Koronavirüs salgınıyla birlikte doğa ve insan etkileşiminin önemi bir kez daha anlaşıldı. İsviçre’nin köklü eğitim kurumlarından Institut Le Rosey’in Kenya’da düzenlediği Chyulu Vahşi Yaşam Kampı ile hem doğayı ve canlıları tanımak hem de yerel toplulukların yaşamını gözlemlemek mümkün. Başvuruları devam eden kamp, aralık ayında başlayacak ve 60 öğrenciyle sınırlı olacak. Institut Le Rosey’in İletişim ve Proje Direktörü Felipe Laurent düzenledikleri kampı anlattı.   

Doğayı keşfediyorlar

- Kampınız, çocukların doğayı tanıması üzerine kurulu. Doğa neden önemli?

Doğadan, hayvanlardan öğrenebileceğimiz çok şey var. İnsanlar belki de çevre ve doğanın öneminin farkındaydılar ama koronavirüs bu farkındalığı artırdı. Covid-19 ile çevrenin, hayvanların doğal yaşam alanlarının zarar görmesi ve diğer salgın hastalıklar arasında bir bağ kurmuş bilim insanları. Pandeminin ilk aylarında, bütün dünyada hep doğadaki değişimi gördük.

Kenya, doğayı anlamak için harikulade bir örnek. Koronavirüsten önce tüm ülkede plastik torba yasaklanmıştı. Kampımızın olduğu Maasai Mara, koruma altında olan bir bölge. Oradaki biyolojik çeşitlilik ve eko sistem gerçekten muazzam. Tabii ki doğaya ve hayvanlara ek olarak orada Maasai kabilesi ve harika insanlar var. Eğitim felsefemiz açısından da oradaki görüntü bize çok uygundu.

- Kampın içeriğinden bahsedebilir misiniz?

Kollarınızı sıvayıp ellerinizi kirleterek, sahaya girerek, deneyimleyerek öğrenme. Mesela öğrencilerimiz organik çiftliklerde tavuklarla, balıklarla çalışıyorlar. Maasai Mara’nın bazı bölgelerini yeniden ağaçlandırıyorlar. Yerel köyleri ziyaret ediyorlar. Bir de doğayı keşfetme bileşeni var. Onların bulut ormanında yürüyüşlere çıkmasını ve hayvanları doğal ortamlarında gözlemelerini istiyoruz. Kampta her öğrencinin çevre ve doğa üzerinde etkisini, grup olarak da çözümü sorgulamasını istiyoruz.

- Koronavirüs nedeniyle aldığınız önlemler var mı?

Kenya Hükümeti’nin aldığı önlemler neyse onlara harfiyen uyuyoruz. Kapasitemizi yarı yarıya indirme zorunluluğumuz var. Programın içeriği, öğrenme çıktıları açısından bakacak olursak iki şey önemli. Birincisi burada doğanın ve hayvanların değerini daha iyi anlayacaklar. Aylarca evlerinde kalan aileler için ayaklarını toprağa değdirmek çok önemli. O yüzden çocuklar kampa normalden farklı zihinsel bakış açısıyla gelmiş olacaklar. İkincisi programın sosyal kısmı. Arkadaşlarıyla bir arada vakit geçirmeden yoksun kalmış çocuklar, okullar tekrar açıldığında bu kamp gibi ortamlarda bir araya geldiklerinde kavga etmek yerine birbirlerine yardımcı olacaklar.

Bakış açısı değişiyor

- Başvurular devam ediyor mu? Kimler katılabiliyor?

Evet devam ediyor. Korona nedeniyle kampın açılışı eylülden aralık ayına ertelendi. Bir hafta süren kampa katılımda IB Programı’nda olan öğrencileri hedefliyoruz. Dünyada IB’ye katılan 300 bin öğrenciden bahsediyoruz, bu öğrencilerin hepsi kısaca yaratıcılık, etkinlik ve toplum hizmetlerinde bir takım faaliyetleri yerine getirmiş olmaları gerekiyor. Kampta öğrenciler bu gereklilikleri yerine getirecek şekilde etkinliklere katılmış oluyor. IB’ye katılmayan 12-18 yaş aralığındaki öğrenciler de kampa katılabilir. Kampa aileler de katılabilecek. Şirketlerin de katılabileceği başka bir program oluşturduk. Kampın ücreti okullar için 4900 dolar.

- Kampa katılanlarda ne gibi değişiklikler oluyor?

Kamptaki yolculuğumuzu bir dönüşüm yolculuğu olarak tanımlıyoruz. Geri dönüşüm projesini yapan çocuk doğaya, yaşama ve insanlara bakış açısını değiştiriyor.