HABERLOBİ O DETAYI NEDEN MANŞETİNE TAŞIDI?

Bizim okurlarımıza hesap verme gibi bir sorumluluğumuz var. Editör masamızda ki arkadaşlar çok yoğun olduklarından Kafulluk olarak Haberlobi’nin manşetini irdeleyelim istedik.

( manşet linki https://www.haberlobi.com/trabzon-haber/trabzonda-baskanla-esnaf-arasinda-ilginc-tartisma-h14026.html )

Bu sorumluluğu biz üstleniyoruz.

Neden Beşikdüzü Belediye Başkanı Ramis Uzun ile Beşikdüzülü esnaf Levent Demiral arasındaki tartışmayı Haberlobi manşetlerine taşıdı?

Bunun cevabını verelim.

İki tarafı da dinledik. İki tarafın da olayla alakalı açıklamalarını ele aldık. Değerlendirdik. Esnaf Levent Demiral Başkan Ramis Uzun’a diyorki; bu kamyoneti yani restorana çevirdiği kamyoneti ben fikir aşamasındayken sana geldim, sen bana olur yap dedin şimdi bana olmaz diyorsun.

Bu cümlesi çok önemli bir detay. Buna cevap vermesi lazım başkanın. Başkan sen en başından esnafa söz verdin mi vermedin mi? Yer göstermek için ‘ ben halledecem’ dedin mi demedin mi?

Bu sözü esnaf aldığını söylüyor. Hatta diyorki; encümen üyeleri de vardı. Şimdi şahit olanların konuşması lazım.

Eğer varsa böyle bir söz verildiyse esnaf haklı.

Haberlobi manşetinde iki tarafında açıklamalarına yer verdi. Taraf tutmadı!

Bu arada esnaf Levent Demiral İYİ Partili, Beşikdüzü Belediye Başkanı Ramis Uzun ise CHPli.

İkisi de Millet ittifakını destekliyor.

Bu da ilginç bir ayrıntı olarak önünüzde duruyor.

50 MHPLİ BELEDİYE BAŞKANI GİTTİ TARTIŞMASI BİTMEDİ

Gazeteci Tayfun Günaydın Şalpazarı İlçesi’ne gelen 50 MHPli belediye başkanının ziyaretiyle alakalı AK Parti Şalpazarı İlçe Başkanı Zeki Çabuk’u eleştirmişti.

Eleştirisinde Şalpazarı’na 50 tane belediye başkanı geldiğini, AK Parti ilçe başkanı Çabuk’un zaman bulup da onlara hoşgeldin neden diyemediğini, neden yeteri kadar programlarına katılmadığını, gerekli ilgiyi göstermediğini gündeme taşımıştı.

Halen bu tartışma sürüyor.

Başkan inatla ‘biz elimizden geleni yaptık, misafirlerimizi ağırladık’ diyor. Lakin yeterli bulunmamış eleştirilmiş, bunda ne var?

Dersinki şuydu, şöyle oldu.. Eleştiriye ‘edepsiz’ diyerek saldırmak doğru değil.

Bu konuda Başkan bizce biraz duygusal hareket etti.

Böyle kafileler el üstünde tutulur. İlçelere gelen bu kafileler turizme de destektir. O yerin yöneticileri, bu gibi konularda daha aktif davranmaları gerekir.

Hem şehrini, ilçeni tanıtacaksın.

Yani ne bekleniyorki, 50 tane devlet başkanı mı?

Tayfun Günaydın’ın demesine göre aynı gün Başkan Milletvekili Bahar Ayvazoğlu ile esnaf ziyareti yapmış!

Hayır bunu yapıyorsun, ilçene gelen 50 başkanı görmezden geliyorsun? Hoş mu?

Bu tartışmanın halen sürüyor olması da iktidar partisine zarar verecek duruma geldi.

Gazeteci sırf eleştiri getirdi diye üstten bakıp ona karşı hamle yapmak, onu hedef yapmak doğru değil.

Herkes işini yapacak, gazeteci eleştirisini yazacak, yönetici de bu eleştiriyi gözardı etmeden eksikleri varsa düzeltecek. Yada makul şekilde cevap verecektir. Facebook üzerinden değil..

Ama Başkan Çabuk anlaşılacağı üzere bu eleştiriyi kendine saldırı kabul etmiş olacak ki bu denli bir çıkış yaptı.

Bu tartışmanın bu şekilde uzaması kendisine ve partisine zarar verir yorumunu şuraya bırakalım.

Biz burdan tekrar uyarmış olalım.

SEZGİN MUMCU’NUN ELİ AFET BÖLGESİNDE

AK Parti Trabzon İl Başkanı Dr Sezgin Mumcu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte katıldığı Arhavi Afet Koordinasyon Kurulu toplantısı sonrasında AK Parti İl Başkanlığı olarak Artvin ve Rize sel bölgesine 4 tır su gönderdi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin doğal afetle mücadele konusunda refleksinin geçmiş yıllara oranla 100 kat arttığını belirten İl Başkanı Mumcu "Artvin'de yaşanan sel felaketi sonrasında Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sel bölgesine gelerek devlet olarak en üst düzeyde Milletimizin yanında oldu ve Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez ve ilgili bakanlıklar öncülüğünde devletimiz tüm imkanları ile bölgeye giderek vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için gece gündüz demeden çalıştı ve hızlı bir şekilde normale dönüş aşamasına gelindi."dedi.

AK Parti Trabzon İl Teşkilatı olarak da teyakkuza geçtiklerini ifade eden İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu "Artvin ve Rize'de yaşanan sel felaketi sonrasında bölgeye giderek İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Sayın Fatma Varank'ın katılımlarıyla gerçekleştirilen afet koordinasyon kurulu toplantısına katıldım. Afet bölgesinde yapılan çalışmaları, ne gibi sorunlarla karşılaşıldığı ve acil ihtiyaçlar konusunda bilgi sahibi olduk. Bu bilgilere istinaden Trabzon İl Başkanlığı olarak bizde elinizdeki imkânlarla bölgemizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık."ifadelerini kullandı.

Trabzon'un bölge komşu illeri ile kardeşlik hukuku çerçevesinde köklü bağları olduğunu ifade eden İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu "Bizler Trabzon şehri olarak gerek Büyükşehir Belediyemizle gerek ilçe belediyelerimizle gerekse İl Başkanlığı olarak bu kardeşlik hukukunu daha da geliştirmek için zor günlerinde Artvin ve Rize illerimizin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Belediyelerimiz araç ve personel destekleri ile bölgede aktif şekilde çalışmaya devam ediyor. Biz de İl Başkanlığı olarak buna istinaden bölgede acil su ihtiyacını karşılamak için kendi imkânlarımızla 4 tır içme suyunu bölgeye gönderdik. Yaraların sarılmasında emeği geçenlerden Allah razı olsun, Rabbim bizleri her türlü afet ve felaketten korusun."dedi.

AKÇAABATLILAR VAKFINDA YOĞUN MESAİ

Akçaabatlılar Vakfı Kurban Bayramında yoğun mesai yaptı. Kurban Bayramı vesilesiyle memleketlerine gelen Akçaabatlı gurbetçiler Akçaabatlılar Vakfı Genel Merkezini ziyaret ettiler.

Akçaabatlılar Vakfını; Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı aynı zamanda Haliç Kongre Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Naci Topsakal, Çevre ve Orman Eski Bakanı Osman Pepe, Sudan Büyükelçisi Doç.Dr. İrfan Neziroğlu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baş, İBB Meclis Üyesi ve İş Adamı Rıza Özer, İBB Spor Akademisi Müdürü Osman Kalyoncu, İstanbul Avrupa Yakası Akçaabatlılar Dernek Başkanı Metin Akın, Paris Trabzonlular Dernek Başkanı Bülent Cumur, Üsküdar Ensar Vakfı Başkanı İsmail Şirin, Ankara Akçaabatlılar Dernek Başkanı Ahmet Can Pepe, Üsküdar Akçaabatlılar Dernek Başkan V. Armatör Hüseyin Kocabaş ve yönetim kurulu üyesi Sedat Kalyoncu, Akçaabatlı iş adamları Atilla Berber, Halil Erol ziyaret etti.

Öte yandan Akçaabatlılar Vakfı Başkanı Yaşar Erbaşaran ve yönetimi, İstanbul ve Ankara’daki Akçaabatlılar Dernek başkanları ve yöneticileri, İstanbul’da yaşayan Akçaabatlı iş adamları ve Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ile akşam yemeğinde bir araya geldi.

Konu ile ilgili düşüncelerini ifade eden Akçaabatlılar Vakfı Başkanı Yaşar Erbaşaran, “ Çalışkan ve üretken ekibimizle 2020 yılının Şubat ayında göreve geldiğimiz günden itibaren, pandeminin olumsuzluklarına rağmen, çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Akçaabatlılar Vakfımız kurumsallaşma ve vakıf senedinde belirtilen amacına yönelik faaliyetleri icra etme bakımından emin adımlarla ilerliyor. Vakfımıza gelenleri gördüğümüzde, dışarıda yaşayan vatandaşlarımızın vakfımızın adını duyduğunda büründükleri heyecanı işittiğimizde vakfımızın doğru yolda olduğunu anlıyoruz. Akçaabatlılar Vakfı bütün Akçaabatlıların vakfıdır. Sadece burada yaşayan Akçaabatlı hemşerilerimin desteğiyle değil, Ülkemizde hatta Dünyanın bütün ülkelerinde yaşayan Akçaabatlı hemşerilerimizin desteği ile Vakfımız büyüyecek ve önemli işlere imza atacaktır. Birlikten kuvvet doğar düsturu ile Vakfımızın kısa zamanda ve sağlam adımlarla çok daha büyük ve faydalı işler yapacağına inanıyorum. Şimdiye kadar yapmış olduğumuz yardım ve faaliyetlerde bizlere destek olan Akçaabat Belediye Başkanımıza, Akçaabatlı Bürokratlarımıza, Hayırsever iş adamlarına ve tüm Akçaabatlılara teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, geçmiş dönemde Akçaabatlılar Vakfında başkanlık ve yöneticilik yapanlara ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. ” dedi.

TRABZON’DA SAVCILIK GAZETECİYE ZORLA YAPILANI DAVALIK GÖRMEDİ

Günebakış gazetesi muhabiri Fatoş Batman ile bir esnaf pandemi yasakları sırasında tartışmıştı. Bu tartışmayı meslektaşımız savcılığa taşıdı. Meslektaşımız, esnafın kendisini zorla dükkanına soktuğunu söyledi. Savcılık konuyu davalık bulmadı. Burada esnaf bir süre sonra muhabiri dışarı bıraktığını belirtti.

O kısa zamanda ya bir şey yapsaydı? Zorla bir insanı hemde görevde bir gazeteciyi dükkanına sokarak tehditle elindeki cihazına el koymaya kalkamsı suç değil mi? Bizde anlamadık!

Günebakış Gazetesi konuyu manşetine şu şekilde taşıdı;

Tam kapanma yasaklarından bir gün önce, Kemeraltı esnafı ile sokak röportajı gerçekleştiren muhabirimiz Fatoş Batman, hürriyetini tahdit eden bir esnaf tarafından sözlü saldırıya maruz kalmış ve muhabirimizi zorla, dükkanına kapatmıştı.

Ancak savcı, “kovuşturmaya yer yok” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

Esnaf Hasan B. “Sen benim ses kaydımı alamazsın Telefonunu göster. İçeri gel. Seninle basının neler yaptıklarını konuşacağız” muhabirimizi zorla dükkanına kapatarak hürriyetinden yoksun bırakmıştı. Savcılık muhabirimizin dışarıya çıkmasına izin verildiği için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi”

Haber bu şekilde.

Burada eleştirimiz, zorla bir insanın helede bir gazetecinin görevi başında dükkanına sokulması! Kısa sürede olsa tutulmasıdır.

Buna meslek örgütleri bir şey demeyecek mi?

Biz gazeteciler ne zor şartlarda çalıştığımızın bir göstergesidir bu!

Her kime yapılırsa yapılsın doğru değildir.

Meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz.