Mersin'in Gülnar ilçesinde 3 yaşındaki Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin haklarında çeşitli suçlardan dava açılan biri tutuklu 4 aile yakınının yargılanmasına başlandı.

Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, kayıp olarak aranan Müslüme Yağal'ın geçen yıl 19 Kasım'da ölü bulunmasına ilişkin, çocuğun tutuklanan büyükbabası H. Yağal ile tutuksuz sanıklar büyükannesi A. Yağal, annesi S. Yağal ve suça sürüklenen ağabeyi O. Yağal katıldı. Mersin Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi adına avukatlar ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmaya sunulan Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu ve olay raporlarında, küçük kızın kesin ölüm nedeninin henüz belirlenemediği bilgisine yer verildi. H. Yağal hakkında, gelini S. Yağal'a karşı "Nitelikli cinsel saldırı"da bulunduğu, bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı da "Çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirildi. Sanıklar savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Baba M. Yağal'ın müşteki, ağabeyler K. Yağal ve H. Yağal'ın da tanık olarak dinlendiği duruşmada, A. Yağal da mağdur sıfatıyla ifade verdi.

müslüme-yağal-1000x700

Avukatların beyanlarını da dinleyen mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma talebini kabul etti. Heyet, H. Yağal'ın tutukluluğunun devamına, diğerlerinin de mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 27 Ekim'e erteledi.

Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili iddianamede, tutuklu sanık H. Yağal hakkında "Kendisini savunamayacak yakın akrabayı bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme", "Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme", "Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "Cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından hapis cezası isteniyor. İddianamede, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal için de "Suçluyu kayırma" suçundan ceza talep ediliyor.

yağal-cinayeti

Minik kızın fotoğrafları ekrana yansıtıldı
'Suçluyu kayırma' suçundan tutuksuz yargılanan anne Selvi, babaanne Ayşe Yağal ile ağabey O.Y. (15) de duruşmaya katıldı. Baba Mehmet, ağabeyler K., H. ile abla A.Y. (14) de duruşmada hazır bulundu.

Öte yandan mahkeme heyeti, Müslüme’nin bulunduğu sırada çekilen ceset fotoğraflarını ekrana yansıtıp, sanık ve tanıkların ifadelerini vicdanlarına seslenerek vermelerini istedi. Duruşmada aile bireyleri tanık olarak dinlendi.

Sanık dede Hasan Yağal ile anne Selvi Yağal, babaanne Ayşe ile ağabey O.Y., haklarındaki tüm suçlamaları reddetti. Anne Selvi Yağal, duruşmada Müslüme'nin ölümüyle ilgili kimseden şikayetçi olmadığını söyledi.

yağal-cinayeti-2

Eşi destek verdi
Baba Mehmet Yağal da duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak Ayşe Yağal'ın ifadesi alındı. Ayşe Yağal, Müslüme'nin kaybolduğunu eşine kendisinin söylediğini, eşinin de böylece haberinin olduğunu ve traktörle aramaya çıktığını kaydetti. Ayşe Yağal, Hasan Yağal'ın gelinine tecavüz iddiasına yönelik ise "Selvi bizim öz yeğenimiz. Ben eşime güveniyorum. O öyle bir şey yapmaz. Benim eşim suçsuz." dedi.

"Bana tecavüz etmedi"
Ayşe Yağal'ın ardından ağabey O.Y.'nin ifadesine geçildi. O.Y., ifadesinde Müslüme'nin kaybolmasına yönelik herhangi bir bilgisinin olmadığını kaydetti. Daha sonra anne Selvi Yağal'ın ifadesi alındı. Selvi Yağal, ifadesinde kayınpederi Hasan Yağal'dan şikayetçi olmadığını kaydetti. Yağal, "Kayınpederimin suçu yok. Bana tecavüz etmedi. Cenab-ı Allah bana hesap sorar, bana bir şey yapmadı" dedi.

Bunun üzerine mahkeme heyeti, çocuğun babasının DNA raporlarında dedesi olduğunun ortaya çıktığını hatırlatınca Selvi Yağal, "Kabul etmiyorum, öyle bir şey olmadı. Müslüme olayından dolayı kimseden şikayetçi değilim." diye konuştu.

"Her yerde aradık bulamadık"
Duruşmanın devamında tutuklu sanık Hasan Yağal'ın ifadesi alındı. Dede Hasan Yağal, olay günü küçükbaşlarla birlikte eşi Ayşe ve torunu Müslüme ile çadıra geldiklerini belirterek, "Yemek yedik, sonrasında torunum Kerim ile ben hayvan otlatmaya gittim. Ben alt yoldan gittim, Kerim de üst yoldan gitti. Müslüme'yi en son saat 14.30 gibi çadırdan çıkarken görmüştüm. Hayvan otlatmaktan geldim. Çocuklar ağlıyordu, O.Y., Müslüme'nin kaybolduğunu söyleyince traktöre binip, asfalta doğru gittim. Gittiğim yerde Ayşe ve Selvi'yi görünce onlar da bulamadıklarını söyleyince jandarmaya haber verdik. Her yerde aradık bulamadık." dedi.

hasan-yağal-1000x700

"O benim torunum"
Müslüme'nin bulunduğu yere kendi başına gitmiş olabileceğini öne süren Hasan Yağal, "Çocuk bu, kendi başına gider. Her gördüğümde Müslüme'yi yüzünden öperim. 9 gün sonra boynundan DNA çıkması normal. Bundan cinsel bir eylem olduğu çıkmaz. O benim torunum, bu konu söz konusu bile olamaz" diye konuştu.

"Gelinimle cinsel ilişkim olmadı"
Mahkeme heyeti, Hasan Yağal'a Müslüme'nin ablası diğer torunu A.Y.'nin kendi çocuğu olup, olmadığı konusunda soru sordu. Yağal ifadesinde, "O benim torunum, raporu bilemem. Belki akrabalıktandır. Gelinim Selvi ile bir cinsel ilişkim olmadı" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, dede Hasan Yağal'ın tutukluluğunun devamına karar verip, duruşmayı eksiklerin giderilmesi için erteledi.

Olayın geçmişi
Mersin'in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021'de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti. AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cansız bedeni 19 Kasım 2021'de ilçedeki kırsal alanda bulunmuş ve ertesi gün Karaman'da toprağa verilmişti. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından büyükbaba H. Yağal tutuklanmış, 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere diğerleri serbest bırakılmıştı.