Sevgili dostum; ağzından düşürmezsin İpek Yolu'nu da, hikmeti nedir, ne getirmiştir; ne götürmüştür merak dahi etmezsin!

Takılırsın geçmişin güçlü gururuna, kaybedersin günümüzün akıl çapını ve oyunlarını...Dönersin  geçmişe,  bir güç kazanmak istercesine; lakin kaybetmişsindir; bugününü ve yarınını...

Korku dağları delmiş geçmiş gitmiş, ruhuna işlemiş! Bilmezsin, korkakların dünyasını ve tarihini yazmaz, bilge adam...Kalem oynatılacak adam, adam olacak öncelikle, der bilge! Cehaletin zincirlerinde, mutluluk şarkıları söylemekten sonsuz haz alan insanların dünyası değil bu dünya! Tarih bilmez, akla saygı duymaz siyasilerin sinsi kurnazlıklarına aldırma! Aldırma, aşağılık konuşmalara ve düşüncelere!

Yalanın dünyasını yazacaktır tarih elbette! Ve de ilahi adaletin tecellisi...Yalanın ortağı ve siyasetçilerin kurbanı olma, şu kısacık ömründe! Bir su misali akıp giden ömründe,  siyasetçinin değil; kendi gerçeklerinin ve aklının esiri ol ve öylece yaşa! Tabi özgürsen ve özgürlüğe mahkum hissediyorsan kendini! Rehiniz sevgili dostum; rehiniz...

Bazen kendimizin, bazen de, başkalarının...
İpeğin hikayesi gibi ol sevgili dostum; ipeğin hikayesi gibi...Duttan, tırtıla, tırtıldan kozaya ve kelebeğe uzanan derin bir öykü bu! Zahmetli ve meşakkatli işlerin adamı ol ki, ilham perisi yakalasın seni, tam da ortasından; dosdoğru ve de dürüst adam olarak!

Al sana başarının tarifi...

Dosdoğru adam ol, Adem gibi insan ol!

Yaratılışının hikmetini keşfet!İpek gibi yumuşacık ama kaliteli adam ol; ömrün uzun olsun; dokunsunlar sana, ilham alsınlar!

Az ya da çok hiç farketmez! Adem oğlu Adem ol! Bırakma meydanı puştlara ve pezevenklere; bir nehir gibi ak, dupduru olmak ve kalmak için savaş! Gerisi, hepsi ama hepsi bir teferruattan ibaret!