Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı,  bu kadar hayran ve düşman olmadın. Laboratuvarında aradığın, incelediğin, oyduğun, dibine indiğin, sırrını deştiğin her şey arasında yalnız ruhun yok. Onu beyin hücrelerinin bir üfürüğü sanmakla başlayan müthiş gafletin, otuz yıl içinde gördüğün iki muazzam dünya harbinin kan ve gözyaşı çağlayanlarında en büyük dersi arayan gözlerine bir körlük perdesi indirdi. Bırak bu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemmiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör,  kendi içinde gör Allah'ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel. Aptalca bir konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlayan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara. Inan manevilere ve mukaddeslere, inan! Onlar hakkında bu kadar küçükçe düşünmekten utan! Her sezilen derinliğin ifşa ettiklerini düşünmekten bile seni alıkoyan tabiatçı metodlarını fırlat ve bitlenmiş elbiseler gibi at. Ortaçağ papazında  haklı olarak ayıpladığın darkafalılığın anlayış sınırlarını daha fazla darlaştıran beş duyu idrakinin kapalı dünyası içinde kalma:

                    Arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş,

                    Gör ne var maverada ibrethiz. "

Yalnızız romanında böyle sesleniyor insana, Peyami Safa.

Anlayabildik mi?

Hayır!

Anlama ihtimalimiz var mı?

Hayır.

Peki niçin anlayamıyoruz?

Sebebini insan nefsinin tanrılık iddiasında aramalıyız. Ve bu iddianın KAPİTALİST sistem olduğunu, insanlığı kapitalizmin bitirdiğini görmeliyiz.

Kapitalizmin temsilcisi AKP'nin karşısına çıkan siyasi platform kapitalist sisteme muhalif mi?

Hayır!

İnsanlık bu durumda! Zehir ve panzehir birbirine karışmış.

Fuzuli;

"Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib

 Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır" derken celladına aşık değildi ama insan artık celladına aşık. Bunda da ısrarcı.

Mahvoluşa doğru gitmekte engel tanımıyor insan.

 Ve inanan , inanmayan tüm insanlığa bunun için şöyle sesleniyor Kuran-ı Kerim;.

"Yemin olsun zamana ki, İnsan, gerçekten tam bir hüsran içindedir!

  İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı

  önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır".

Anlayan beri gelsin!

Bindik bir alamete , gidiyoruz kıyamete!