Sevmeden yaşamak yaşamak değildir sevgili dostum! Az sevmek ise oraya buraya sürüklenmekten ibaret!
Tarihin seyir defterine şöyle bir göz gezdirirsen, halkın sevgisine mazhar olan, ancak oburlaşan iktidarların, hazımsızlıktan öldüğünü göreceksin!Bu da yetmezmiş gibi, insanların kanını emenler ve onların emeklerini sömürenler, bir de ahlâk dersi vermeye kalkıyorlar. Oysa, o ahlâk dersi vermeye çalıştığınız insanların, zalimlerle mücadelelerinde döktükleri her ter damlasından ahlâk fışkırır; bunu bilmezler...
Ah sevgili dostum ah! Kahinler de, sihirbazlar da, Musa'ya iman ettiler; boyun eğdiler; ama kehanette bulunmaya, göz boyamaya ve kendilerince mucizevi yetenekleri varmış gibi yaşamaya devam ederek itibarlarını bir şekilde korudular...Dinin ilkeleri de olsa, peygamberin öğretileri de olsa, bazı şeyler, varlığını korumaya devam ettiği gibi, akıl tutulmasına da sebep olabiliyor...
Sorumsuz siyasetçiler, mahkeme salonuna sokulmazsa, o ülkeden adalet de çıkmıyor; insanlık da..!
Bilgenin dediği gibi, "Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz" itirafı, bütün ülkeler için geçerli malesef! Bazı ülkelerde, zaman zaman ordu, zaman zaman din savunucuları, siyaseti bir sömürü ve baskı aracına dönüştürmekten çekinmiyor!
Velhasılı kelam sevgili dostum; felaketler karşısında dayanıklı durmak ve kader diyerek eğilmemek, kahramanlıkların en büyüğüdür.
İyi insan olmak için kimseye fenalık etmemek yetmiyor; iyilik etmesini de bilmek gerekiyor.
Ne kadar çok şey söylendiğine bakma sen! Karşındaki bir o kadar az dinliyor ve hatırlıyor. Az ama öz söyleyince, kazancınız da çok oluyor... Başkasının kölesi olmayan ve başkasını köle etmek hırsına kapılmayan insana ne mutlu sevgili dostum; ne mutlu! Nihayetinde, gözlerini cennete dikip dünyaya hiç bakmayanlar, cehenneme düşebileceğini de hiç düşünmezler mi?
Hani bir laf var ya sevgili dostum!
"Ateş tava geldi, kömür tükendi;
Akıl başa geldi, ömür tükendi."
Lafın tükendiği yer, işte tam da burası!
Karanlığı tercih edenlerin, aydınlığa ihtiyacı yoktur sevgili dostum!