MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun "Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir" sözlerine tepki göstererek "Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür" dedi.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Her canlı nefes alır ama insan olmak için nefesten daha fazlası lazımdır. Bir insanın, bir diğer insan için riske girmesi gıpta edilecek bir haslettir. 14 Mart Tıp Bayramı taşıdığı pek çok anlamının yanı sıra bir erdemin, eşsiz ve emsalsiz bir özverinin, sağlık çalışanlarımızda nasıl bayraklaştığını ifade eden özel bir gündür. Onlara gönül borcumuzu ödememiz kolay değildir. Ülkemizde ilk Covid-19 vakası 11 Mart 2020 tarihinde açıklanmıştı. Geçen 2 yıllık süre zarfında hem ülkemiz hem dünya salgının ağır sonuçlarına maruz kaldı. Vaka sayılarına rağmen maalesef can kayıpları halen devam etmektedir. Kovid-19 varyantlarıyla hayatın her alanını tehdit etti, adeta yıkıma uğrattı. Siyasetten ticarete, ekonomiden çalışma şartlarına varıncaya kadar salgın her yeri tasallutu altına aldı.

Canı veren Allah'tır, elbette alan ve alacak olan da Allah'tır. İnsana düşen önce tedbir almak sonra tevekkül etmektir. Sağlık çalışanlarımız insan üstü bir gayretle mücadele etmişlerdir, hepsine şükran duyuyoruz. Türkiye sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunda doktorlarımız vardır, hemşirelerimiz vardır, teknik kadro vardır. Biz başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün açıkladığı 5 müjdenin sevindirici olduğu kanaatindeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimizin her zaman destekçisidir ve dert ortağıdır.

Türk Tabipler Birliği'nin nifak yuvası olarak her yalana, her iftiraya sarıldığı aleni bir gerçek olarak karşımızdadır. Bunlar hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır. Şimdi de hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyor diyorlar. Hekimlerimizin hiçbir yere gittiği veya gitmeyi düşündüğü yoktur. İstediler ki dünya çapında isminden gururla bahsettiren, mazlumlara elini uzatan Türkiye, Kovid'e teslim olsun. Eğer bu ülkede gitmesi gereken birileri varsa TBP yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtlarıdır. Haydi buyursunlar, gidişleri olsun da dönüşleri olmasın. Bunlar dışında yine giden olursa da keyifleri bilir.

Bütün sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik ediyorum. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınıyorum. Bu melanet hastalığın sonuna yaklaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Her gecenin bir sabahı vardır, o sabahın ışığı ufukta görünmüştür.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

İstiklal uğruna zorbaların ve zorbalığın kaleleri yıkıldı. Merhum şairimiz Çanakkale şehitlerine yazdığı muhteşem şiirinin bir yerinde diyordu ki; "Onlarda vahşet denkti, bizde iman devdi. Onlarda oyun çoktu, bizde taviz yoktu. Onlar kaybetti, onlar zelil oldu, onlar rezil oldu, can verdik, bedel ödedik, bu vatanı geçemezsiniz, bu sahillerde tutunamazsınız, bu ezanı susturamazsınız" diye yazdık. 107 yıl evvel tarihin akışını değiştiren muhteşem bir vatan savunması Çanakkale'de vuku bulmuştur. Zulüm planları suya düşmüştür. Milletler ve medeniyetler mücadelesinin sahnesi burada kurulmuştur. Çanakkale geçilememiştir, Türk vatanı ele geçirilememiştir. 7 düvel toplanıp üzerimize geldi, eğilmedik. Çünkü haklıydık. Hedef alınan koskoca tarihimizdi. 

Bize düşen Çanakkale'den ders çıkarmaktır. Milli birlik ve kardeşliğimiz oldukça, vatan ve millet sevgisi ateş gibi yandıkça ne kurulan tuzaklar işe yarayacak ne de düşmanca muamelelerin tesiri olacaktır. Çanakkale bir gururdur, aziz şehitlerimizin zafer emanetidir. Bu emanet başımızın üzerindedir.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: TARİHİMİZE KİRLİ DEMEK NAMERTLİKTİR

CHP Genel Başkanı, Diyarbakır gezisi esnasında tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir diye konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür. Kılıçdaroğlu'nun şahsi karanlık tarihini bilemeyiz. Kast ettiği Türk milletinin tarihiyse önce Çanakkale'ye bakmasını sonra da zillet emellerini tekrar gözden geçirerek aklını gözden geçirmesini bilhassa isterim. Çanakkale ruhundan ilham ve feyz almamış gafillerin, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olmak milli hakların itlafıdır. Kılıçdaroğlu ve zillet ortakları unutmasın ki kökümüz Söğüt, kollarımız Çanakkale, gövdemiz Türkiye'dir. Türk tarihine kirli demek PKK'nın vesayeti altında olan bir zavallının hüsranıdır. Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa, söylemek istediği buysa uyarıyorum ki bu tarih Kılıçdaroğlu'nun tarihi değildir, buna hiç hakkı yoktur. Yozgat'ta başka, Diyarbakır'da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz.

Kızıldereliler soykırıma uğramışlardır. Kılıçdaroğlu mertse, gözü kesiyorsa, ağzında çıkmış baklayı çıkarsın da görelim. Kimlerin hesabına çalıştığını söylesin. Türk milleti kimden, neden özür dileyecek? Suçu nedir ki özür dileyecek? Nedir senin meselen? Söyle de bilelim. Kılıçdaroğlu önüne koyulan zillet faturasını taksit taksit ödemesi için tehdit edilmektedir. Kılıçdaroğlu derhal özür dilemelidir. Aksi halde tarihimize kirli demesinin ağır sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır.

Çanakkale deyince gözleri yaşarmayan kim varsa onlara dikkat edeceğiz, onlara karşı dikkatli olacağız. Çünkü onlar bizden değildir, esasen ve manen milletimize ait olmayanlardır.  

Tarih boyunca vatan ve millet sevdasıyla şehit düşmüş ecdadımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın 20. günündeyiz. Silahlı çatışmalar yoğunluk kazanmaktadır. Sivil can kayıpları, bombalanan şehirler maalesef vicdanımızı sızlatmaktadır. Barışın dışında ikinci bir seçenek yoktur. Uluslararası toplum sorumlu ve hassas hareket etmek mecburiyetindedir. 2 ülke arasındaki çatışmaları provoke etmenin, Karadeniz'in kuzeyinde yeni bir Suriye ortaya çıkarmanın kimseye faydası olmayacaktır. Tutumumuz ilkesel, tarafımız barıştır. Türkiye'yi Rusya'ya karşı yaptırımlara zorlayan Batılı ülkeler samimi ve dürüst değildir.