CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, ekonomiye ilişkin olarak, “Ekonominin içinde bulunduğu durumu sadece televizyon ekranlarından değil alandan da gözlüyoruz. Bütün arkadaşlarım çaba harcıyorlar. Türkiye coğrafyasının her yerine gidiyorlar, vatandaşı dinliyorlar. Hepsinden ortak talebim, söylediğiniz her sözü, Türkiye’de gittiğiniz her yerde dillendireceksiniz, ortak bir ses Türkiye coğrafyasında yankılanmalı. Biz çözümlerimizi de anlatmak zorundayız. Umutsuzluğu değil umudu yeşertmek zorundayız. Türkiye’nin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. ‘Biz bu sorunları çözmek için hazırız’ diyeceksiniz” değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu; kadınlarla ilgili teklif verdiklerini hatırlatarak, “Kanun teklifinin temel amacı kadın erkek eşitliğini sağlamak. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum; Kadınlar siyasette olsun istiyorsan, bu kanun teklifine kim ‘hayır’ diyorsa, ona oy vermeyeceksin kardeşim. Kadınların haklarını savunuyorum, yüzde 50 cinsiyet kotası. Bakalım hangi parti destek vermeyecek” şeklinde konuştu.

"Yerine getir, her türlü desteği vereceğiz"
Ekonomide kurtuluş savaşının verildiğine ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, “Biz yine de sorumlu bir partinin genel başkanı olarak öneriler getireceğim. Beş madde sayacağım. Yerine getir her türlü desteği vereceğiz. Amacımız vatandaş perişan olmasın. 1. Hemen, Ekonomik Sosyal Konseyi topla. Anayasal kurum olan konseyi topla. İşçiyi, çiftçiyi, emekliyi, sanayici, esnafı topla. Bunları bir dinle. Masanın bir tarafına temsilciler, bir tarafına ilgili bakanları oturt dinle. Çözümleri bul. 2. Hemen ve derhal bir genelge çıkar; 'Devlette israfa son veriyorum' diyeceksin. 'Kim vergileri çarçur ederse hesabını soracağım' diyeceksin. Bana diyor ki, 'Helal nedir, haram nedir' diye. İsraf haramdır, sen savunuyorsun ben karşıyım. Devleti yönetenin israftan kaçınması lazım. Milletine örnek olacaksın. 3. Sen gerçekten ekonomide kurtuluş savaşı vereceksen dövizle verdiğin garantileri bunları 'TL'ye çeviriyorum' diyeceksin. Hiç korkma ve çekinme bu kardeşin yanında olacak. Diyeceksin ki, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli parasına güven duyulmasını istiyorum' diyeceksin ben de seni alkışlayacağım. Doğmamış çocuğu dahi borçlandırıyorsun. Tam bir sömürü düzeni. 4. Adaletsizliklerden kaçınacaksın. 'Devletin dini adalettir, ben bu ülkede adalete kim karşı çıkıyorsa karşısında beni bulacak. Mahkeme kararını kim uygulamıyorsa gereğini yapacağım' diyeceksin. Dünyanın düzeni adalet üzerine kurulu, adaleti bile darmadağın etti. Adaleti sağlamak mahkeme kararını uygulamak değil, vergilerin nereye harcandığını açıklayacaksın. Devlet milletine borçlu olmaz. Devlet olarak bir şeyler satın alıyorsan orada adalet duygusu, devlete güven sarsılır. Bunu yaptığınızda devlet ile vatandaş arasında güvensizlik olur. 5. Rüşvetçileri, yolsuzluk yapanları, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını yiyenleri devlet yönetiminden uzaklaştıracaksın. Devlette liyakati sağlayacaksın. Bunu taahhüt edeceksin. Bunu yapman ve samimi olman için önce ayda 10 bin dolar alan siyasetçi kim? İçişleri Bakanı'nı çağıracaksın, 'Sen bizi rezil ettin, kim bu siyasetçi?' diye soracaksın. Süratli bir şekilde büyükelçi atadıklarını da geri çekeceksin” ifadelerini kullandı.