1977'de Güneş Sistemi'nin derinliklerini incelemek üzere fırlatılan uzay aracı, yaklaşık 10 yıl önce sisteme veda etti ve şu sıralar Dünya'dan yaklaşık 23 milyar kilometre uzakta.

Uzay aracının Güneş'ten uzaklığı da yıldızın Dünya'yla arasındaki mesafenin 150 katından fazla. Bu nedenle ışık hızında iletilen verilerin Dünya'ya ulaşması 21 saatten fazla sürüyor.

Bir galaksideki yıldız sistemleri arasında var olan maddelerin bütününe yıldızlararası ortam ismi veriliyor. Bu ortam genellikle boş, ıssız ve karanlık olarak düşünülse de Voyager 1'deki PWS dedektörünün elde ettiği bulgular, bu düşünceleri çürütüyor.

Saygın bilimsel dergi Nature'da yayımlanan araştırmanın yazarları, dedektörden elde edilen verileri inceledi. Böylece yıldızlararası ortamdaki plazma dalgalarından gelen ve süreklilik gösteren uğultuyu tespit edebildi.

ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden Stella Koch Ocker, "Yıldızlararası gazın zayıf ama ısrarcı uğultusunu tespit ettik" diye konuştu.

Çok sönük ve monoton çünkü frekans bandı dar.

Yıldızlararası uzaya yapılacak gelecekteki görevler de bu uzak bölgede neler olup bittiğinin açıklanmasını sağlayabilir.

Örneğin NASA, bu amaçlarda 2030'ların başında sıradışı bir görev başlatmayı planlıyor.

Kısa süre önce uzay aracı, daha önce hiçbir uzay aracının görmediği noktaya gidecek bir uzay aracı fırlatmayı planladığını açıklamıştı.

Interstellar (Yıldızlararası) ismi verilen uzay aracının Voyager 1'den hem daha hızlı hem de daha uzaya yolculuk edeceği düşünülüyor.

Kaynak: Independent Türkçe