KTÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş, 31 Ağustos 2020’ye kadar olan hastanenin tüm borçlarını Maliye Bakanlığının üstlenip ödediğini açıkladı. Maliye Bakanlığının bunu sadece KTÜ’ye yönelik gerçekleştirmediğini tüm üniversiteler için bu ödemeyi yaptığını kaydeden Prof. Dr. Tekinbaş, “Bütün üniversitelerin 31 Ağustos’a kadar olan borçlarını Maliye Bakanlığı üstlendi ama üniversitenin tekrar aynı borçlu duruma düşmemesi için gelir gider dengesinin oluşturulması şart. Devletin tedavi masrafı için vermiş olduğu fiyatlarla onlarla bunun dönüşmesi mümkün değil. Kısa süre içerisinde borçlanır. Biz insanları zorlamayacak şekilde, durumu olmayanlardan almayacak şekilde belli şeylerde hastalardan katılım ücreti alıyoruz. Önceden malzemeleri dışarıdan aldırıldığımızda örneğin firma 500 liralık ürünü bize bin liraya veriyordu. 500 lira hastane zarar ediyordu. Böyle binlerce kalem var. Önceden hastane diyordu ki ‘Biz bu malzemeyi almıyoruz. Sen git dışardan al bunu’ Dışarı gidince bin liralık malzemeye medikalci de fark koyuyor. Hastaya 2 bin liraya mal oluyordu. Bir de üstüne bir sürü uğraşıyordu. Şimdi biz ne yaptık? Dedik ki biz bu malzemelerin tümünü alıyoruz. Ancak arada 500 lira fark mı var, o 500 lira farkı durumu olan hastalardan tahsil ediyoruz. Yani 2 bin lira hasta önceden öderken zahmet çekerken, şimdi çok rahatlıkla 500 lira ödeyerek hem malzemeyi hastaneden hemen tedarik etmiş oluyor, hem uğraşmamış oluyor, hem de hastane zarar etmemiş oluyor.” dedi.  

“HASTANE İYİYE GİDİYOR”

Yeni sistemin faydalarını vurgulayan Prof. Dr. Tekinbaş, “Bütün hedefimiz tekrar borçlu duruma gelmemek.  Uyguladığımız sistemle hastaya çok fazla ek yük bindirmiyoruz. Milletin verdiği parayla bizim maliyetimiz olan para arasındaki farkı hastadan durumu iyiyse alıyoruz. Bu hem bizi hem de vatandaşı ciddi manada rahatlatacak bir şey. Rahatlattığı için hastanede eksik yok. Cihaz alımları da yaptık. Cihazları da döner sermayeden aldık. Hastane iyiye gidiyor. Böyle gidersek bu hastane 6 ay sonra Türkiye’nin en önemli hastanelerinin başında gelir. Ek ücret dediğimiz ücreti olmazsak yine eski gibi oluruz. Devletin verdiği parayla bizim bu hizmeti götürmemiz mümkün değil. Çünkü biz bin 200 tane personele döner sermayeden maaş veriyoruz.” ifadelerini kullandı.  


Kaynak :Günebakış Haber: Songül MAZLUM