Hayatımda hiç siyaseti düşünmemiştim...

Radyo da yayın yaparken, çeşitli konuklarım olurdu, kimi zaman siyasetçi, kimi zaman sanatçı, kimi zaman öğrenci... Ulusal radyoda yayın yaparken, yurt dışında yaşayan dertlerini ve keyifleri ni de bildiklerim dinleyiciler.... (Yeri gelmişken, kazandığınızı zannediyorsunuz ama bizim batırdığımız ekonominin dalgaları onlar, şuan harcadığınız para memleketinizin canına okuyor)

Müziği de seviyordum, sanırım babadan miras, Bir Ela  Gözlüm şarkısı dinletmek isterdim, malesef kayıt yok, dinleyicilerimin getirdiği kasetlerden de kalmadı, programı mı kaydetmişler.. Size dinletmek için değil, geride bıraktığımız bir an olarak 80 yaşımda bir kez daha dinlemek için :). O yüzden Radyo biraz daha ağır bastı. Bugün geriye dönüp baktığımda, güzel insanlar tanıdım. Zihni Cinan abim ilk akla gelen.. Diğer radyo sahipleri ne de selam ederim. Belki rast gelirler. Radyo Barış sahibi Nihat Kale ayrı bir yeri var, memleket havasından, :). Dinleyiciler biraz sıkıntı yaratıyor du, ben gelin demiyordum ama :). Yayıncı arkadaşlarda tanıdım, güzel sesli sanatçılar da.. Tek tek saymıcam selam olsun. Ama yayında yöneticilere de soru sorardım, konukta alırdım. Bilmiyorum ki, acaba bir iş bağlarmıyım, veya siyasetçileri alıp gelir sağlarmıyım, hesap etmedim. Partim olmaz...

Radyo hakkında yazmışken, eksiksiz kalmaması için Sevgili Hakkı Bulut olmalı. Arabesk bir insan değilim, ona baktığımda, bir mekanda buluştuğumuzda, veya evine gittiğimde, şarkılarını çaldığımda dayım gelir, plakaları gelir, samimiyet gelir, babacanlığı gelir, şarkılarını zaten biliyorsunuz...

Akrabalarım ise bilirler, her birinin yeri ayrı kalbimde...Keyifli diye gözükse de zor bir hayatın birikmişi ile devam ediyorum.. O baya uzun sürer.. 

Siyaseti düşünmüyorum,  evet bir adaylığım oldu, yaşadığımız Trabzon'a bakınca, yolları ve kaldırımları görünce, sorgulamanın da etkisiyle, akıl akıldan üstündür, fikir katar, eksikleri dile getirirdim, diye düşündüm, . Siyasetin Para olmadan bir hiç olduğunu, paran olsa da siyasetten fazla kazanacağını öğrendim. Daha da yazarım ama köyün delisi değilim :), unutuldu gitti :).... Nasılsa özür dilediler... 

O yüzden daha siyaseti düşünmüyorum.... Siyasette ilerleme diye bir kavramla soğudum. Sen bu partide hiç bir yere gelemezsin dediklerinde sandılarki Genel Başkan olma hayallerim yıkıldı :) . Kurulurken sorduğum soru kırmızı çizgilerim belli. Gerisi daha iyisi varsa tabiki buyurun derim. Nitekim öyle yaptım. Siyaseti beceremediğim kesin, çünkü ben sorarım, cevap yoksa beklemem..

Şu da var ki, partim olmaz derken!!!! İlçe başkanlığı da teklif edilse! Asla taraf olmayacağım bir siyasi kimlik de var. Yağmurdan kaçarken, doluya koşarak gitmem. Bu parti meselesi değil...

Vatandaş olarak tarafım, ekonomi bu durumdayken, Çocuğumun yaşayacağı ülkede, onun zamanında tek başına kim başta olur, babamın oğlu gelse istemem... Göz göre göre mirasa ihanet, ekonomim iyi olmayabilir ama, aklım yerinde... Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, Türk yoktur dediklerinde, acabımı diye soran varmı bilmiyorum, aklıma sadece baya ilerledikleri geliyor..!

Siyasete ben nokta koydum. Beceremiyorum.... Böyle hepsine daha rahat soru soruluyor :) 

Haber sitesinde de, her partiden haber var.. 

Neden bunu yazdım, dursun köşede...