Kitap okumanın faydaları saymakla bitmez. Hem sağlığa, hem de kişisel gelişime müthiş katkıları vardır.

Kitap okumak sizi çok farklı bir insana dönüştürür. Dünyayı eskiden olduğundan farklı algılamaya başlarsınız.

Zekanız keskinleşir, beyin gücünüz artar.

Kelime hazneniz gelişir.

İnsanlarla rahat sohbet edebilir fikirlerinizi rahatça dile getirebilirsiniz.

Bilginiz çoğalır ve hafızanız gelişir.

En önemlisi ise empati yeteneğinizin gelişmesidir.

Özellikle kurgusal kitap okuyanlar, karakterlerin nasıl davranacağını tahmin etme, onların duygularını anlama da oldukça başarılıdır.

Kurgu okuyanların, insanların gözlerinden duygularını anlama ve diğer insanların perspektifinden olaylara bakmada daha başarılı olduğunu gösteriyor.

Tüm bunları sağlarken bize öğrenemediği şeylerden biri de paylaşmak olsa gerek.

Okuduğumuz her kitabı okunduktan sonra üzerine bir mavi nazar boncuğu da takarak evimizin bir köşesine koyuyoruz.

Peki ama neden?

Milyonlarca insan maddi sorunlardan dolayı okumak istese de geçim derdinden dolayı  kitap almaya parası yetmediği için okuyamıyor veya çocuklarına kitap okuma imkanı sağlayamıyor.

Bizler ve sizler okuduğumuz kitapları evlerimizin kitaplıklarında tozlu raflarda bekletirken bir çok çocuk geleceğinden oluyor.

Oysaki okunan her kitap bağış yapılsa,evimizin içi kitap dolacağına en azından bir köy okulun kitaplığı kitap dolsa olmaz mı?

Düşünmüyoruz,bu bencilce gidişatın sonunu hiç düşünmüyoruz

Herşeyin faydasından bahsediyoruz.

Ama olmadığı taktirde oluşabilecek olan zararlardan bahsetmiyoruz.

“Çok kitap yazmış ve çok kitap okumuş,

evinde binlerce kitabı var.”

Birileri sizin hakkınızda böylesi övünerek konuşurken hoşunuza gidiyor.

Bilge olmak Âlim olmak biriken bilgiden,ahlâktan ve akıldan geçer.

Bir köşede okunduğu halde biriktirilen kitaplar sizi Bilge ya da Âlim yapmaz.

Sadece bencil yapar.

Çağın en önemli sorunu eğitim sorunuyken, üzerine eklenen bu ciddi geçim sorunu çocukların gelecek sorunu olmasın.

Bir kez daha düşünün.

Evlerde birikmiş binlerce kitap mı?

Yoksa okuyarak büyümüş binlerce evlât mı?

Neslihan Eyüboğlu