Türk demokrasi tarihine damgasını vuran sloganlar, geçmişten günümüze büyük değişiklikler geçirerek bugünlere kadar geldi sevgili dostum! İlk anlamlı slogan," Yeter! Söz milletindir!" sloganı, halkın zihninde derin uyanışlara neden olmuş; Demokrat Parti iktidarı ele geçirmişti.

Siyasal partiler rekabetinin ilk demokrasi randevusunu o günkü muhalefet partisi kazanmıştı.  

Ne yeter? derken, muhalifleri destekleyen vatandaşlara yapılanlara yeter diyorlardı! Her gün, gazetelerde yazılan tatsız olaylara yeter deniliyordu! Devletin görevi olan hizmetlerin, muhalefetteki vatandaşlardan esirgenmesine yeter deniliyordu! Tek parti yönetimine ve onun yasakçı, çağ dışı kalmış zihniyetine yeter deniliyordu! Baskıcı ve dayatmacı yönetime yeter deniliyordu!

Savaşa girmese de, ekonomik ve toplumsal düzeni sarsılmış ortama yeter deniliyordu...O kadar çok yeter denilecek şey vardı ki, ülkenin halk tarafından sevilen ve sayılan insanlarını el üstünde tutacak, "söz milletindir" ilkesi hayat buluyordu; insanların kendi iradelerini özgürce ifade etmek gibi bir arayışı da zirvedeydi ve böyle de oldu...
Günümüze gelince sevgili dostum; değişen çok fazla bir şey yok gibi...

Sorunlara çözüm bulamayan iktidar ve muhalefet partileri, birbirlerine laf yarıştırmakla uğraşadursun, toplum "Yeter! Söz milletindir" diyecek yeni bir lider ve yeni kadrolarının arayışında...

Bu açıkça dillendirilse de, onlarca parti içinde bu misyonu üstlenecek ne yazık ki, güvenilir bir siyasal hareketin rüzgârı esmiyor; yani Demokrat Parti benzeri bir kadro hareketi henüz oluşamadı ve oluşacağa da benzemiyor.

Teknolojinin zirve yaptığı bir dönemde zeki, cesur halk önderleri ve siyasetçiler, artık yıpranmış olan iktidarın yerini alabilecek bir dip dalganın liderligini oluşturamıyorlar veya yapamıyorlar...
Velhasılı kelam sevgili dostum; "kötünün iyisi" denilen bir çerçeve içinde sıkışıp kalmış bir seçmen kitlesi, duruma el koyamıyor...

Lakin, siyasette her gün yeni bir başlangıç, her gün yeni bir oluşum demekse; artık zaman gösterecek, neyi gösterecekse!