Kolombiya Ulusal Emniyet Müdürü Tümgeneral Jorge Luis Vargas Valencia, Kolombiya'nın 8 ayrı kentine yayılarak devam eden protestolarda hükümet karşıtı halkın, kamu ve polis taşıtlarına, polis departmanlarına, işletmelere ve anıtlara saldırdığını kaydetti.

Kolombiya'da 28 Nisan tarihinde hükümetin yeni vergi yasasını sunmasıyla başlayan hükümet karşıtı protestolar büyüyerek ülkeyi etkisine almıştı. Sonrasında Ulusal Protesto Komitesi tarafından 15 Haziran'da yapılan açıklamada, periyodik gösterilerin geçici olarak durdurulduğunu duyurmuştu. Fakat protestolar ise organizatörler olmadan da devam etmeye başlamıştı. Son gerginliklerin ardından ara ara devam eden hükümet karşıtı protesto gösterilerine ise bir yenisi daha eklendi.

Aralarında Kolombiya'nın Pasto, Medellin ve Barranquilla'da kentlerinin de yer aldığı ülkenin 8 kentinde halk düzenlediği hükümet karşıtı protestolarla ülkeyi birbirine kattı. Kolombiya'nın birçok kentinde protestocular, toplu taşıma ve güvenlik güçlerine ait araçların yanı sıra dükkanlara, hastanelere ve polis karakollarına molotof kokteylleri ile saldırdı. Kolombiya polisi ve çevik kuvvet ekipleri şiddetin arttığı bölgelere konuşlanırken, olaylara müdahale eden güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar çıktı. Olaylar sırasında taş atan protestoculara karşılık güvenlik güçleri de basınçlı su ve biber gazı kulandı.
Kolombiya Ulusal Emniyet Müdürü Tümgeneral Jorge Luis Vargas Valencia sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, protestoların ülke genelinde 8 kente yayıldığını ve olaylarda protestocuların, kamu ve polis taşıtlarına, polis departmanlarına, işletmelere ve anıtlara saldırdığını aktardı. Valencia, 11 belediye otobüsü ve 1 polis arabasının saldırıya uğradığı Kolombiya'nın Pasto kentinin ise protestolardan en çok etkilenen kent olduğunu belirtti.
Açıklamasında, dün düzenlenen protestolarda güvenlik güçlerinin müdahalesine de değinen Valencia, "Ulusal Çevik Kuvvet Gücü, gün boyunca Kolombiya'nın çeşitli şehirlerinde 20 operasyon gerçekleştirdi" ifadelerini kullandı.
Ayrıca yerel basında yer alan haberlerde ise Pasto'da bir grup anaokulu öğrencisinin protestocularla polis arasındaki çatışmaların arasında kaldığı kaydedildi.

Medellin'de molotof kokteylleri havada uçuştu
Protestoların sıçradığı Kolombiya'nın Medellin kentinde ise protestocular, bir polis karakoluna ve yakındaki bir mağazaya molotof kokteyli atarken, o anlarda içinde 60 diyaliz hastasının bulunduğu bir hastane binasını da yakmaya çalıştı. Kentte çıkan olaylarda ise 1'i doktor, 1'i gazeteci ve 1'i güvenlik görevlisi olmak üzere toplamda 5 kişi yaralandı.

Kristof Kolomb'un heykelini de yıktılar
Protestoların hedefi olan Kolombiya'nın bir diğer kenti Barranquilla'da protestocular birçok tarihi anıta ve heykele zarar verdi. Protestocular, Kolombiya'ya adını veren Avrupalı kaşif Kristof Kolomb'un kentte yer alan bir heykelini halatlarla yıkarak yerlerde sürüklendi.

Öte yandan Kolombiya hükümetinin 28 Nisan tarihinde yeni vergi yasasını sunmasıyla başlayan hükümet karşıtı protestolar büyüyerek ülkeyi etkisine almış, daha sonra hükümetin yasadan vazgeçmesine rağmen işçi ve öğrenci örgütleri, hükümetten sosyal ve sağlık reformları, şehirlerin askerden arındırılması ve Mobil Kargaşa Önleme Birlikleri'nin (ESMAD) dağıtılmasını talep etmişti. Daha sonra gerginliğin azaltılması adına başlatılan müzakereler, hükümet ile protestocular arasındaki diyalogların Mayıs ve Haziran aylarında sonuçsuz kalmasının ardından durdurulmuştu. Yetkililer, barışçıl protestoları garanti eden bir anlaşmayı imzalamayı reddederek, protesto liderlerini 7 Haziran'da müzakerelerden çekilmeye sevk etmişti. Ulusal Protesto Komitesi, 15 Haziran'da periyodik gösterilerin geçici olarak durdurulduğunu duyurmuş, fakat protestolar organizatörler olmadan da devam etmeye başlamıştı.