Haklı neden ile fesih hakkı bozucu yenilik doğuran bir haktır. Belirli veya belirsiz süreli iş akdinde ortaya çıkan dürüstlük kuralı gereği iş ilişkisini sürdürebilmesi kendisinden beklenemeyecek tarafa haklı nedenle derhal fesih hakkı tanınmıştır. Taraflar açısından sözleşme ilişkisinin devamının çekilemez hale gelmesinin ölçütü ise Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ilkesidir. Türk Medeni Kanunu, dürüstlük kuralını Dürüst Davranma başlığı altında şu şekilde açıklamıştır. “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”  

Bununla birlikte haklı nedenle fesih hakkının hukuki dayanağı Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinde yer almaktadır. Bahsedilen hüküm şu şeklindedir: “Muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerek iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akdi icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder.  

Belirtmemiz gerekir ki haklı nedenle fesih hakkı belirli süreli iş sözleşmesi ve belirsiz süreli iş sözleşmesi için ayrım olmaksızın geçerlidir. Belirsiz süreli ve belirli süreli iş sözleşmesinin tanımı İş kanunu madde 11’de yer almaktadır. Belirsiz süreli iş sözleşmesi “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır.” Şeklinde açıklanırken belirli süreli iş sözleşmesi “Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi” şeklinde açıklanmıştır.  Fakat işçinin geçerli sebeple fesih hakkını kullanabilmesi sadece belirsiz süreli iş sözleşmelerinde mümkündür.

Bazı hallerin ortaya çıkmasıyla süresi belirsiz ya da süresi belirli iş sözleşmeleri akdin süresinin bitiminden önce veya bildirim süreleri beklenmeden feshedilebilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. ve 25. maddelerinde söz konusu haller “sağlık sebepleri', 'ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri' ile 'zorlayıcı sebepler” bentleri altında sayılmıştır. İşveren İş Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca işçinin işine hemen son verebileceği gibi; işçi de 24. madde uyarınca derhal işi bırakabilme hakkına sahiptir. İş kanunu 24. Maddede yer alan işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkının, düzenlenme şekli tahdidî niteliktedir. Bu demektir ki işçi, 24.maddede bulunmayan bir sebeple haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanamaz.

Derhal Fesih Hakkının Kullanılma Süresi başlığı altında 26. Madde de fesih hakkı süresi açıklanmıştır. İlgili maddeye göre 24. ve 25. Maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.

Yargıtay, cinsel taciz sebebi ile iş sözleşmesinin feshedilmesinde, tacize uğrayan kişinin bu durumu hemen söyleyebilmesinin mümkün olamayabileceğini kabul etmektedir. Kişinin çevresinden korkabileceği ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Dolayısıyla 6 iş günlük sürenin bu gibi hallerde dikkate alınmaması gerektiğini kabul etmektedir.

İş Kanunun ilgili maddesinde işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 3 başlık altında açıklanmıştır.

1. Sağlık Sebepleri

Sağlık sebeplerine dayalı haklı nedenle fesih hakkı ikiye ayrılmıştır.

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.

Bu kısımda dikkat etmemiz gereken nokta işçinin herhangi bir sağlık sebebiyle değil işin niteliğinden doğan, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması ile ilgili olan sağlık sebebiyle işçinin sağlığı veya yaşayışı tehlikede olmalıdır. Örneğin çalıştığı fabrikada zehirli birtakım maddeleri solumak zorunda kalması işçinin sağlını veya yaşayışını tehlikeye sokuyorsa haklı nedenle fesih hakkı doğar.

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.

İşçi, işin niteliğinden kaynaklanan tehlikenin varlığı halinde işçinin sağlığı ve yaşayışını tehdit eden sağlık sebepleri sonucunda iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Fakat burada işçinin birebir hastalığa yakalanmış olması gerekmez. İşin niteliği gereği sağlığını tehdit eden bir tehlikenin varlığı halinde fesih hakkı doğar. İşçinin yanında çalışan işçinin bulaşıcı bir hastalığa yakalanması ve işine devam etmesi sonucunda sağlıklı işçinin yaşayışında tehlike söz konusu olacaktır. Ve bu fıkraya göre haklı nedenle fesih mümkün olacaktır.

2. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri başlığı altında haklı nedenle fesih nedenleri 7 ayrı başlık altında incelenmiştir.

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa

İşverenin işçiye anlaştıkları ücreti değil de farklı bir ücret vermesi ya da her sene söz verdikleri ikramiye ücretinin altında ikramiye vermeleri esaslı noktalardır. Fakat işçi ile üç çeşit öğlen yemeğine anlaşılması üzerine öğlen yemeğinde iki çeşit yemek verilmesi esaslı nokta teşkil etmemektedir ve haklı nedenle fesih hakkı doğmayacaktır.

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa,

Yargıtay’a göre yukarıdaki bentte bulunan fiillerden birine maruz kaldığında işçi yaşanan olayların kronolojik sıralamasına göre inandırıcı bir şekilde tanıklarla destekler nitelikte ortaya koyabiliyorsa ispatın sağladığı kabul edilmektedir.

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa,

Yukarıdaki bentte yer alan fiillerden biri veya birkaçı işçinin ailesine karşı ya da işçiye karşı işlendiği durumda işbu haklı nedenle fesih hakkı doğacaktır.

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,

İşçinin beden ve ruh sağlığının korunması için gerekli bütün önlemleri almak işveren sorumluluğundadır. Bu bentte yer alan fiiller İş sağlığı ve iş güvenliği kapsamında değerlendirilmelidir. Yukarıdaki bentte yer alan fiillerden birinin gerçekleşmesi halinde haklı nedenle fesih söz konusu olacaktır.

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse:

İşçiye ödenmeyen ücretin miktarı önemli değildir. Asıl olan anlaşılan ücretin tam ödenmesidir. İşveren muvafakat olmadıkça işçiden ücret kesemez bununla birlikte eksi ücret ödeme yapması haklı nedenle fesih sebebidir.  Mesai ücretlerin eksik ya da ödenmemesi durumunda da ilgili bent geçerli olacaktır.

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa

İşveren işçiye anlaştıkları ücreti zamanında ve tam ödemekle yükümlüdür. Bunun sonucu olarak işçiye kararlaştırılan ücretin karşılığı olan iş verilmedir. İşçiye kararlaştırılan ücretin karşılığı olan iş verilmediği durumda işçiden herhangi bir kesinti yapılamayacaktır. Eğer yapılırsa iş bu haklı sebep teşkil edecektir.

3. Zorlayıcı Sebepler:

İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa, işçi haklı sebeple derhal fesih hakkını kullanabilir.

Yukarıda yer alan fiillerden kaynaklanan durumlarda işçi işverene karşı sözleşmesini haklı nedenle fesih edebilecektir. Eğer haklı neden yoksa ve geçerli bir sebebi olmadan iş sözleşmesini feshetmiş ise işçi istifa etmiş sayılır. İstifa iradesi karşı tarafa ulaşmasıyla işveren ile işçi arasındaki iş ilişkisi sona erer.

Av. Begüm GÜREL & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ayşenur ÖZTÜRK