Beni takip edenler,
Yazılarımı çok iyi biliyorlar…
Sürekli
Liyakat ve
Görevini layığı ile yapmayı işlerim…
Bir görevde
Liyakat olmadığında,
O görevin iyi yapılmaması bir tarafa,
Kişinin kendisi kazanır
Ama 
Devlet, millet kazanamaz…
Bir makamı hak etmeyene
O makamı verirsen,
Toplumun
Hak, hukuk, adalet duygusu zayıflar
Ve
Güçlü,
Güçsüzü ezmeye çalışır…

Salı sabahı
Otel Mezopotamya’nın
Leziz kahvaltısından yapıp,
Prof. Dr. Kenan Hocam
TÜBİTAK projesi için bitki toplamaya
Batman’ın Sason ilçesine,
Ben ise
Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ile
Görüşmek üzere,
Siirt’ e gitmek için yola koyuldum…
Siirt’e giden minibüslerin 
Yanına gitmek için ilçe otogarına gittim…
Aynı yerden kalkan
Hemen aynı km mesafedeki,
Siirt’e 30 ₺’ye gidilirken,
Diyarbakır’a 20 ₺’ye gidiliyormuş…
Minibüs şoförümüzün,
Gözleri kıpkırmızı
Akşamdan kalma olduğu besbelliydi…
Onun her esnemesinde,
Bende esnedim…
Sürekli
Telefonla konuşuyor,
Kendine geldiği ara sıra
Diğer araçlara makas atıyordu…
Minibüsü 
Yatırıp kaldırıyor,
Yolcular minibüsün içinde
Bir o tarafa,
Bir bu tarafa savruluyordu…
Sağ salim olarak
Siirt’ e gittiğimizde,
Öyle sevindim ki anlatamam…
Siirt Valisi
Osman Hacıbektaşoğlu,
Aynı zamanda kayyum olarak
Belediye Başkan Vekili olduğu için
Öğleye kadar
Belediye başkanlığında,
Öğleden sonra ise valilikte görev yapıyor…
İşte
Geldiğim minibüsle
Direkt olarak belediyenin önünde indim…
Ve
Belediye başkanının makamına gittim…
Daha öncesinde tanıdığım
Özel Kalem Müdürüne uğramak istedim…
Çünkü
Siirt Belediyesi
Özel Kalem Müdürünü,
Birçok sefer aramış
Fakat
Ona bir türlü ulaşamamıştım…
Sürekli
Sekreter hanımlar,
“Çok yoğun,
Sizi aramasını söyleyeceğiz”  dedikleri halde,
Bir türlü arayamamıştı…
Onunla görüşmeye çalıştığım esnada
Siirt Valisinin
Özel Kalem Müdürlüğü yaptığı
Sayın Vali ile
3-5 defa görüşmüş,
Bir Araştırmacı Yazar olarak
Sayın İçişler bakanı ile görüşmüş
Hatta
Sayın Cumhurbaşkanı ile bile görüşebilirdim…
Ama
Sayın Siirt Valiliği
Özel Kalem Müdürü ile görüşemedim…
Burada
Şöyle bir anti parantez açayım…
Özel Kalem Müdürlüğü gibi makamlar,
Milletin gazını alan makamlardır…
Vali,
Belediye Başkanı ile
Görüşmek isteyen kişiyi rahatlatıp,
Birçok problemini
Halletme makamlarıdır…
Vali,
Belediye Başkanına,
Gelecek bir tepkiyi göğüsleme yerleridir…
Bizde
Bir deyim vardır,
“Sen zot, ben zot,
Kim verecek ot” diye…
Sayın Valiyle,
Belediye Başkanı ile görüşemeyen
Vatandaş,
Özel Kalem Müdürü ile de görüşemeyince
Çok tepkili oradan ayrılır…
Neyse
Yine gelelim 
Siirt Belediyesinde ki maceramıza…
Sayın Valimizi,
Tam 2 saat beklemiş, toplantıdan çıkıp
Başka bir toplantıya girmişti…
Sayın valimizi toplantıdan çıkarken görünce 
Çok bozularak,
Onun cep telefonunu ısrarla aradım…
Sayın Valinin
Cep telefonunu arayınca,
Sayın Özel Kalem Müdürü lütfedip,
Yanıma geldiler…
“Rahman Bey,
Vali Bey başka bir toplantıya girdi,
Çıkınca sizinle görüşecek
Benim odama buyurun, oturun” dedi…
Odasına gittiğimde,
Vatandaşla beraber olması gereken
Özel kalem Müdürünün,
4 tane il müdürü ile oturduğunu gördüm…
Odayı
Bir tahlil edince,
Ego patlaması gözlemledim…
Sayın Özel Kalem Müdürü
“ O kadar fazla çalışıyorum ki,
Görev başında kalp krizi geçirdim” dedi…
Meğer
Çok kutsal görev olan
Asıl mesleği komiserlik sırasında
Kalp krizi geçirmiş…”
“Herkes
Kendi görevini yapacak,
Sizin ne işiniz var,
Özel Kalem Müdürlüğüyle?
Herkese ve
Her şeye polis gözü ile bakarsanız
Bu görevi yapamazsınız?
Böyle
Özel Kalem Müdürlüğü olmaz” diye söyledim…
Bir çay zor içtim,
Egosu çok yüksek bu odadan
Bir an önce çıkmak istedim
Ve
Sayın Valiye kitaplarımdan birer adet
Hediye edip,
Dışarıya kendimi attım…

Aşağıya
Yazacağım bu yazıyı,
Sayın özel kalem Müdürümden başkası
Lütfen okumasın
Ve
Bu söyleyeceklerim ikimizin arasında kalsın…
Sayın Özel Kalem Müdürüm
“Çok çalışıyoruz” diyorsun ya,
Siirt sokaklarında gezip
Eski Siirt’te vatandaşın arasına girerek,
Onlarla çay içip, dertleştik…
Bir yıldan beri
Siirt’e, 
Hiçbir şey yapılmadığını söylediler…
Gezilmediği açıkça belli olan
Siirt sokaklarını çok pis
Ve
Kasvetli gördüm…
Kime soruyorsam,
“Ahhh Ali Fuat Atik Valim” diyorlar
Ve 
Eski Özel Kalem Müdürlerini 
Hayırla yad ediyorlar…
Ben bir daha
Siirt’e gider miyim bilmiyorum,
Ama
Vatandaş böyle görüyor,
Sizde bilin istedim…

Yarın
Doğu gezimize,
Kaldığı yerden devam edeceğiz…

Bir yere gideyim de,
Üzücü bir haber almayayım…
Kardeşimle bir gördüğüm
Çok sevdiğim,
Halamın oğlu Tahir Marz’ın 
Daha 25-26 yaşındaki kızı Tuğba
Benim gibi
Kalp kapakçıklarından ameliyat olmuştu…
Hatta
3 gün önce telefonla konuşmuş
Ona 
Tavsiyelerde bulunmuştum…
Ne yazık ki Tuğba,
Hakk’ın rahmetine kavuştu…
Tuğba’ya Allah(cc)’tan rahmet,
Ailesi ve 
Bizlere sabır, başsağlığı dilerim…
Lütfen
Bir Fatiha’yı esirgemeyin…