ABD'nin El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri'yi Afganistan'da gerçekleştirdiği hava saldırısıyla öldürdüğünü duyurmasının ardından Kuzey Kore yönetiminden zamanlaması dikkat çeken bir açıklama geldi. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Son zamanlarda ABD ve müttefikleri tarafından Afganistan'da işlenen insanlığa karşı suç eylemlerinin, uluslararası toplumun büyük bir şaşkınlık ve kızgınlığı eşliğinde birbiri ardına gün ışığına çıkarıldığı" belirtildi. ABD'nin yanı sıra İngiliz kuvvetlerinin de Afganistan'da insan hakkı ihlallerine imza attığı vurgulanan açıklamada, "ABD ve Batılı ülkelerin tüm dünyada sivillere yönelik soykırım da dahil olmak üzere açık insan hakları ihlalleri yaptıkları bilinen bir gerçektir" ifadeleri kullanıldı. Suriye örneği Açıklamada ayrıca, "Mart 2019'da Suriye'de bir köye hava saldırıları düzenleyen ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca sivili katleden ABD Silahlı Kuvvetlerinin, vahşeti örtbas etmek için bölgeyi buldozerle doldurduğu" ifadeleri kullanılarak uluslararası kamuoyunun söz konusu olayı hala hatırladığı kaydedildi. "ABD 48 binden fazla masum sivili öldürdü" ABD'yi hedef alan 11 Eylül terör saldırılarına da değinilen açıklamada, saldırılardan bu yana ABD'nin, Afganistan, Irak, Suriye ve diğer ülkelerde 90 binden fazla hava saldırısı düzenleyerek kadın ve çocuklar da dahil 48 binden fazla masum sivili öldürdüğü öne sürüldü. ABD'deki insan hakları ihlallerine dair iddialara da yer verilerek, "ABD Guantanamo Hapishanesi ve diğer birçok benzer merkezi, masum insanları yasa dışı bir şekilde gözaltına aldıktan sonra onlara barbarca işkence yapma niyetiyle kurdu. Bu merkezler o kadar ağır insan hakları ihlallerinin yuvası haline geldi ki bize 2. Dünya Savaşı sırasında kurulan Nazi toplama kamplarını hatırlatıyor" denildi. Pyongyang: "ABD ve Batı hesap verecek" Açıklamada, ABD ve Batı'nın demokrasi ve insan hakları kisvesi altında masum barışçıl insanları tarifsiz acılar ve tedavisi imkansız yaralarla baş başa bırakan korkunç insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiği savunularak, "İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz. ABD ve Batı, savaş suçlarının bedelini ağır ödeyecekleri hesap gününün kesinlikle geleceğini unutmamalıdır" ifadeleri ile son buldu.