Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından gazetecilerle bir araya geldi.

NATO Karargahı'nda Savunma Bakanları Toplantısı'nın yanı sıra Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı’nın da gerçekleştirildiğini hatırlatan Akar, "Bu toplantılarda Türkiye olarak yaptıklarımızı, hangi noktada olduğumuzu oradaki arkadaşlarımızla paylaştık. Katkılarımızı, desteklerimizi ifade ettik" diye konuştu.

Özellikle Ukrayna konusunda Türkiye'nin çalışmalarını dile getirdiğine dikkat çeken Akar, "Bunun dışında hala şu anda bizim Ukrayna konusunda yaptığımız çalışmalardan biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer ilgili bakanlarımızın, bizlerin yaptığı şey, bir an önce ateşkesin sağlanması. Bu konuda tarafların barışçıl yol ve yöntemlerin bulunması konusunda çalışmalarını artırması. Çünkü orada gerçekten kötüleşen bir insani durum var. Bu duruma da bir an önce son verilmesi konusundaki girişimlerimizi sürdürüyoruz ve diplomatik yol ve yöntemlere başlanılmasını, girilmesini, diplomasinin önünün açılmasının da önemli olduğunu yine bu toplantılar sırasında gündeme getirdik" ifadelerini kullandı.

"Tahıl ve esir değişimi Türkiye olarak göğsümüzü kabartan konular oldu"
Burada tabi en önemli konu Türkiye olarak yaptığımız çalışma Ukrayna konusunda bildiğiniz gibi diğer ilgili bakanlıklarımızla beraber sonuçlandırdığımız tahıl konusu var. Ayrıca yine ilgili bakanlıklarımız ve ilgili kurumlarımızın yaptığı çalışmalarla bu esir değişimi var. Bunlar gerçekten Türkiye olarak göğsümüzü kabartan konular oldu. Bu toplantılar sırasında, hem bu temas grubu toplantısında hem de NATO Savunma Bakanları Toplantısında oradaki bizim Bakan arkadaşlarımız kendi ülkeleri adına bu konuda Türkiye'ye takdirlerini, Türkiye'ye teşekkürlerini de ifade ettiler" dedi.

"Terörle mücadele konusunda müttefiklerimizden anlayış, destek beklediğimizi gündeme getirdik"
Akar, görüşmelerde Türkiye ile ilgili konuları da dile getirdiklerini belirterek, "Bunların en başında gelen konu, bildiğiniz gibi terörle mücadele konusu. Türkiye olarak bizim terörle mücadele konusunda ciddi bir çabamız olduğunu, ciddi bir gayretimiz olduğunu ve bunun da ne anlama geldiğini de yine ayrıntılı bir şekilde muhataplarımıza izah etme ve aktarma fırsatı bulduk. Burada bizim Türkiye olarak diğer bir husus da terörle mücadelenin yanı sıra, terörle mücadele konusunda dostlarımızdan, müttefiklerimizden de anlayış, destek beklediğimizi, konunun objektif şekilde değerlendirilmesi gerektiğini de yine toplantıda gündeme getirdik" diye konuştu.

"Barış için NATO çerçevesinde yapılabilecek ne varsa bunların hepsini yaptığımızı kendilerine ifade ettik"
Türkiye’nin konumu, durumu itibariyle nerede olduğu konusunda ise yine burada bizim 70 yıldan beri NATO’nun bir üyesi olduğumuzu, bugüne kadar bize verilen her NATO görevlerini büyük bir başarıyla yerine getirdiğimizi ve silahlı kuvvetlerimizin seçkin ve saygın yerini koruduğunu, Türkiye'nin bu konuda gerçekten barış için, bölge barışı için, dünya barışı için NATO çerçevesinde yapılabilecek ne varsa bunların hepsini yaptığımızı kendilerine ifade ettik" dedi.

Türkiye’ye uygulanan ihracat sınırlaması
“Burada bizim bazı sıkıntılarımız da vardı, bunları da dile getirdik” diyen Akar, "Bunlardan birincisi maalesef bazı müttefiklerimiz tarafından Türkiye’ye karşı uygulanan bir ihracat listelerindeki birtakım sınırlamalar var. Bunların da hem mevcut durumla hem de müttefiklik ile hiç uyumlu olmadığını, çünkü Türkiye'nin NATO için yapması gereken önemli görevler olduğunu, bu görevleri yapabilmesi için de malzemeye ihtiyacı olduğunu, dolayısıyla bu tür tahditlerle mevcut sistemin idamesinin de çok zor olduğunu, olacağını, bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiği hususunda yine muhataplarımızla yaptığımız görüşmeler sırasında dile getirdik. Zaten esasen böyle bir uygulamanın da müttefiklik ruhuna aykırı olduğunu, uygun olmadığını da yine arkadaşlarımızın dikkatlerine sunduk. Biz burada NATO’nun güvenilir, etkin, saygın bir müttefiki olduğumuzu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da barış için, huzur için, dünya barışı için yapılması gereken ne varsa bu konuda da NATO çerçevesinde yapacağımızı ifade ettik" şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin görüşmelerde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna Akar, şu şekilde yanıt verdi:

"Biz NATO'nun tabi ki güçlenmesini istiyoruz, tabi ki kuvvetlenmesini istiyoruz, tabi genişlemesini istiyoruz. NATO'nun bu açık kapı politikasında bizim hiçbir şekilde bir şeyimiz olmadığını, sıkıntımız olmadığını, fakat diğer taraftan da bizim hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi gerektiğini de yine burada yaptığımız görüşmelerde gündeme getirdik. Burada önemli konulardan biri de NATO bir güvenlik örgütü. Dolayısıyla NATO güvenliği sağlarken en büyük mücadele alanlarından biri de terörizm. Terörizm şu anda ciddi bir problem tüm ülkeler için. Birden çok terör örgütü ile mücadele eden tek ülkeyiz biz. Bunun anlaşılması gerektiğini, bunun görülmesi gerektiğini ve bu konuda bizim yaptıklarımızın farkındalığının artırılması gerektiğini muhataplarımıza söyledik."

Haziran ayında Madrid Zirvesi sırasında İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine yönelik imzalanan üçlü memorandumu hatırlatan Akar, şöyle konuştu:

"Orada yazılan, imza atılan taahhütler var İsveç tarafından, Finlandiya tarafından. Biz bunların yerine getirilmesini kendilerine ifade ediyoruz ve bu mutabakatın bir sonuç değil, bir başlangıç olduğunu da tekrar tekrar yine burada dikkate sunduk. Bunun sonuçlanmasıyla, bunlar tamamlandıktan sonra nihai kararı da bildiğiniz gibi bizim anayasal sistemiz içinde, hukuk sistemimiz içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kararını verecek. Geçen hafta yine bir toplantı yapıldı Türkiye’de heyetlerarası. Biz de orada elimizden geldiğince arkadaşlarımıza, muhataplarımıza, İsveç-Finlandiya, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fakat maalesef aynı zamanda tabi İsveç’teki, Finlandiya'daki durumu da yakından takip ediyoruz. Hala bu ülkelerde maalesef bir takım provokatif eylemlerin, birtakım hala görüntülerin devam ettiğini de üzülerek görüyoruz. Bu manada hem İsveç’in hem de Finlandiya'nın somut adımlar atmasını da biz hakikaten bekliyoruz."

"Bazıları 2014'te neredeydi"
Ukrayna'daki gelişmelere yönelik soru üzerine Akar, Türkiye'nin konuyla ilgili çok yönlü çabalarını sürdürdüğünü söyledi. Başlangıçtan beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne önem verdiklerini belirten Akar, şöyle konuştu:

"Son olarak yapılan bu 4 bölgenin ilhakına da karşı olduğumuzu da açık ve net bir şekilde ortaya koyduk. 2014'ten beri biz bu kararımızı, bu politikamızı sürdürüyoruz. Biz hiçbir şekilde Kırım'ın da ilhakını kabul etmedik bugüne kadar. 2014’te bazıları neredeydi? Bazılar 2014’te neredeydi? Bu konuda Türkiye'nin açık ve net politikasını herkesin çok iyi anlaması lazım."

“Karadeniz'in sükuneti de sakin olması da Türkiye'nin ayrı bir başarısı”
Karadeniz'in stratejik bir mücadele alanı olmamasında, sakin kalmasında Türkiye'nin önemli rolü olduğunu vurgulayan Akar, "Ne Karadeniz'den dışarı, ne Karadeniz’in içine herhangi bir şekilde savaş gemisinin girmesine müsaade etmedik, etmiyoruz. Dolayısıyla orası bir mücadele alanı olmaktan çıktı. Onu engelledik. Dolayısıyla şu anda Karadeniz'in sükuneti de sakin olması da Türkiye'nin ayrı bir başarısı. Bunun da mutlaka kayıt altına alınması lazım" diye konuştu.

Ateşkes konusu
Hafta içi Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bir telefon görüşmesi hatırlatan Bakan Akar, "Benzer şeyleri konuştuk. Bir an önce ateşkesin sağlanması konusunda ve bunun da karşı taraf yani Sayın Şoygu tarafında da bunun bu şekilde algılandığını, ateşkes konusunda bizim yaklaşımımıza benzer yaklaşım olduğunu da büyük bir memnuniyetle müşahede ettik" ifadesini kullandı.

“Türkiye güvenilir bir muhatap olduğunu hem Ukrayna'ya hem de Rusya'ya göstermiş oldu”
Türkiye'nin çabalarının ardından oluşturulan tahıl koridorundaki son duruma ilişkin soru üzerine Akar, "BM ile koordineli olarak İstanbul’da, tahıl ürünlerinin güvenli transferi için kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezi faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezin yoğun çalışmaları sonucu 7 milyon tondan fazla tahıl Ukrayna limanlarından taşındı. Taşınmaya devam diyor. Tabi bu şekliyle Türkiye güvenilir bir muhatap olduğunu hem Ukrayna'ya hem de Rusya'ya göstermiş oldu. Biz diyoruz ki bundan sonraki çalışmalarda da bu geldiğimiz noktadan dolayı, Türkiye'nin bu prestijinden dolayı bu enerji konusunda olsun, diğer konularda olsun, bu yaptığımız çalışma ateşkes konusu olsun, görüşmeler konusunda olsun, biz model olarak kullanılabilir diyoruz" yanıtını verdi.

Yunan mevkidaşı ile görüşme
Ege'de tansiyonun yükseldiği bir dönemde Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüştüğü belirtilerek bu görüşmeye yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, "Bu konuda da yine orada yaptığımız çalışmalar sırasında arkadaşlarla, bu sorunların çok boyutlu olduğunu, çok yönlü olduğunu ve karmaşık olduğunu ve fakat bunun da çözümünün uluslararası hukuk çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla çözülebileceğini, bunun için de esasen çözümün diyalog olduğunu, muhatabımızla da konuştuğumuzda kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için karşılıklı görüşmemiz lazım. Bunun için de biraz önce söylediğim gibi uluslararası hukuk esastır, iyi komşuluk ilişkileri esastır, müttefiklik ruhu esastır. Çünkü biz NATO içinde iki müttefik ülkeyiz. Dolayısıyla problemlerimizi bizim kendimizin çözmesi lazım. Bunun için de diyalog bizim için olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor" şeklinde cevap verdi.

Akar, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Gerginliğe neden olmayacak şekilde ilişkilerimizi sürdürmenin iki ülke için de yararlı olduğunu değerlendiriyoruz. Türkiye-Yunanistan arasındaki meselenin herhangi bir şekilde üçüncü tarafların müdahalesine gerek kalmadan çözülmesi esas olmalıdır. Türkiye'nin de Yunanistan'ın da olumlu bir gündeme odaklanarak olayları çözmek için görüşmesi önemlidir."

“(Yunanistan ile) Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor”
İki ülke arasında istişari, ayrıştırma usulleri ve güven artırıcı önlemler görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, "Bu üç kanalın da şu anda durduğunu görüyoruz. Bu görüşmelerin, bu alanlarda çalışmaların başlaması lazım. Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor. Biz bu şekliyle önümüzdeki dönemde ve bu çalışmaların başlayabileceğini değerlendiriyoruz. (Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı kapsamında) İki kez biz heyetlerimiz Atina’ya gitti, Yunanistan’ın heyeti bir kez Türkiye’ye geldi. Dolayısıyla bir dördüncü için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediğimizi de yine arkadaşlarımızla konuştuk, dile getirdik. Önümüzdeki günlerde bu tür diyalogların başlamasını bekliyoruz, umuyoruz" ifadelerini kullandı.

“Türkiye kesinlikle hiç kimse için tehdit değil, dostlar için, müttefikler için tehdit değil, güvenilir, güçlü ve etkin bir ülke”
Türkiye'nin bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olduğunu ifade eden Akar, “Şunu söylüyoruz biz. Türkiye bölgesinde gerçekten barış ve istikrarın teminatı. Barış için, istikrar için elimizden gelen gayreti gösterdik. Bundan sonra göstermeye devam edeceğiz. Türkiye kesinlikle hiç kimse için tehdit değil, dostlar için, müttefikler için tehdit değil, güvenilir, güçlü ve etkin bir ülkeyiz biz, müttefikiz biz. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım” diye konuştu.

“Barış için daima biz bir adım önde olacağız”
Bakan Akar, “Arzumuz, isteğimiz, temennimiz Ege'nin, Doğu Akdeniz'in bir dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılması, dolayısıyla huzurlu ve güvenli bir ortamın ortaya çıkması. Amacımız bu. Biz şunu söylüyoruz, şu konuda iddialıyız. Cumhurbaşkanımız da zaman zaman bunu söylediler, ifade ettiler. Barış için daima biz bir adım önde olacağız. Dolayısıyla biz barış istiyoruz, diyalog yoluyla bu barışın temininin mümkün olduğuna inanıyoruz. Üçüncü ülkelerden de beklentimiz var, sadece Yunanistan’dan değil sorunların çözümü konusunda. Onların da uluslararası hukuka uygun bir şekilde, haklı, mantıklı tezlerimizi görmeleri, konuya sadece AB dayanışması penceresinden bakmamaları, olaylara objektif ve tarafsız bakmalarının, adil bakmalarının önemli olduğunu, sorunun ancak bu şekilde çözülebileceğini, aksi halde taraf tutulduğu takdirde olayların çözümüne değil, çözülmemesine katkı sağlanacağını herkesin bilmesi lazım diyoruz” ifadelerine yer verdi.

"ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz"
Başka bir gazetecinin ABD'den F-16 tedariki ve modernizasyonuna ilişkin sorusu üzerine Akar, "F-16’ların bir tedarik bölümü var. Biz modernizasyon bölümü var. Bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Basına da bunlarla ilgili gelişmeler yansıyor. Biz Milli Savunma Bakanlığı olarak ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar 4 heyetler arası toplantı yapıldı. Temaslarımız devam ediyor. Bu toplantılarla bunun da iş birliği içinde stratejik ortağımız, müttefikimiz Amerika ile temasımızı sürdürmek üzere çözülmesini bekliyoruz" diye konuştu.

"(F-16) Olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasına gayret gösteriyoruz. Ancak tabi ki elbette alternatifler mevcut"
ABD Savunma Bakanlığı'nın bu konuda Türkiye'yi destekleyen açıklamalarını hatırlatan Akar, "Biz bunun da çözülmesiyle ilişkilerimizin daha da iyi bir aşamaya geçeceğini değerlendiriyoruz. İş birliği ve dayanışmamızın, bu F-16'ları almakla birlikte iş birliği ve dayanışmamızın da hem bölgesel hem de küresel barış ve güvenliğe de önemli katkılar sağlayacağını hepimiz görüyoruz, hepimiz biliyoruz. Bölgesel istikrar için Türkiye’nin de güçlü olması lazım. NATO’nun güçlü olması için de NATO üyesi ülkelerin güçlü olması lazım. Bizim şu anda dahi bizim çeşitli içeriklerde NATO’dan aldığımız görevler var ve Hava Kuvvetlerimiz icra ediyor. Dolayısıyla bizim güçlü bir hava kuvvetlerine sahip olmamız, çok doğal bir şekilde NATO’nun da güçlü olmasını getiriyor. Bu manada bizim de güçlenmemiz bakımından bu F-16 sorununun çözülmesi gerektiğini de yine tekrar tekrar dile getiriyoruz, bir taraftan tedarik çalışması diğer tarafta modernizasyon çalışması. Dolayısıyla bunun bir an önce planlandığı gibi başladığı şekilde, olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasına gayret gösteriyoruz. Ancak tabi ki elbette alternatifler mevcut" ifadelerini kullandı.

ABD'nin terör örgütüne yönelik desteğine ilişkin soru üzerine Akar, "Tüm toplantılarımızda bununla ilgili tepkimizi dile getiriyoruz" dedi. ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimine uygulanan silah ambargosuna yönelik kararına ilişkin soruya da Akar, "ABD'nin tarafsızlık ve dengeli politikalarından vazgeçmemesi gerektiğini muhataplarımıza ifade ediyoruz" yanıtını verdi.