Anlatılan bu ya sevgili dostum; padişahın biri bilge adama sorar:
"Söyle bakalım. Yemek derler, memek derler...Yemek ne, memek ne?"
Bilge:
"Yemek, siz hünkârımın sofrasında binbir türlü leziz yiyeceklerdir. Memekse, biz fakirlerin yediği kuru, yavan şeylerdir."
Padişah tekrar sorar:
"Kürk derler, mürk derler...Kürk nedir, mürk nedir?"
Bilge cevaplar:
"Kürk, insanı sıcak tutan, soğuktan koruyan siz hünkârımın giydiği değerli giyecektir. Mürk ise bizim sırtımızdaki yırtık yamalı elbiselerdir."
Padişah son bir soru daha sorar:
"Padişah derler, madişah derler...Padişah ne, madişah ne?"
Bilge adam zaman kaybetmeden cevabı yapıştırır:
"Padişah merhum babanızdı; madişah da sizsiniz..."
Bu hikâyede bilgenin akibetini şimdilik bilmiyoruz sevgili dostum...!
Geçmişte olduğu gibi, bugün ya da gelecekte çok farklı şeyler olmayacak elbette...Ve hiçbir akıl da, yönetenlerle yönetilenler arasındaki gizemli ve bir o kadar da tutkulu ilişkiyi çözemeyecek...