenör sayısı çok az. Süper Lig’de futbolu, evrensel şartlarda oynamak isteyen, bu amaç doğrultusunda çalışan teknik direktörlerin başında Abdullah Avcı gelir. Sonrasında sayacağınız isimlerin hepsi ise Avcı’nın öğrencileridir. 

Trabzon futbolu, Trabzon spor kamuoyu bunun değerini bilmeli…

Abdullah Avcı, Trabzon’da alışıla gelmiş futbol düzenini yeniliyor, var olan temelin üzerine yeni bir sistem inşa ediyor. 

Hepimiz Trabzonsporluyuz, hepimiz coşkulu, tutkulu, heyecanlı ve dinamik bir futbol istiyoruz ancak o futbol Süper Lig’in alt sıralarında kaldı. Dünyada ise yok denecek kadar az. Futbol artık her adımı planlanarak, her pas ve her oyun kurgulanarak oynanıyor. Duracağınız yer, koşacağınız yer, sahte koşular veya pozisyonun akışına göre sergileyeceğiniz davranışların hepsi planlanıyor. Bunu yapmayanlar ise halı saha maçı gibi, bir oyana bir buyana koşarak 90 dakikayı tamamlıyor. 

İskender’in sağ kanattan sıfıra indiği, ortaladığı ve içeriye yapılan 5 ortanın 1’inin gol olduğu yıllar çok eskilerde kaldı. Abdullah Avcı ne yaptığını bilen, ne yapmak istediğinin farkında olan bir takım yaratıyor. Öncelikle buna defans hattından başladı. Trabzonspor, Abdullah Avcı geldiğinden beri hemen hemen hiçbir duran topta, hiçbir kornerde ceza sahası içinde rakibe kafa vurdurmadı. Bu tesadüf olabilir mi? 

Ancak bazı çevrelerin şimdiden Abdullah Avcı’nın felsefesine, sistemine ve futbol kurgusuna karşı bir statüko oluşturduğunu görüyoruz. 

Gelişime, değişime ve yeniliğe kapalı olmak Trabzon şehrinin bunca yıldır geriye gitmesinin, Trabzon futbolunun uzun yıllardır yerinde saymasının en büyük sebebidir. 

Abdullah Avcı, şu an yedek kulübesiz, sakatlık ve yetersiz kadrosuyla Trabzonspor’u 4.lüğe taşıdı. Beylik lafları bırakalım… “Trabzonspor’un forması 4. olur” lafları çok eskilerde kaldı. Eğer öyle olsaydı, Eddie Newton 17. sırada bırakmazdı Trabzonspor’u.

Abdullah Avcı, Trabzon futbolunu ve Trabzonspor’u başka bir lige, başka bir seviyeye taşımaya çalışıyor. Şu kadro %75 topla oynayacak, 28 şut çekecek, 2 topu direkten dönecek, %91 oranında 660 başarılı pas yapacak… Ve hocası eleştirilecek…

Eskiden fıkralarımıza güldürüyorduk, şimdi kendimize güldürüyoruz. 

Avcı’nın sistemine, felsefesine ve oyun aklına karşı direnmek yerine destek olmak her aklı başında futbol severin yapması gereken iştir. 

Bir kez olsun, son kez olsun aklı başında davranalım.