Siyasette, meramınızı anlatabilmenin en iyi yolunun, konuşma diliyle ve iyi bir hitabetle olduğunu anlayabilen siyasetçiler bu ülkede el üstünde tutuluyor sevgili dostum! Meydanlarda halkla iyi bir iletişim kurmanın en iyi yolunun ne olduğunu bilenler bu işten kârlı çıkıyor kısacası...
Siz ne kadar donanımlı, deneyimli ve bilgili olursanız olun, topluluk karşısında zayıf bir konuşma yaparsanız kaybediyorsunuz...Bunun siyasi tarihimizde örnekleri çoktur. Kısacası memleketin acil ve kangrene dönüşmüş sorunlarını gündeme getirmek değil beceri...
Beceri, bu sorunları kısa ve net olarak çözüm yöntemleri ve bununla ilgili vaatler...Hayat pahalılığının zirve yaptığı böyle bir dönemde iktidar bloğunun oy oranlarını yine de belli seviyede tutabilmesi, muhalefet liderleri ve kurmayları tarafından derin derin ve inceden inceye düşünülmesi gereken bir durum...
Yüksek enflasyondan şikayet ediliyor; ama esas enflasyon, Türk siyasetinde yani siyasal partilerin sayısında yaşanıyor. Türk siyaseti, bölünmüş ve kan kaybediyor; bölündükçe de iktidara alternatif olamıyor. Siyasetçi enflasyonu da apaçık ortada...Herkes kendince bir liderliğe soyunmuş pupa yelken siyasetçi çöplüğüne doğru yol almakta...Kimse kadro hareketinden, dava arkadaşlığından ve güç birliğinden bahsetmiyor. Konuşan konuşana. Konuşukla iş olsaydı...! Birleşerek büyümenin erdemine inanmıyor.
Mesela kimse çıkıp da şunu diyemiyor sevgili dostum:
"İnsan karanlıkta kalabilir ama aç kalamaz!" Böyle bir dönemde gıdaya ulaşmanın maliyeti yüzünden yeterince beslenemeyen çocuklardan ve yetişkinlerden bahsediyoruz sevgili dostum!
İnsanların en doğal hakkı olan temiz ve kaliteli gıdaya ulaşma ve edinme hakkını gaspedenlere kimse mantıklı bir cevap veremiyor. Diğer taraftan, mülteci çöplüğüne dönüştürülmüş olan memleketin nasıl bu beladan kurtulacağına dair bir yol haritası çizen de yok! Herkes hayatın pahalı olduğunu, mültecilerin bir milli sorun olduğunu zaten biliyor! Siyasetçinin anlamadığı şey, bu sorunların nasıl çözüleceğine dair kafa yormamaları...Ben bu iki sorunu şu şekilde ve şu kadar zamanda çözeceğim ve yol haritamın ana maddeleri bunlar diyen bir tane iddia sahibi lider yok! Çözemezsem giderim diyen de yok...Varsa yoksa cumhur ittifakı şunu kötü yaptı; bakın memleketi ne hale getirdi; vs.vs...Tarihte vizyoner yani ileri görüşlü devlet adamları ve siyasetçilerden, günümüzde misyoner yani görevli siyasetçilerle muhatap olmak zorunda kalan bir halk var...!
Velhasılı kelam sevgili dostum; birilerinin başarısızlıkları üzerinden başarı elde etmeye çalışmak bu devirde ahmaklıktan ibaret. Memlekette, halk perişan vaziyete düşüyorsa, iktidarıyla muhalefetiyle bütün partilerin bunda payı vardır.
Son sözü, iyi kötü sadece sandıkta söyleme hakkı olan halkın ne düşündüğünü gerçekten iyi bilen ve bunu analiz edebilen siyasetçiler, yeni yola girecekler...Bakalım, Allah kerim!