Bir bakan düşün ki sevgili dostum;
2023'de poşet fiyatına zam yapmayacaklarını yani, 25 kuruş olarak satılacağını büyük bir lütufmuş gibi anlatsın...
Eyvah ki eyvah! Yukarıdan aşağıya ağlanacak halimiz var da neyse...
Vah vah vah...
Sadece bu değil elbette...!
Mecliste yumruk atmanın cezası, kınamak ve oturuma katılmama cezası ise, o meclisi kapatın gitsin; milletvekillerine gerek yok...!
Tarihin derinliklerinde, nice nice sözler var ki sevgili dostum; günümüzde bunları işine geldiği kadarıyla kullanan kullanıyor... Genellikle de siyasi amaçlarla ya da bilgece laf ebeliği yapmakla sabit aslında...Üstelik de, hormonlu bir büyümenin yaşandığı dönemde oluyor bütün bunlar... 
Doğu dünyasının edebiyatında ve tarihinde, devlet büyüklerinin çok önemli bir işin ne şekilde yapılacağına karar vermek maksadıyla biraraya gelip uzun uzun konuşmalarına rağmen hiçbir netice alamamalarından bahsedilirken, "oturdular, konuştular ve kalkıp gittiler." gibi sıradan bir cümle  kullanılmıştır.
Günümüz Türkiye'sinde, aklı selim iktidar mensupları, açıkça dillendirmeseler de, memlekette işlerin yolunda gitmediğini görmekle yetinmeyip "halkımıza, geçmişte ekonomik rahatlık sağladık; ama ekonominin çarkları bozulunca ciddi şikâyetler başladı ve devlet adamından çok siyasetçi yetiştirdik " özeleştirisini de yapıyorlar. Siyaset, ilginç bir alan doğrusu...
Burada, Roma tarihine de nakşedilen bir söz var; onu da unutmamak gerek:
"Veni, vidi, vici"
"Geldik, gördük, yendik" demek; kısacası, bir güç ve gövde gösterisinin eseri bu cümle...Güçlü bir liderin meydan okuyuşu bu!
Velhasılı kelam sevgili dostum; "dün dündür, bugün bugündür; dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz" gibi siyasi tarihimize geçmiş sözleri de iyi analiz etmek gerekiyor. Siyaset sürekli değişken bir alan yani. İlkeli olmak, bir duruş sergilemek sahiden de zor. Olan biten her şey gözönünde yaşanıyor...
Doğu kültürünün, elbette derin deneyimlerden geçtiği herkesçe malum. İşte size İran edebiyatından kısa ve özlü sözler:
"Aşk klavuz istemez, tek başına yol alır.
Arının yuvasını yıkan, balın tatlılığıdır.
Aynadaki görüntünü beğenmiyorsan; aynayı değil kendini değiştir.
Bilge kişi bilgeliği arar, akılsız kişi onu bulduğunu düşünür.
Bir şah delirdiği zaman Kafkaslarda savaşa gider.
Ben ölüyü yıkadım; cennete mi, cehenneme mi gideceğine karışmam.
Cahiller okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar, sersemler akıllıların yedi yılda cevaplandıramayacağı soruları bir günde sorarlar.
Cahil dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun.
Çocuğuna meslek öğretmeyen, ona hırsızlığın yolunu açmış olur.
Dünyadaki bütün ızdıraplar aza kanaat etmemekten ileri gelir.
Dünyanın bütün karanlıkları bir araya gelse bir mumun ışığını söndüremez.
Eğerle meğer evlenmişler, keşke isimli bir çocukları olmuş.
Hırsız, kalabalık ve huzursuz bir ortam ister.
Her tarafa bakan, hiçbir şeyi görmez.
Hiç kimse gayret etmeden başarıya ulaşamaz.
Hayatta açlıktan sonra yalnızlık gelir.
Hiçbir şey bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor, öğret ona çocuktur. Pek çok şey biliyor, bildiğini de biliyor, takip et onu, akıllıdır.
İstanbul'u ömründe bir kere gören ya İstanbul'a gelirken yolda ölür, ya İstanbul'da ölür, ya da İstanbul hasretiyle ölür.
İki kere düşün, bir kere yaz.
İnci ele geçtikten sonra denize ne gerek var?
İnsanın kimliği dilinin altında saklıdır.
İnsan gülünce bu başkalarının hesabınadır, ağlayınca bu kendi hesabınadır.
İzlemek cehennemden daha yakıcıdır.
Kılıcın kendisi insanı çoğunlukla savaşa iter.
Meyvesini yediğin ağacın dalını kesme.
Meyve veren ağaca balta vurmazlar.
Nasıl indireceğini bilmediğin eşeği dama çıkarma.
On yoksul bir kilime sığar ama bir ülke iki padişaha yetmez.
Öncekiler ekti, biz yedik; şimdi biz ekiyoruz, gelecektekiler yesin.
Öğretmenin aşağılamaları babanın övgülerinden daha iyidir.
Söz bir tasmadır, onu sarf edenin boynuna takılır.
Sabır acı kökleri, fakat çok tatlı meyveleri olan bir ağaçtır.
Şans, verimli çalışmaya bağlıdır.
Yedi derviş bir posta oturur da, iki hükümdar dünyaya sığamaz..."
Kim ne derse desin ve ne yaparsa yapsın; 
doğaya uyumlu olmak, her zaman iyidir sevgili dostum!
Hiçbir şey olmasan da, en azından mutlu olursun vesselam...