Çetin, “ ABD’li diplomatik kaynaklar, Biden’in S - 400’lerle ilgili bir teklifte bulunacağını ifade ediyorlar. Buna göre; NATO müttefiki Türkiye’ye ABD yapımı savunma füzeleri konusunda somut bir yol haritası sunulacak.” diye yazdı.

Çetiner Çetin’in bugünkü yazısı şöyle:

“Görüşme açık sözlü olacak… “Birinci derecede Türkiye Amerika ilişkilerini şöyle masaya bir yatırmamız gerekiyor.”… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Liderler Zirvesi için Brüksel’e hareketinden önce söylediği bu cümlenin anlamı şu ki; Türkiye ile ABD arasında mevcut ilişkiler yeniden gözden geçirilmesi gereken türdendir. Zira Erdoğan ve Biden arasında NATO Zirvesi sonrasında yapılması öngörülen görüşmede üzerinde uzlaşılabilecek dosya sayısı çok sınırlı. Ve Türkiye-ABD ilişkileri tahinin en kötü günlerini yaşıyor…

NATO’nun iki müttefiki Türkiye ve ABD’nin; Türkiye’nin satın aldığı Rus S-400 füzeleri, Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol arama faaliyetleri, Pensilvanya’daki FETÖ elebaşı, Dağlık Karabağ gibi bir dizi konuda birbirinden farklı görüşleri var. Biden’ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesi, Amerika’nın, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu SDG ile ilişkileri meselesi, İran’a yönelik yaptırımların iddia olunan ihlali nedeniyle Halkbank’a New York’ta yöneltilen suçlama… Yeni F35 jetlerini Türkiye’ye değil Yunanistan’a satılacak olması… Liste uzun.

Ve tabii henüz sorun olarak değerlendirilmeyen ama önümüzdeki günlerde çokça tartışılacak bir gündem: Afganistan… NATO güçlerinin geri çekilmesini takiben Türkiye’nin Afganistan’daki potansiyel rolü bir iş birliği alanı oluşturabilir. Ancak bunun için zamana ihtiyaç var.

Biden ve Erdoğan birbirini iyi tanıyor. Pek çok kez bir araya geldiler. En son yüz yüze görüşme Biden’ın 15 Temmuz’dan sonra ‘geç kalan’ ziyaretinde, yani 24 Ağustos 2016’da Obama’nın Başkan Yardımcısı olduğu dönemde olmuştu. Biden’in geçen yıl seçim döneminde Erdoğan hakkında, “Muhalefetle verimli temaslar yaparak değiştireceğim… Darbeyle değil seçimle" sözleri de unutulmuş değil.

Barack Obama’nın 2009’da ilk denizaşırı ziyaretinin son durağı Türkiye olmuştu. Burada yaptığı konuşmada, “Amerika İslam diniyle hiçbir zaman savaş içinde olmadı ve olmayacak da.” diyordu. Washington, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) katılımını destekliyordu. Çünkü AB; “etnik çeşitlilik, gelenek ve inanç farklılıklarıyla zayıflamayacak, aksine güçlenecek”ti…. Obama, iki gün boyunca İstanbul ve Ankara’da kalmış ve İslami çoğunluğa sahip demokratik bir ülke olarak izlenecek bir örnek olarak Türkiye’yi diğer Müslüman ve Orta Doğu ülkelerine referans olarak işaret etmişti.

Bugün söylem bir hayli değişti! Biden, Erdoğan ile telefonda görüşmek için üç ay bekledi. Bu şekilde Amerika’nın dostları sıralamasıyla ilgili mesaj verildi. Bunu takiben Biden, eski ABD başkanlarının bir başka geleneğine daha son verdi ve 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımladı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan son savaş sırasında, Ankara’yı aramamayı tercih etti. Zira Biden’ın da Netenyahu ile birlikte “elleri kana bulanmış”lar listesine konması ABD’de oldukça rahatsızlık yaratmıştı.

İki başkent arasındaki soğukluk aslında karşılıklı. Türk yetkililer son yıllarda ABD’ye şüpheyle baktı. 15 Temmuz darbesinin arkasında ABD’nin olduğuna dair en üst seviyede açıklamalar yapıldı. Yukarıdaki uzun ihtilaf listesinin de gösterdiği gibi “görüşme alanı çok geniş.” Erdoğan’ın ifadesiyle, “Neler yapabilir, neler yapacağız bunları konuşmamız lazım.”

Bu görüşmeden ne beklemek lazım? Ankara’da beklentiler oldukça yüksek. Erdoğan’ın, iki ülkenin karşılıklı stratejik çıkarlarına olduğu yönünde Biden’ı ikna etmeyi başarması umut ediliyor. Bu, anlaşmazlıkların en önde gelenlerini ele almasını gerekli kılan bir yaklaşım… Bu noktada ABD’den Türkiye’ye önemli bir teklifin geleceği kulislerde konuşuluyor. ABD’li diplomatik kaynaklar, Biden’in S - 400’lerle ilgili bir teklifte bulunacağını ifade ediyorlar. Buna göre; NATO müttefiki Türkiye’ye ABD yapımı savunma füzeleri konusunda somut bir yol haritası sunulacak. Ancak Türkiye bu noktada ABD Başkanı'nın teklifinin Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kısıtlamalarla karşılaşma ihtimalinin olduğunu göz önünde bulunduruyor.

Tüm bu parlak görünmeyen ortama rağmen iki lider S-400 füzeleri konusunda gelişme sağlayabilir, bu da daha az ihtilaflı bir ilişkinin başlangıcını ilan edebilir.”