Son zamanlarda hemen her cemiyet ortamında nankörlükten, kadir kıymet bilmemekten, vefasız  olmaktan ve yemek yedigi çanağı pisleten insanlardan şikâyet eden, serzenişte bulunan insan sayısı haylice arttı sevgili dostum!

Sorun nerede diye soran ise hiç yok! Ne değişti ki, olan biten her şeyden şikâyet edip duruyoruz. Aslında şikâyet edilmemesi gereken konular bunlar. Herkes önce bir aynaya bakacak şöyle uzun uzun. Aslında şaşırmamak gerektiğini ayna size söyleyecektir. Hiç kimse kusursuz ve günahsız değildir kısacası. Yalan olan dünya değil sevgili dostum; insanlardır. Söz  konusu  menfaat ya da insanın çıkarları ise akan sular durur. Bilgenin dediği gibi, "menfaat, dünyanın en büyük hükümdarıdır."

İnsanlar sizden uzaklaştığı zaman, bırakın gitsinler; tutmak için yormayın kendinizi... Kaderiniz onlara bağlı değildir ve bu onların kötü olduğu anlamına da gelmez. Sadece sizin hikâyenizdeki rollerinin sona erdiği anlamına gelir sevgili dostum!

İnsanlar düzlüğe çıkınca sizinle aştıkları yokuşları unuturlar. İnsanların size olan ihtiyaçları bittiğinde malesef sadakatleri de biter. Çünkü minnet duygusu, taşınamayacak kadar ağır bir yüktür.

Bir insana ihtiyacınız bittiği halde değer vermek, kıymetini bilmek ve vefa göstermek ruhtaki asaletin ve karakterin ortaya dökülüş biçimidir. Bu kimseye sonradan öğretilemez; ya vardır ruhunda ya da yoktur. Vefa, asaletten gelir sevgili dostum; asaletten...