Son tahlilde sevgili dostum; memleketin hali herkesi derin derin düşünür hale getirdi. Güvenlik, pandemi, dış güçler, terör, beka, deprem ve göçmenler derken, "memleket battı" diyenler bir tarafa, diğer tarafta ülkem insanı, hayat pahalılığıyla başbaşa kalırken, diğer bir tarafta da kaosu fırsata çevirip zenginliğine zenginlik katanlar ve nihayetinde kaotik, hastalıklı bir ruh hali içinde sinirleri bozuk milyonlar...

Ne muhalif partilerden, ne de sivil toplum örgütlerinden toplumu harekete geçirecek toplumsal bir tepki de henüz yok! Sanki olan biten, dayatılan her şeye alıştırıldık; alıştık da ne dersin...!

Bütün başarısızlıklarını örtbas edip kapatmak için sertleştikçe sertleşen iktidarın bütün hamlelerini yutup,  yalanı yalanla kapatanlara sessiz kalırsan,

"Taraf olmazsan, bertaraf olursun!" tehdidine boyun eğersen ve sus pus olup korkuyla sinersen,

Ta pandemiden itibaren, toplum büyük bir şok ve şaşkınlık yaşarken, seni yönetenlerin, "pandemiyi fırsata çevireceğiz" pişkinliğine seyirci kalırsan,

Deprem sonucu büyük acılar yaşanırken, bir araya gelip el birliğiyle çözüm aramayan siyasetçilere seyirci kalırsan,

Depremzedelerin acıları üzerinden oy devşirmek isteyenleri alkışlarsan,

Bir tarafta, modası geçmiş, başarısız, memleket davasından yoksun ve halktan kopuk siyasetçileri el üstünde tutarsan, 

Ha bire teröre gencecik evlatlarımızı kurban verirken, şehitlere ve  ailelerinin hassasiyetine sessiz ve duyarsız kalırsan,

Memleketin dört bir tarafını adeta işgal eden milyonlarca sığınmacı veya mültecinin yarattığı ekonomik ve toplumsal yüke seyirci kalırsan, 
İstihdam ve katma değer yaratan firmaların batışına seyirci kalırsan,

"Ücretliyi, emekliyi bu güne kadar ezdirmedik; ezdirmeyiz!" diyerek, hamaset edebiyatı yapan ve insanını fakirleştirdikçe fakirleştirenleri alkışlarsan,

Emeğiyle ve alınteriyle geçinenleri bankalara mahkum eden ve namerde muhtaç bırakanları hâlâ el üstünde tutuyorsan, 

Türk parasının değerini ha bire düşürüp vatandaşlarının çoğunluğunu mağdur ederek, insanını da değersizleştiren zihniyete tapınmaya devam edersen,

Düşünen insanının, sırf düşüncesinden ötürü cezalandırılmasına seyirci kalırsan,

"Tek yol devrim!" diyen gencecik insanları terörist, vatan haini ateist ve komünist deyip dışlarsan,

Benzine, mazota zam yapılırken; arabası olan düşünsün dersen,

Alkole ve sigaraya zam yapılırken, içenler düşünsün dersen,

Dolmuşa ve otobüse zam yapılırken, binen ve seyahat edenler düşünsün dersen,

Elektriğe, suya ve doğalgaza zam yapılırken, yakan, yıkanan ve ısınan düşünsün dersen,

Ekmeğe, ete zam gelirken, yapacak bir şey yok dersen,

Ev ve araba fiyatları alıp başını giderken, evi ve arabası olmayan düşünsün dersen,

Ev ve dükkân kiraları can yakıyorken, 

Ev ve dükkânı olmayanlar düşünsün dersen,

Gençlerin evlenme ve yuva kurma hayallerini yıkarsan,

Gün gelir sen de nasibini alırsın bir şekilde sevgili dostum! 

Başkalarının ateşi seni ilgilendirmiyorsa, inan çok değil yakın bir zamanda başkalarının yediği kazık da ateş de sana gelecektir; dokunacaktır...

Bilge siyasetçi ne güzel söylemiş sevgili dostum:

"İlaç satan, sağlıklı bir toplum ister mi?

Silah satan, barış olsun ister mi?

Din satan, ilim, irfan, akıl, fikir ister mi?

Hırsız olan, hak, hukuk ister mi?

Bütün mesele bu..."

Velhasılı kelam sevgili dostum; öyle derin bir uykudasın ki....