Vakti zamanında, Bağdat ile Diyarbakır arasında canlı bir ticaret yolu varmış. Kervanlar hemen her mevsimde bu yol üzerinde cirit atarlarmış ve gayet de iyi paralar kazanırlarmış. Kervanlar dolu  dolu gider, dolu dolu  dönerlermiş; çift yönlü ticaret servete servet katarmış. Lakin bir sorun varmış, kervan reislerini tehdit eden! Yol üzerinde güvenlik sorunundan kaynaklanan eşkıyalar yol kesip mallara el koyar, kervandakileri soyup soğana  çevirir; öldürürlermiş. Kervan yolu üzerinde kendi halinde yaşayan ve halk tarafından sevilen bir derviş varmış. Kervanlar bu dervişe uğramadan geçmezlermiş; onun nasihatlerini dinler sonra yollarına devam ederlermiş. Günün birinde, derviş kervan reislerinden birine şöyle bir nasihat vermiş:

"Bak oğul, şayet yolda eşkıyalar yolunu keserse, benim adımı ver, benim misafirimsin sen. Sana bir şey yapmazlar güvenli olarak yoluna devam  edersin" der ve yolcu eder. Diyarbakıra yakın bir geçitte kervana ani bir baskın düzenler eşkıyalar. Kervanın reisi, dervişin dedikleri unutur:

"Sizin hiç Allah'tan korkunuz yok mudur? Sizin yaptığınız haramdır gunahtır" diyerek yağmayı engellemeye çalışır ama nafile! Kervan tamamen yağmalanır ve perişan bir şekilde sağ kalanlar, bir şekilde geri döner. Dönüşte onların bu perişan halini gören  derviş durumu anlar ve onları misafir eder.

Kervan reisine, olan biteni anlatmasını ister. Durumu anlar  ve der ki:

"Ah oğul Allah'tan korksalardı zaten eşkıyalık yapmazlardı. Onlar kuldan, kendilerinden güçlü olanlardan korkarlar. Sana, neden benim ismimi vermen gerektiğini şimdi anladın mı? " der ve kervanın zararının tazmini için validen yardım ister...

Ama olan olmuş bitmiş; ölen ölmüştür, kalan kalmıştır...

Sevgili dostum dervişin hikayesinde olduğu gibidir bugünkü hayatın gerçekleri...Siyasette de aynı şeyler geçerli.  Muktedirlerin politikalarını eleştirirken de benzer şeyler söyleyen siyasetçiler, açıkçası acizdir ve de çaresizdir. Ahlâk üzerinden, din üzerinden, inançlar üzerinden siyaset yapmak nafile bir uğraşı...

Velhasılı kelam sevgili dostum; hayatın her anında, deneyimlerden yararlanmanın kârlı bir iş olduğunu unutmamalısın ve de hayatın çarklarının  senin bildiğin gerçeklerden çok farklı işlediğini de göz ardı etmemelisin...