Bir masanın etrafında toplanmış çocuklar gibiyiz sevgili dostum!

Ortada ise oyuncak yok; sıkılıyoruz elbette...

Bir şeyler yapmak zorundaymışız gibi kendimize yeni oyuncaklar aramakla meşgulüz.  Amatör tiyatrocuların acemice şaklabanlıklarına inat! Zaman geçmiyor diyerek, ahmakça işler güçlere bulaşmaktan da geri kalmıyoruz. Aksiyon olsun da nasıl olursa olsun diyen akılsızların  oyununa geliyoruz sürekli. Sadece konuşuyor ve senaryo yazıyoruz; masa başı entrikalarını da seviyoruz...

Kimseden ses çıkmıyor; sadece gizli palavraların sessizliği sarıyor her tarafı! 
Başka masalar da var elbette, çocuk ruhlu insanların oturduğu...

Kaygılarından kurtulmak istercesine, hep çocukluk yıllarında dolaşıyorlar.

Aralarından biri, elini masaya vurup "yeter artık bu kadar oyun" deyip masayı dağıtıyor ve herkesi kendi gerçekliğinin ayrıntılarına postalıyor...

Masaya yumruk vurmak ve masayı devirmenin ne anlama geldiğini anlatmama gerek olmasa da, o devrilen masalardan çıkan hikâyelerin sahteliği ve gerçekliğini iyi düşünmenin zamanı gelmiştir artık!

Elbette senaryonun kalitesi ile oyuncuların kalitesinin örtüşmesidir önemli olan!

Sahnede gizli bir oyun ve onun acemi oyuncuları, üstelik seyircisi de yok!

Varsın olsun sahnelensin oyun, seyirci elbette bulunur derler; derler ama seyirci toplamadır; neye alkış tutup tutamayacağının farkında bile değildir.

Nihayetinde sahnede oyuncular birbirine girer; kavga döğüş başlar. Seyirciler şaşkındır; bir ses gelir; hadi şunlara bir ders verin; siz olmazsanız onlar olmaz, siz büyüksünüz, büyüklüğünüzü gösterin! Gaza gelmiştir kahraman seyirci, kimin kime vurduğu belli değildir, masalar, sandalyeler havada uçuşur; birilerinin kafası kırılır; sahne dekoru savaş sahnesine dönüşmüştür...

Bir göz olup biteni izlemektedir ve de kaydetmekte...

Kavganın bir an önce bitmesini istercesine...

Kavga sona erer, ermesine...

Ortalık toz duman...

Senaristler ve kuklacılar olaya müdahale eder; haklıyla  haksızı belirler...

Kimin haklı kimin haksız olduğuna karar verilir verilmesine, lâkin kavganın sebebi de unutulur verdiği zarar da...Haksız ilan edilenler, feryat eder, biz  ne yaptık diye...Haklılar ise ödüllendirilir; yaşa varol denilip sırtları sıvazlanır...

Senaristler ve kuklacılar ise dağılır dört bir tarafa, dünyalıkları tamamdır ya artık gerisi hikaye...Varsın olmasın sahne, varsın olmasın oyun, varsın olmasın oyuncular ve de seyirciler...
Velhasılı kelam sevgili dostum sahne kirlenmiştir; oyuncular masum mu değil mi bilinmez, seyirciler ise tam bir muamma...Gel zaman, git zaman konforlu yeni sahnelere ihtiyaç duyulacaktır; hem de en konforlusundan...

Yeni oyunlar, yeni oyuncular,yeni senaristler ve kuklacılar ve de yeni seyircilerle oyunlar hiç bitmeyecek; oyun  içinde oyun da hiç aranmayacaktır...

Aransa da nafile!