Okul reddi ve okul korkusu hakkında bilgiler aktaran Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, “Vedalaşma kısa tutulmalıdır. Örneğin 2 beşlik çakmak veya 3 öpücük vermek gibi. Oyalanmak sadece çocuğunuzun kaygısını arttırır. Tutarlı olmak çocuğun kaygısını azaltıcı rol oynar" dedi.

Okulların açılması ile birlikte okula gitmek istemeyen, okula gitmeyi reddeden, ağlayan, okula gitmek gündeme geldiği anda karın ağrısı, bulantı hatta kusma gibi yakınmaları olan çocukların sayısında artış görülebileceğini vurgulayan Liv Hospital Samsun Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, uyarılarda bulundu.

Okula gitmek istemeyen çocukların sayısında artış olabilir

Pandemi döneminde çocukların okuldan çok uzun süre ayrı kalmaları nedeniyle okula gitmek istemeyen çocukların sayısında artış olmasının sürpriz olmayacağının altını çizen Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, “Okul reddi sıklıkla çocuğun kaygısı, ebeveynlerden en az birinin kaygısı ile ilişkili olmakla birlikte, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü gibi diğer psikiyatrik tablolar ile de ilişkili olarak ortaya çıkabilmektedir” diye konuştu.

Ebeveynler nelere dikkat etmeli?

Çocuklarında okul reddi durumu olan ailelere önerilerde bulunan Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, “Aileler, okul reddinin ciddi bir psikiyatrik tablo olduğunu, psikiyatriste ne kadar geç başvurulursa tedavi sürecinin de o kadar zor ve uzun olacağını bilmelidir. Yapacakları hatalar ise çocuklarını rahatlaması için okula göndermemek, okulda geçirmesi gereken süreyi evde rahatça TV izleyerek, tablet ile oynayarak geçirmesine izin vermek, çocuğu korkutarak göndermeye çalışmak, okula gitmek konusunda tutarsız davranışlar içerisine girmek gibi davranışlardır. Bunlar okul reddi sorununun yerleşmesine ve derinleşmesine neden olmaktan başka bir işe yaramaz” ifadelerini kullandı.

Okul reddinin yaşanma riskini azaltacak tüyolar

Çocuktan ayrılma sürecinin sancısız olması için öncelikle ailelerin hızlı bir vedalaşma rutini olması gerektiğini işaret eden Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, şunları söyledi:

“Vedalaşma kısa tutulmalıdır. Örneğin 2 beşlik çakmak veya 3 öpücük vermek gibi. Oyalanmak sadece çocuğunuzun kaygısını arttırır. Tutarlı olmak çocuğun kaygısını azaltıcı rol oynar. Aynı ritüel ile aynı şekilde veda edilmelidir. Ayrılırken çocuğunuza tüm dikkatinizi verin, sevgi dolu ve yakın olun. Sonrasında hızlı bir güle güle rutini ile vedalaşın. Güvenilir olmak da son derece önemlidir. Çocuğunuza vaat ettiğiniz zaman diliminde geri dönmüş olun. Döneceğiniz zaman dilimini çocuğunuzun yaşına göre tanımlayın. Çocuğunuz servis kullanacaksa servis süreci ile ilgili çocuğunuzu ayrıntılı bir şekilde bilgilendirin. Okula başlangıç öncesinde kısa ayrılık denemelerinin yapılması uygun olacaktır. Okulun, okullar açılmadan önce çocuk ile birlikte ziyaret edilmesi, öğretmen ile tanışılması, okul hazırlıklarının birlikte yapılması çocuğun kaygısının azalmasına yardımı olacak tutumlardır. Okula başladıktan sonra ise net (sert değil-sert olmadan da net olunabilir), kararlı ve tutarlı bir tutum içerisinde olmak çok önemlidir.”