Her daim mutsuz olduğunu söylüyorsun sevgili dostum; sorumluluklarının bir mecburiyet olduğunu söyleyerek.
Hep gerginsin, başkası olmasa da kendinle de kavga ediyor ve savaşıyorsun durmaksızın. " sorumluluklarını azalt ve mutlu ol! Minimum kötülük maksimum iyiliği işte! Canını yalanları ve bunu alışkanlık haline getirenleri hayatından çıkart!
Ver, sadece maddiyat değil bir sorumluluk ver ve kurtul!" demişti bilge, dedi demesine de, ya sen ne yaptın? Dünyayı kurtaracak adam yada kahraman edasıyla bir başarı hikayesi yazmaya çalışsan da nafile! Alıştırmışsındır bir kere, vazgeçemezsin ve belki de, vazgeçecek enerjin ve cesaretin kalmamışçasına. Her zaman aynı sahne ve aynı ışıklar...
Oynamak ve aydınlatmak zorunda değilsindir aslında!
"Yedisinde neyse yetmişinde de odur" düşüncesi çoktan yıkıldı sevgili dostum! Kötülüklere karşı hep iyilik yaparsan ve yapmaya devam edersen felaketin muazzam oluyor; sen gibi, ben gibi, biz gibi hikayeler ortaya çıkıyor. Varsan da yaranamazsın yoksan da; önünde akan suyu duru tutmaya özen göster; gösterebilirsen! Eyvallah...